1

935 57 35
                                    

Eğer bu shipi sevmiyorsanız tam şuan hikayeden çıkabilirsiniz. Teşekkürler

Yazarken bir beklentim olmayacak. Sadece şuana kadar okuduğum kurgular pek sarmadı. Bende kendim bir kurgu yazmak istedim.
-Yazım hataları vs olabilir-

Bölüme geçelim (˄·͈༝·͈˄)ฅ˒˒

Öncelikle bir bilgilendirme yapayım. Levi bu hikayede 24 yaşında.
...

Dışarıdaki yağmurun şiddeti eskisinden daha fazlaydı. Çatıya düşen su damlalarının sesini net bir şekilde duyabiliyordum. Sakince çayımı yudumlayıp kitabımı okurken bir anda kapı çaldı. Kalkıp kapıyı açıp, herhangi biri ile muhattap olmak istemediği için görmezden geldim ve kitabımı okumaya devam ettim. Kapıya vuruşlar şiddetlendiği sırada nefesimi verip kalkıp kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda karşımda siyah bir kedi bulmayı beklemiyordum.

"Oi ne arıyorsun burada?"

Kedi yeşil gözleri ile bana bakıp mırıldadı.

"Tsch seninle uğraşamayacağım." Diyip kapıyı kapatacağım zaman kedinin miyavlama sesini duydum. Gözlerini gözlerime dikip üzgün bir ifade ile baktı.En sonunda pes ettim. Bıkkın bir ifade ile kenara çekilip boşluk bıraktım.

"Oi ne bakıyorsun öyle boş boş? Gir içeri."

Bunu dememle kedi kalktı ve içeri girdi. Yanımdan geçerken kısa bir süre bacağıma sürtündü.

"Tsch" diyip kapıyı kapattım.

Sadece biraz olsun sakin bir şekilde vakit geçirmek istemiştim. Odaya geri döndüğümde kedinin çekingen bir şekilde kenarda durduğunu gördüm. Kediye yaklaştım. Bunun üzerine biraz geri çekildi ama sonra tekrar eski yerine geldi ve o sinir bozucu yeşil gözleri ile bana baktı.

"İsmin ne? Tasman falan yok mu senin"

Boynuna baktığımda her hangi bir sahip olduğunu belli eden bir şey göremedim.

"Sana isim vermekle uğraşmayacağım. Yarın gideceksin zaten." Dedim ve masaya gidip geri kitabımı okumaya devam ettim. Üzerimde bakışlarını hissettiğim için kafamı kaldırdım ve ona baktım.

"Oi kedi aç mısın"

Bunu dedikten bir kaç saniye sonra mutfağa gittim ve bir kap alıp dolaptan aldığım sütü kaba döktüm. İçeri tekrar gidip kedinin önüne kabı koydum. İştahla kasedeki sütü içmesini izledim.

Saat geç olduğu için kediyi orada bırakıp uyumaya odama gittim. Yatakta uyumaktan hoşlanmasamda iki kişilik yatağa girip tam ortalayıp uykuya daldım.
...

Sabah olduğunda üzerimde bir ağırlık hissettim. Homurdanıp gözlerimi açtığımda karşımda bir çocuk görmeyi beklemiyordum. Hemen kalktım ve çocuğa

"Hey velet nasıl içeri girdin?" Dedim

Yeşil gözleri bana birini anımsatmıştı.

"Şey merhaba ben dün evinize aldığınız kediyim."

"Taşşak mı geçiyorsun benimle"

"Ney geçiyorum.. taşşa- o nedir"

"Tsch sen ciddisin misin"

Bana bön bön bakmaya devam ederken kalktım ve içeri gittim. Kediyi evde bulamayınca tekrar odaya geldim ve yatağımda oturan gence baktım. Yeni fark etmiştim. Siyah kulakları vardı ve arkasında ufak bir kuyruğu. Ve tanrım o çıplaktı. Yorgandan dolayı ilk fark etmemiştim ama şuan alt tarafıda hariç her yeri açıktaydı. Yorgan kapatmıştı.

Hemen dolabıma yöneldim , kazak ve eşofman altı alıp geri kedi oğlana~ döndüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hemen dolabıma yöneldim , kazak ve eşofman altı alıp geri kedi oğlana~ döndüm.

"Giy bunları"dedim. İkiletmeden aldı ve kıyafetleri giydi.

Oturup bu konu hakkında konuşunca olay aydınlanmaya başlamıştı. Onun türü böyleydi.15 yaşına geldiğinde insan vücuduna bürünüyordu. Dün gece de tam o ana denk geldiği için sabah o şekilde uyanmıştık. Kelime darcığı pek iyi değildi ama idare ederdi.

"Oi sana bir isim vermemiz lazım. Sürekli kedi diyemem."

"İsim mi? Benim ismim yok ki."

"İyi o zaman artık var Eren"

Erenin gözleri ışıldadı ve heyecanla fısıldadı.
"Eren..."

"Şey um bayım sizin adınız nedir?"

"Levi"

"Memnun oldum efendim." Dedi.

"Tsch"

Kalacak bir yeri şuanlık yoktu ve bir süre olmayacak gibi görünüyordu. Burada bir süre kalmak istediğini söyledi. İlk hayır desemde sonrasında mantık çerçevesi içinde düşündüğüm zaman kabul etmek zorunda kaldım.

Bu olayı konuşurken saat çoktan akşam olmuştu. Dün yağmurdan dolayı başım ağrıyordu ve uyumak istiyordum.

"Oi ben uyumaya gidiyorum sen de koltukta falan yatarsın." Dedim ve arkamda bir çift yeşil göz bırakarak odama gittim. Uykuya dalmadan önce bugün olan olayları kafamda tarttım. Sonrasında yorgunluğum ağır bastı ve gözlerimi kapatıp uykuya daldım.

Burada bırakıyorum
Yıldıza basarsanız sevinirim >.<
Diğer bölümde görüşmek üzere

< Diğer bölümde görüşmek üzere

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Neko / Eren x LeviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin