Matematikçi Amca

268 12 2
                                    

Öyle bir matematik hocamız var ki, böyle bir hoca yok. Ben ona uzunca matematikçi amca diyorum. Belki de iltifat ediyorum çünkü matematikçi dede veya matematikçi bunak daha uygun oluyordu. Okulumuza ikinci dönem gelmişti.
İlk dersteki ilk sözü 'SAYGI' ydı.
Sürekli saygıdan bahsediyordu. İki lafından birinde saygı demese okulun karşı apartmandaki tetikçi tarafından vurulacak gibiydi. Bizim amacımız aslında saygısızlık yapmak değil, sadece derslerde de arkadaşlarımızla espiri yapmak, bizim sınıfı temsil eden şak şakları yapmaktı. Şak şakçı başımız tabiki de Baran'dı.
Şak şak dediğimiz şeyde elimizle önümüze gelen herşeye vurarak ses çıkarmaktı.Mesela bacak, sıra, sandalye, pencere, tahta, duvar, kapı, kol, omuz vb. aklınıza gelebilecek her yer. Buda bizim sınıfımızı sınıf yapan şeydi. Fakat Baran bu konuda uzmanlaşmıştı. Yeni  yerler keşfederek bize bu sesleri tanıtıyordu.
Tabi bu şak şak olayını derslere de taşıyınca hocaların tahammülü kalmamıştı. Neyse matematikçi amcaya gelelim. Biz sınıf olarak çok uslu sayılmazdık fakat hocalarımızı severdik. Derse giren hoca üzgün, morali bozuksa ne olduğunu sorar ve onu yormaz, ses yapmazdık. Böyle de anlayışlı bir sınıftık. Hocalarımız bu yüzden bizi severlerdi. Fakat bu hoca sadece bizden şikayetçi. Sürekli bize bizi kötülüyor.

"Dersi dinlemek istemeyen varsa yazsın dilekçe, versin idareye, çıksın gitsin sınıftan" deyip duruyordu. O kadar olmaz yerde bağırıyordu ki, şaşırıyorduk. Durduk yere kime kızdı diye düşünüyorduk. Geçen yine birine kızmıştı ve on dakikalık nasihatı başlamıştı.O koca nasihatta benim işime yarayacak tek şey "Dersi dinlemek istemeyen sussun, uyusun. " demiş olmasıydı. Bende bu yüzden sıranın üstüne yatarak uyuma başlamıştım.
Tam uykuya dalacaktım ki Ada'nın beni dürtüğünü gördüm. Ona doğru bakarak ne var diye kafamı sallarken, aynı anda oda kaşlarıyla arkamı gösteriyordu. Masanın üstünden doğrularak geri yaslandığım da hocanın tepemde dikildiğini gördüm.
Sakin, uykulu ve bir o kadarda masum sesimle 'ne oldu ki hocam' demiştim.
Hoca da: Derste mi uyuyorsun kızım? Derste hiç uyunur mu? Bu hocaya yapılan nasıl büyük bir saygısızlık biliyor musun? diye yardırırken araya girerek 'Hocam siz dediniz ya dersi dinlemek istemeyen uyusun diye' dedim ve dememle zilin çalması bir oldu.
Hoca hiç birşey dememiş sadece kafasını sallamakla yetişmişti.

Dediği şeyleri unutuyorsa bu benim mi suçum?

           
Off lanet olsun !

LİSE GÜNLÜĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin