3

582 42 32
                                    

Tekrar selam. Başlıyorum bölüme ^3^

...

Kapının önünde oturmuş bana bakıyordu Eren. Şaşırdım ama kendimi geri toparladım. Sadece sesleri duymamasını diledim.

"Efendim çok mu canınız yandı"

"Hayır. Nerden çıkardın"

"Banyodayken çıkardığınız sesleri duydum. Benim yüzümden acı çektiniz" diyip ağlamaya başladı. Ugh bu velet ciddi mi? Seslerin nedeni tamamen farklıydı ama bunu ona diyemezdim.

"Oi neden ağlıyorsun geçti gitti artık." Dedim ve yerden kaldırıp kucağıma aldım. Böyle küçük bir çocuk gibiydi. Az önce onu düşünerek kendimi çektiğim aklıma geldi ve sinirle gözlerimi yumdum. Kendine gel Levi. Sadece uzun süre yapmadığın için böyle oldu.

Kucağımda ki Erenle beraber oturma odasına geçtik. Televizyon açıp rastgele bir şeyler izlemeye başladık. Pek ilgili değildim şahsen izlediğim şeye. Aklım Erendeydi. Şuan 15 yaşındaydı. Normal insan gibi ergen miydi yoksa kedi-insanlarda bu durum farklı mıydı.

Düşüncelere dalmışken anlık kafamı kaldırdım ve televizyona bakmam ile şok geçirdim. Tanrım bir öpüşme sahnesiydi. Hemen yanımda oturan Erenin gözlerini elim ile kapattım.

"Efendim noluyor hiçbir şey göremiyorum"

"Bir şey yok velet. Bakma ekrana"

"Neden? Napıyorlardı ki hem onlar"

"Hiçbir şey" sahne geçince elimi Erenin gözünden çektim.

"Neden dudağından öpüyordu kadını efendim."

"Sevgisini belli etmek için yaptı"

"Yani sevgimizi öperek mi belli ederiz"

"Hm hm" diyerek geçiştirdim konuyu.

"Bu arada bana efendim demene gerek yok. Sadece Levi de."

Kafasını olumlu anlamda salladı. Ve geri televizyona döndü.

Hala üzerinde benim giysilerim vardı. Yaşına uyacak giysiler almam lazımdı. Ama dışarı çıkmak sorundu. Kuyruğu bir şekilde gizlenirdi fakat kulakları pek mümkün değildi. Şapka kurtarır gibiydi. Yine de akşam çıkmak daha iyi olurdu.

...

Bir kaç saat sonra hava hafiften kararmıştı. Koltukla televizyon izlerken mayışmış olan Erene baktım. Sevimli. Hafiften dürtünce bana döndü.

"Noldu efendi- Levi"

"Mağazaya gideceğiz sana kıyafet almak için. Üzerindekilerden bunalmışsındır"

"Oh sorun değil Levi. İyiyim"

"Bir ricada bulunduğumu hatırlamıyorum. Peşime takıl" diyerek kapıya gittim. Üzerime paltomu geçirdim ve yağmurluğumu da Erene uzattım. Son olarak kulakları için kafasına şapka geçirdim ve dışarı çıktık. Heyecanlı görünüyordu.

Mağazaya girdiğimizde. Yeşil gözleri etrafta merakla dolaşmaya başladı.

"Elimi tut. Yoksa kaybolacaksın velet"dedim.

Bunun üzerine ikiletmeden elimi tuttu. Elimden vücuduma ısı dalgası yayıldığını hissettim. Bozuntuya vermeden kazakların olduğu reyona gittik. Görevli yanımıza geldiğinde ona gerek olmadığını belli eden bir el sallaması yaptım. Dikkat çekmek en son istediğim şeydi.

Kıyafetlere bakarken bir ergenin neler giydiği konusunda bir fikrim olmadığını fark ettim. Eren durumu fark etmiş olacakki bana dönüp

"Levi pek bir şey almana gerek yok. Çünkü kedi adamlar normal insanlarsan daha farklı yaşlanır"

Ona anlamayarak baktığımı görünce açıkladı.

"Yani 1 ay sonra sizin yaşınızda 17 olacağım. 18den sonrasında sizinki gibi ilerleyecek yaşım."

Dediklerine o kadar şaşırmıştım ki yüzüne bakakaldım. Sonrasında hemen kendimi toparladım.

"Yani 2 ay sonra bunlar bana olmayacak. O yüzden çok şey almaya gerek yok efendim. Oh özür dilerim hala alışamadım Levi demeye." Diyip gülümseyince bakışlarım gülümsemesine takıldı.

"Tamam o zaman. Beğendiklerini seç. Çekinmene gerek yok. Alırım hepsini"

Utanıp başını eğdi ve "Tamam Levi" dedi.

...

Aldıklarını ödeyip mağazadan çıktık ve arabaya bindik. Yol sırasında " Benim hakkımda pek bir şey bilmiyorsun yanılmıyorsam" demem ile bana döndü.

"Şey evet ama sorun değil. İyi birisiniz Bay Levi"

Bay Levi mi? Tanrım bu bir şaka mı

"Pfft" diye dediğine gülerken bakışlarının gülümsememe takıldığını fark ettim.

"Pfft" diye dediğine gülerken bakışlarının gülümsememe takıldığını fark ettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Dediğim gibi sadece Levi de"

"Şey özür dilerim ama ben buna alışamıyorum. Bay Levi desem olur mu"

"Sen bilirsin"

Sessizce arabayı sürmeye devam ederken aniden bir şey hatırlamış gibi bana döndü

"Teşekkürler Levi!" Dedi. Bugün için teşekkür ediyordu.

"Lafı bile olmaz" 

Kemerinin takılı olmadığını fark ettim. Tek elim direksiyonu kavrarken diğer elimle uzandım ve kemerini taktım.  Sanki nefes almıyor gibi duruyordu. Ama aldırış etmedim. Bir kaç saniye sonra geri çekildim ve çekilirken şapkasını da alıp çıkardım.

"Arabadayız rahat ol görmez kimse. Şapka pek sevmiyorsun gibi duruyor" dedim.

Sadece başını sallamakla yetindi.
...

Eve vardığımızda Eren tüm yol huzursuz gibi duruyordu. Bir sorunu vardı ama takmadım. Evin kapısını açtığım anda Eren koşup yatak odasına girdi. Uykusu vardı sanırım ama ne bu acele. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. İşim bitince banyodan çıkıp yatak odasına doğru ilerledim. Kapıyı açıp içeri girdiğimde yatakta yatan Ereni gördüm. Kıvranıyordu

"Oi velet neyin var hasta falan mısın"

"H hayır..bilmiyorum"

Gidip kafasına kadar çektiği yorganı açıp kaldırdığımda acı içinde kıvrandığını gördüm. Ağlıyor muydu. Dürttüm ve bana bakmasını sağladım.

"Noldu Eren"

Bir şey demeyip sadece yatakta dikeldi ve alt bölgesini gösterip "Bay Levi sızlıyor"dedi çaresiz bir şekilde. Gözüm gösterdiği yere bakınca aletinin hafif kalktığını gördüm. Bir dakika ne? O azmış mıydı?

Burada bitirmek istedim. Malum şuan kadir gecesi >.<
Yıldıza basarsanız sevinirim ̳͒ˑ̫ ̳͒

Görüşmek üzere~

Neko / Eren x LeviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin