İyi okumalar...
Öğretmen masasının üstüne oturmuş ve tahtaya saçma sapan -en azından Langa için saçma gözüken çizimler yapıyordu Reki. Çizimini bitirdikten sonra tebeşiri yere fırlatmış ve derin bir nefes vermişti.
"Agh! Çok sıkıldım" diye Reki yakınırken Langa elindeki telefonu hızlı bir şekilde cebine tıkmıştı.
"Gerçekten bütün geceyi sınıfta mı geçireceksin? Amaç ne ki?" diye saf saf Reki'ye sormuştu. Reki elini saçlarına geçirmiş ve sahte bir şekilde kıkırdamıştı. "Sadece biraz eğlence. Hem sınıfta kalacağımızı kim söyledi?!"
Langa bir saniye durmuş ve ne demek istediğini anlamaya çalışmıştı. Sınıftan dışarı çıkmak daha riskli bir durumdu."Müdürün odasına gidebiliriz!" diye Reki tehlikeli bir fikir sunmuşken Langa alnından terler akıtıyordu. Aklından hala "ben neden buradayım? Bunu neden yapıyorum?" Gibi sorular geçiyordu. Hiçbir zaman okul kurallarını çiğnememişti. Bir kere bile azar işitmemiş olan Langa böyle bir işe kalkışmak istemiyordu.
"Reki... ben yakalanmak istemiyorum.""Yakalanmayacağız zaten. Okulda nöbetçilerden başka kimse yok. Onlara yakalanmamız bile imkansız. Okulda sadece sen ve ben varız. Biraz cesaretli ol, dostum!"
Dostum... mu?
Langa'nın kabul etmekten başka çaresi yoktu. Sınıfta tek kalmaktan da aşırı korkuyordu. En azından yanında ne yaptığını bilen birisi vardı... sanırım.
Langa isteksizce kafasını sallamıştı. Reki'nin yüzünde yine o tatlı ve hoş gülümseme oluşmuştu. Langa birilerini reddetmek konusunda başarısızdı. Belki de sadece Reki için geçerliydi bu.
"O zaman çıkalım! Dikkatli ol ve ses çıkarma."
Langa'nın önünde sanki beş yaşındaki bir çocuk vardı. Hiç bu kadar hiperaktif ve neşeli bir genç görmemişti hayatında. Belki de hep etrafındaydı fakat başını kaldırıp hiç etrafına bakmamıştı. Şimdi şartlar yüzünden onunla kalmak zorunda olsa da bundan şikayetçi değildi.İlk Reki sınıftan çıkmış, ardından Langa onu takip etmişti. Müdürün odasına gideceklerdi. İki kat üste yani.
Karşılarına birkaç nöbetçi çıkabilirdi.
Reki, Langa'ya karşı ne kadar emin konuşsa da kendisi bile gerginlikten ter damlatıyordu. Müdürün odasına çıkma nedeni daha farklıydı. Kaykayı büyük ihtimalle oradaydı ve tek başına gitmek istemediği için Langa'yı da çağırmıştı.
Kaykayını her türlü almalıydı.Koridorda duvara dayalı bir şekilde dikkatli adımlarla gidiyorlardı. Daha karşılarına biri çıkmamıştı. Langa ne kadar korkuyor olsa da önünde Reki duruyordu. Tedirginlikten onun tişörtünün ucundan sıkıca tutuyordu. Sorunsuz bir şekilde ilerlerken daha köşeyi dönmeden önce birisinin gölgesini görmüştü. Reki aniden duraksamış ve Langa'nın kendisine çarpmasını sağlamıştı. Reki'nin ağzından "siktir" sözcüyü firar etmişken Langa'da ardından "N-ne oldu?" demişti.
Reki ona dönüp hızla eliyle ağzını kapattı. Eli kolunu kavradığında, Langa kendisini onun adımlarına eşlik ederken buldu. Birkaç adım ötedeki 'arşive iner' yazılı kapıyı hızla aralamıştı. Daha ortamın zifiri karanlığına henüz alışamamışken birkaç merdivenden inmeyi de başarmışlardı.
İçeriye nereden sızdığı belli olmayan ışık Reki'nin yüzünü aydınlatmış ve Langa'nın da onun yüzünü net görmesini sağlamıştı. Gözlerine vuran ışık kırmızı ve turuncu karışımı koca gözlerini aydınlatıyordu ve Langa sanki içlerinde kaybolmuştu.
"B-buraya gelmemeliydik, Reki..." diye konuşmayı başlattı. "Hadi çıkalım. Hem biri-"Ayağıyla kapıyı kapatmış ve Langa'yı da hiç beklemediği bir anda duvara yaslamıştı. Tekrar eliyle ağzını kapatıp yaklaşabildiği kadar yüzünü ona yaklaştırmıştı. Salgıladığı tuhaf adrenalinle birlikte burnundan hızla nefes vermişti. "Neden bu kadar çok konuşuyorsun, Langa? Sana bir şey olmayacak dedim." Kulağına ulaşan fısıltısı titremesine neden olmuştu.
"Buraya kimse giremez. Korkma artık." Elini yavaşça ağzından çekti.
"Korkmuyorum ki" dedi kekelememeye çalışırken.
"Kalbin çok hızlı atıyor. Buradan bile hissedebiliyorum."
Bir eliyle onun bedenini ittirmiş ve başını başka yere çevirmişti.
"Senin yüzünden" demişti sadece."Benim yüzümden mi? Ortamı geren sensin, Langa" dedi sesini yükselterek. "Boşversene. Buraya tartışmaya gelmedik" diyerek konuşmayı sonlandırmıştı. Bir iki adım ondan uzaklaşmış ve mavi saçlarından başlayarak onu hızla süzmüştü.
"Tuhaf bir çocuksun" demişti Reki. Langa buna ne kadar cevap vermek istese de şimdilik susmak istedi.Sadece sustu.
Birkaç okuyan olduğu için mutlu oldum^^
Yeni bölüm yakında gelir.Sha~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEZALI | Renga
FanfictionGenç çocuk, okulda ceza alarak bu işlere hiç bulaşmayan Langa'yı da işin içine sokmuştu. "Başını belaya soktuğum için özür dilerim..." -Fiction animeden bağımsızdır- Sk8 the infinity 5 mayıs 2021