❦ 3

1K 74 59
                                    

Sinirden ve çektiğim acıdan suratımın kıpkırmızı olduğuna emindim, bir de az önce öyle bir bağırmıştım ki belki de tüm bina inlemişti sesimden. Elinde ağda bandı ile kalakalmış, korkuyla bana bakan bedene bağıracağım anda cılız sesini duydum onun.

"Ç-çok mu acıdı..?"

Pekâlâ... Şirin bir yavru köpek gibi bana bakarsan nasıl sinirli kalabilirim acaba? Uh, lanet olsun!

"Yok be, acımadı," diyebildim en sonunda gülümsemeye çalışarak. "Islak mendil verir misin? Sileyim."

"Oh." Az önceki korkmuş ifade yerini tatlı bir gülücüğe bıraktı, kuru peçeteye biraz gül suyu döküp yanıma geldi. Tam önüme eğildiğinde pozisyonumuzun yanlışlığı derince yutkunmama sebep olmuştu.

"Islak mendil kullanma. Hassas bir tenin var, alerji yapabilir. Bırak da sileyim yapışkan yerleri," diyip ıslanmış peçeteyi kızarmış bölgede nazikçe gezdirmeye başladı.

Kasıklarımın önce uyuştuğunu hissettim, acı falan kalmamıştı hafif masajları sayesinde ve gerçekten rahatlamıştım. Ama sonra beynimde çakan ani şimşekle durdurdum onu.

"B-bu kadar yeterli," diyerek elini ittirdim. Bana şaşkın şaşkın bakarken pantolonumu hızla giyip ayaklandım.

Biraz daha dokunsa erekte olacaktım çünkü, lanet girsin.

Daha on dakika önce tanıştığım ve adını bile bilmediğim bir erkeğin beni böyle etkilemesi normal miydi? Ya da ben mi çok azgındım? Eh, yirmi yaşındaydım. Bence azgın olmam çok normaldi. Cinsel hayatımın en aktif dönemlerini yaşıyordum bir de.

"O zaman buradan çıkabiliriz artık. Acıya sabrettiğin için teşekkür ederim."

Odadan aynı anda çıktık. Parayı vermek için kasanın karşısına geçtiğimde Yuri omzuma hafifçe dokunup gülümsemişti.

"Kuzenimin sevgilisinden para almak istemiyorum," diye hayıflandığında ona göz kırpıp parayı koydum kasaya.

"Eğer olur da sürekli müşteriniz olursam indirim yaparsınız belki, ama yine de para vermeden gidemem."

Ardından gözlerim az önce benimle olan güzel çocuğu aradı ama etrafta yoktu. Yuri, ona baktığımı anlamış olacak ki gülümsemişti bana.

"Jeno o. Tanımadıklarına karşı çok çekingen olur. Çok sevimli değil mi? Eğer istersen al bu da telefon numarası."

"Sen onu bana yamamaya mı çalışıyorsun?"

"Yooo."

Kaşlarımı kaldırıp ona şüpheyle baktığımda dudaklarını büzüp gözlerini indirmişti yere. Aşırı sevimli ve minikti, Chaewon'a da benziyordu azıcık. Eh, kuzenler sonuçta.

"Tamam, belki evet. Sonuçta Chaewon ile gerçekten sevgili olmadığınızı biliyorum."

Yuri'nin itirafına karşılık kıkırdayıp bana uzattığı kartı aldım. Chaewon hiçbir şeyini Yuri'den saklamazdı gerçekten de. İkili yalnızca kuzen değil, en yakın arkadaşlardı.

Ona teşekkür edip binadan ayrıldıktan sonra elimde sıkı sıkıya tuttuğum ve biraz kırışmış olan küçük karta baktım. Üstünde Lee Jeno ve telefon numarası yazıyordu. Yuri bunu neresinden çıkarmıştı Tanrı aşkına? Deli kız.

Demek Jeno'ydu çocuğun adı... Fazlasıyla iyi kalpli ve saf biri gibi duruyordu. Ayrıca güzeldi de.

"Acaba hangi okulda okuyor?" diye düşünürken evime yürümeye başladım. Jeno olayını kesinlikle anlatacaktım Chaewon'a. O yardımcı olurdu.

wax problems ❦ nomin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin