Ayrıca bir önceki bölümlerde yazım hataları var mesela en büyüğü ve en çok güldüğüm yazım yanlışım şu
"kılişe"
Msnskdkmdldskslössşslsşskşsjsps
Biliyorum klişe olması lazım amaan neyse siz bu yanlışımı mazur görün lütfen
........................................................................
Evet dediğim gibi bir sonraki bölümlerde klişeler fazlasıyla olucak.
Eğer istek varsa söyleyin veya bir fikriniz bunu 3 ay sonra 3 yıl sonra da olsa okuyorsanız fikrinizi söyleyin gelecek bölümlerde düzenleme yapıp yayınlarım...
💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛
Dondum resmen adamın üstüne çullandım.
Miss gibi lavanta kokusu geliyordu ve bu koku erkeksi bir lavantaydı.kalbim teklemişti. O kadar hızlı atıyordu ki bir an öleceğimi düşündüm. Eşim ayağım buz kesti.
Lavanta mor du sırf mor diye en sevdiğim çiçek lavantaydı.
Lavanta kokulu adam nefes nefese kalmıştı. Sanırım koşmuştu. Yüzüm tam omzunun üzerindeydi. Kalkıp yüzüne bakınca bu çocuğun Mark dışında kimsenin olmadığını anladım.
"ahh su sanırım ölüyorum..." dedi gülerek.
"aaa a özür dilerim hyung dengem bozuldu..."
"eee Su istersen bütün gün bu pozisyonda kalabiliriz. Benlik bir sıkıntı yok bugün çok yorgunum zat..."
Cümlesini bitirmesine izin vermeden omzuna şakasına vurdum güldü ve bende güldüm ardından kalktım.
"ben lavab..."
"sen ağladın mı?"
Sustum evet diyemezdim kendimi acındırmış gibi olurdum. Hayır diyemezdim yalan atmış olurdum ki. Ağladığım çok belli oluyordu. Kesin gözlerim ve burnum kızarmıştı bile...
Bana bu kadar yakın davranmasını hiç garipsememiştim bilemem neden ama garip bir şekilde onu yakın bir arkadaşım gibi hissediyordum.
Normalde insanların yanında nasıl davranmam gerektiğine dikkat eder davranışlarımı 2 defa düşünür harekete geçerdim. İnsanların yanında olduğum gibi olamazdım.
Var olduğum ben biraz fazla samimiydi ve ben yıllar önce hak eden insanlara samimi olup değer vermeyi öğrenmiştim.Sanırım mark hyung da o insanlardan biriydi.
Ben susunca gözlerimi kaçırdım...
Elini çeneme koyup yüzüne bakmamı sağladı...
Ona dolu gözlerle bakarken bir damla yaş gözümden firar etti.
Kahretsin
Birisi ağladın mı veya ağlama derse kim olursa olsun bence daha fazla ağlamaya başlar...
Gözümden düşen yaşı baş parmağıyla silip gülümsedi ve...
"hadi lavaboyu göstereyim sana..."
"peki hyung."
Yanımdan geçip yürümeye başlayınca yanına yetiştim ve
"hyung?"
"Su?"
Gülümsedim ve "sende haechan hyung gibi mi düşünüyorsun eğer öyle düşünüyorsan haklısın ben gerçekten özür dilerim. Bak hepinizle konuşup oy birliği ile kalmamı istemez..."
Dudaklarımda bir parmak hissedince susmak zorunda kaldım. Kalbim yine teklemişti.
"hey... Çok konuşuyorsun. Biraz sessiz ol."
"ama eğer kalmamı istemi..."
Bu sefer dudaklarımın üstünde bir el hissedince nefesimle beraber adımlarımda dondu kaldı.
Bir eli ile ağzımı kapatırken diğer eli ile ensemi tutuyordu. Oldukça yaklaşmıştı bana. Kalbim deli gibi atarken. Kalbim daha fazla hızlanabilirmiş gibi daha da hızlandı ve kalbimi tekletecek o kelimeleri söyledi.
"bak geveze kız eğer daha fazla konuşup başımı daha fazla ağrımaya devam edeceksen İnan bu sefer dudaklarının üstünde elim değil başka şeyler durur" ve ardından göz kırptı
Ben yaklaşık 5 saniye donup söylediklerini idrak ettiğimde gözlerim irileşti ve onu itip omzuna bu sefer sert bir şekilde vurdum.
"ahhh.." ve sendeledi..
Oha kızım o kadar da değil yani
"HYUNG?"
Hemen yanında bittim.
Elimi omuzlarına koyarak yüzüne bakmaya çalıştım.
"hyung özür dilerim gerçekten. Ama hak etmiştin."
Ben onu kendime doğrulturken güldü ve "İnan her saniyesine değdi yüzündeki o ifade görülmeye değerdi."
Ve benim taklidimi yapmaya çalışarak gözlerini büyütüp köpek yavrusu gibi bakmaya başlayınca bir kez daha vurdum ama bu sefer diğer koluna ve yavaşça.
Güldü ve güldüm.
"hyung sen cidden delisin."
"ahh biliyorum geveze kız."
"hadi geç olmadan gidelim dans hocasını bekletmeyelim.""tamam hyung."
Beni lavaboya götürdü eşimi yüzümü yıkadım çıktım çıkınca güldü ve kafasını salladı bana yaklaşıp yanağımdan bir şey aldı ve
"uzun kirpiklerin yerinde duramıyor."Güldü bende güldüm.
Birlikte dans odasının önünde durunca mark hyung da durdu bana baktı kafasını salladı ve "yalnızca olduğun gibi ol."
"ya haechan hyung haklıysa ve diğerleri de onun gibi düşünüyorsa."
"düşünmüyorlar. Belki bir kaçı onun gibi düşünüyor, ki haksız da sayılmazlar."
Öyle diyince başımı eğdim ama o çenemi tutup dolu gözlerimi kendine çevirdi "herhangi bir kız olsaydı haklı olurlardı ama geveze kız SM eğer seni ilk günden güvenip aldıysa aramıza bir bildiği vardır. Ki inan bana sen diğer kızların hiçbirine benzemiyorsun. Zaten şu dünyada kim kime benzeyebilir ki?"
Söylediği şeyle alık alık kafamı salladım göz kırptı ve kapıyı açtı.
İlk benim girmem için reverans yaptı.
Güldüm bende reverans yapıp, miss gibi lavanta kokusuyla içeri girdim.🐤🐤🐤🐤🐤🐤🐤🐤🐤🐤🐤🐤🐤🐤
Bölümlerim uzadı mı ne?
Ayrıca artık kağıda yazmıyorum kafama ne eserse yazıcam.
Herhangi bir fikri olan aniden dm ye gelsin...
Bu bölümü uzun zamandır beklediğim ama asla beklemekten vazgeçmeyeceğim kadınıma adıyorum...
@Ba_DaDa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nct İle Hayal Et
FanficKüçüklüğünden beri idol olmak için kendini hazırlayan Su staj yapmadan come back yapacak bir grubun yeni üyesi olucaktır... Üstelik bu gruptaki tek kızdır... Grubun en küçüğü olmasına rağmen gerek bazen abla bazen anne olucaktır bu 23 çocuk adama...