9. bölümü

2.1K 164 24
                                    

Sinirden sıktığı direksiyon yüzünden parmakları beyaz kesilmişti. Aklı bir türlü kuzeninin böyle bir caniliği nasıl yaptığını almıyordu. İçinden kendisine hakim olması gerektiğine dair tavsiyeler verirken parkın önüne varmıştı bile. Hızla arabadan inip parkın içine girdi. Jennie banklardan birine oturmuş elindeki telefonla ilgileniyordu. Kafasını kaldırıp jimine baktığından yüzündeki ifadeden korkmamış değildi

"Hayırdır kuzen neden bana öldürecek gibi bakıyorsun"

" Emin ol yoongi'nin başına birşey gelseydi gözümü kırpmadan onunda yapardım."

Jennie anlamayan bir yüz ifadesiyle jimine bakmaya devam ederken jimin kuzeninin gerçekten çok güzel salak rolü yaptığını düşünüyordu.

" Yoongiye ne oldu ki? Partide gayet iyiydi"

"Sen beni salak mı sandın. Senin yaptığını adım gibi biliyorum Jennie"

" Jimin ben anlamıyorum. Ben birşey yapmadım"

" Hah şimdi sen bana sırf babamın güveni daha da kırılıp şirketin başına seni geçirmesi için yoongiyi zehirlendiğini mi söylüyorsun"

"Ne! Yoongi zehirlendi mi?

"Tanrım hala nasıl yalan söyleyebiliyorsun"

"Jimin bak seni anlıyorum şuan sinirlisin ama şuan yaptığın şey iftira atmak. Ben senininle konuştuktan sonra partiden gittim. İstersen babana sor onun yanında şirketten telefon geldi. Ben öyle birşeyi asla yapmam"

" Kes! Bana rol yapamazsın Jennie. Diyeceğim tek bir şey var eğer seni yoongi'nin,evimin,şirketin yanında yakınında görürsem senin için hiç iyi olmaz anladın mı?"

Daha sonra jennienin konuşmasına bile izin vermeden arkasını dönüp arabasına ilerledi. Arkadan gelen inkâr seslerine kulak vermeyip arabasına bindi. Yoongi uyanabilir ve jimin görmezse kötü olabilirdi. Ama ilk önce telefonunu alıp babasını arayıp korumaları iki katına çıkartmasını istedi. Kuzenini iyi tanırdı. Jennie bu işin peşini bırakmayacaktı. Ama jimininde eli armut toplanıyordu sonuçta. Yoongiyi korumak için herşeyi yapmaya hazırdı.

Hastaneye vardığında yoongi'nin hala uyuduğunu gördü ve rahatsız olmasından korkup Yavaşca kapıyı kapatıp kendisini koridora attı. Yorgunluktan başı ağrıyor kemikleri sızlıyordu. Başını arkaya atıp biraz gözlerini dinlendirmeye karar verdi. Aradan kaç dakika geçti bilmiyordu ama bacağına tırmanmaya çalışan birşeyi hissetmesiyle gözlerini tekrar açtı. Yoongi jimin'in uyandığını fark etmemiş olacak ki hala pantolonundan tutunarak sahibinin kucağına çıkmaya çalışıyordu. Jimin kendisine engel olamayıp kıkırdadığında yoongi şaşkın gözlerle ona baktı. "Şaşip beyi kucayına al" jimin yoongi'nin isteğini gerçekleştirip hafif bedeni kucağına alıp hızla kollarını ona sardı. Güzel kokusuna hastanenin kendisine has kokusu karışmıştı.

"Şaşip evimize gidelim lütfen. Beyn oyuncaklarımı özyedim" jimin yoongi'nin yanaklarına öpücük kondurup başıyla onayladı. "Merak etme bebeğim çok yakında evimize olacağız. Sadece sen ve ben, başka kimse olamayacak" yoongi sahibinin son cümlede ne demek istediğini  anlamasa da önemsemeyip gülümsedi.

Aradan geçen bir hafta sonrasında nihayet eve gidiyorlardı. Jimin son kez hastane odasına göz gezdirip birşey unutup unutmadığına baktı. Herşeyi aldığını gördüğünde yatakta onu almasını bekleyen yoongiyi kucağına alıp lanetler okuduğu bu yerden bir daha gelmeme umuduyla çıktı. Yoongi bu sırada bir haftadır sadece pencerden seyrettiği dışarıya çıkığı için mutluydu. Parıldayan gözlere etrafı seyre dalmıştı. Jimin onu arka koltuğa oturtup kemerini bağlandığında saçlarına ne alnına öpücük kondurmayı da ihmal etmemişti.

"Ah işte oradalar. Jungkook yaşlı dedeler gibi yürümeseme hızlı ol biraz"

Taehyung söylenerek jungkook'un kolunu çekiştirip hızlı adımlarla jimin ve yoongi'nin yanına varmışlardı. Yoongi jungkooku görmesiyle hızla kollarını öne doğru uzatsada jimin buna izin vermeyip Yoongiye çatık kaşlarla bakmıştı. Neler olduğunu anlamayan küçük beden dudak büzerek sahibine bakmaya başlamıştı.

"Jimin bize neden hastahane den ayrılacağınızı söylemedin. Ziyarete gelmeseydik haberimiz bile olmayacaktı. Zaten doktor kalabalıklık ediyorsunuz diyip kovdu geçen gün bizi."

Jimin sıkıntılı bir nefes verip anlını ovuşturdu. Birazdan söyleyecekleri ne kadar kalp kırıcı olacak olsa da söylemek zorundaydı.

"Bakın size dürüst olacağım. Yoongiyi zehirleyen kişi yada kişiler bulunana kadar kimseyi onun yanına yaklaştırmayı düşünmüyorum."

Jungkook ve Taehyung yıllardır birlikte oldukları,bir günleri bile ayrı gitmeyen dostlarının dediklerini duyduklarında adeta dehşete düşmüşlerdi.

" Jimin ne saçmalıyorsun sen. Yıllardır birbirimizi tanıyoruz. Sen bize güvenmiyor musun?"

Taehyung titreyen sesiyle konuştuğunda jungkook ona destek vermek için ellerini sıkıca tuttu.

" Bak taehyung size güvenmediğim için değil sadece tedbir almak istiyorum. Er yada geç o kişi bulunacak sonuçta. O zamana kadar yoongi ben hariç kimseyle görüşmeyecek. Bu onun güvenliği için en iyisi"

" Onun güvenliği için değil sen onu koruyamamaktan korkuyorsun. Tekrar başarısız olmaktan,şirketten atılmaktan korkuyorsun. Babanın gözünden düşmekten korkuyorsun sen jimin. Ama biliyor musun ne halin varsa gör."

Jungkook arkasını döndüp ilerlemeye başladığında taehyungunda son kez dostuna dolu gözlerle bakıp sevgilisinin arkasından gitti. Bir kaç dakika boş gözlerle gittikleri yola bakan jimin söylediklerine şimdiden pişman olmuştu. Fakat jennienin konuşması ve gerçekten birkaç dakika durup partiyi terk etmesi onu daha az şüpheli hale getirmişti. Ve partideki herkesi de daha çok şüpheli... En yakın dostlarını dahil.

Yaklaşık bir buçuk saat süren yolculuğun ardından şehir merkezine oldukça uzak olan dağ evine varmışlardı. Yoongi birkaç kez neden  jungkook ve Taehyungun yanına gelip onu öpmediğini sormuş her seferinde işleri varmış cevabını almıştı. Sonunda sallanan arabaya ve çalan slow müziğe dayanamayıp uyuya kalmıştı. İki katlı bir kulübe olmasına rağmen oldukça lüks evin önünde durdukları da jimin ilk başta koltukta arada baş parmağını enem ve uykusunda mırlayan yoongiyi uyandırmak istemesede bunu yapmak zorunda kalmıştı. Hem yemek yemesi hemde ilaçlarını içmesi gerekiyordu.

" Bebeğim hadi evimize geldik."

"Şaşip biyaz daha"

"Olmaz,eğer uyanmazsan oyuncaklarınla ben oynar yemeklerini de evde seninle arkadaşlık edecek yavru kediye veririm"

Yoongi son duyduğu cümle ile gözlerini kocaman açıp sahibinin doğru söyleyip söylemediğini anlamaya çalıştı.

" Şaşip geyçekten mi? "

" Evet bebeğim hadi arabadan in de kendin gör"

Yoongi hızla kafa sallayıp emniyet kemerini çözmeye çalıştı. Başarısız olunca masum kedi gözlerini sahibine çevirdi. Bu bakışlar jimine herşeyi yaptırabilirdi. Kemeri çözüp yoongiyin yalpalaya yalpalaya eve koşusunu büyük bir gülümsemeyle izledi. Bu evde sadece ikisini bekleyen binlerce yeni anı olacaktı.

________________________

Ölmedim sadece okula gidiyorum. Ve yeni sınav haftasından çıktım. Kelimenin tam anlamıyla siktiler

Bir kaç bölüm sonra zaman atlaması yapmayı düşünüyorum. Yani birkaç bölüm sonrasında yoongi büyüyecek. Bu bölümde bariz bir şekilde gördüğünüz üzere jimin takıntılı bir karakter yoongiye karşı. Diğer bölümlerde de bu bariz bir şekilde görünecek. Yani jimine bol bol sövüp aynı zamanda feels geçireceksiniz. Amacım hepinizi bipolar yapmak ✨

Diğer bölüme kadar hoşçakalın👋

White Cat[Yoonmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin