16

2K 142 156
                                    

Selamın aleyküm

Bugün böyle imanlı bir giriş yapayım dedim🤲🤲

Arkadaşlar sırtımı yardım resmen kaç gündür yatamıyorum bile üstüne😭😭

Tabi siz bu bölümü okuduğunuzda geçmiştir büyük ihtimalle de neyseğğ. Hadi bölümee.

...

Evimin önüne geldiğimizde Jisoo ve Rose'yi zorla evlerine göndermiştim.

Kapıyı açıp içeri girdiğimde öncelikle kendime bir sabır diledim. Çünkü psikolojik olarak kendimi çok yorgun hissediyordum.

Her seferinde bir şeylerin düzeldiğini düşünüp yeniden hayal kırıklığına uğramak artık beni fazla yormuştu.

Oturma odasına uğramadan odama geçmiştim. Çantamı bir kenara atıp yüzümü sıvazladım ve derin bir nefes çekip kafamı dağıtmaya çalıştım.

Kapı sertçe açıldığında sıçrayarak o tarafa dönmüştüm. Annem bana sinirli gözleri ile bakarken kalbim hızla çarpmaya başladı.

"Bira aldın değil mi bana? Nerede?"

Yüzümü hafifçe buruşturduğumda az sonra olacakları tahmin etmek zor değildi.

"Unuttum. Yarın alacağım."

"Unuttun ha! Ne diye verdim ben sana o parayı. Orada burada sürt diye mi?"

Yumduğum gözlerimi açtığımda bana doğru bir kaç adım attığını gördüm.

"Yarın alacağım. Harcamadım parayı diyorum."

Arkamı dönüp kıyafet çıkartmak için dolabıma yöneldiğim sırada parmakları saçımı kavrayıp beni kendine çekmişti.

"Dönme arkanı bana."

Dişlerimi sıkıp sakin olmaya çalıştım. Beni kendine çevirip bir tokat attığında dudağımda ki yanmayı hissettim. Gözlerimi daha sıkı yumdum.

"Aklını başına topla artık."

Bağırtılarını pek duyduğum söylenemezdi. Çünkü kendi içimde bir savaş vermek ile meşguldüm.

Ona karşılık vermek istemiyordum çünkü ne olursa olsun annemdi ve elimden bir kaza çıkabilirdi.

Bir kaç kere daha bağırıp odamı terk ettiğinde derin soluklar alıp kendimi sakinleştirip banyoma girdim.

Aynada yüzüme bir kaç saniye baktığımda dudağımın kenarından hafifçe kan akmış olduğunu gördüm. Küvetin suyunu açtıktan sonra yeniden aynanın karşısına geçip saçlarımı tepeden topladım.

Çekmeceyi açtığımda neşterlerden birine elime alıp bir kaç saniye öylece durdum. Şu an cesaretimin ve bitmişliğimin en doruk noktasındaydım çünkü.

Telefonum çalmaya başladığında gözlerimde dolmuştu.

Kıyafetlerim ile küvetin içine girdikten sonra kolumu hafifçe sıvadım. Telefonum susmuş ve yeniden çalmaya başlamıştı.

Neşterin ucunu bileğime dayadıktan sonra zorla yutkunmuştum. Bir kaç gözyaşı yanağımdan düşerken neşteri derime bastırdım.

Kısa bir acı sonrası bir kaç damla küvette ki suya damlamıştı.

Kalbimin atışları göğüs kafesimi rahatsız etmeye başladığında yaşlarım yüzünden görüşüm bulanıklaşmıştı. Derimin daha da acıdığını ve kan damlalarının az da olsa devam ettiğini hissediyordum. Telefonumun durmaksızın çalan melodisi beynimin içinde öyle yüksek bir sesle yankılanıyordu ki. Nabzımın sesi de ona eşlik ederken ağzımdan çıkan bir kaç hıçkırık ile elimde ki neşteri banyonun bir köşesine fırlattım.

Yapamamıştım işte. Yine olmamıştı.

Kendime bunu yapmamıştım. Jennie ve Jisoo'ya yapamamıştım. Babama hiç yapamamıştım.

Ellerim yüzümü örttüğümde hıçkırıklarım banyonun içinde yankılanmaya devam ediyordu.

Canıma kıymaya yine cesaret edememiştim.

.

"Yani hemen affet demiyoruz tabi ki. Sonuna kadar haklısın. Yaptığında bir tutam itlikte var. Ama sarhoştu işte gördün halini. Ne yaptığını mı biliyordu çocuk? Senden öncesine gelicek olursak da sevişmek için yıllarca seni bekliyecek değildi yani."

Jimin'in son söylediği cümle ile yüzüme garip bir ifade yayılırken Rose ona sert bir dirsek atmıştı. Yoongi başını kaldırmış büyük ihtimalle sabır çeliyordu. Jennie ise başını omzuma yaslamış bana destek vermeye çalışıyordu.

Rose boğazını temizleyip Jimin'in son dediklerini toparlamaya çalıştı.

"Yani geçmişi boşver sen şimdi. Ama dün gece gerçekten ne yaptığını bilmiyordu salak kuzenim. Jimin'in de dediği gibi hemen unut gitsin demiyoruz. Ama Jungkook'u da silip atma sadece."

Başımı sallayarak dediklerini onaylamıştım sadece. Üzerimdekinin kolunu hafifçe aşağı çekiştirdim bileklerimi saklamak için. Kimseden ses çıkmıyordu. Üstüme gelmek istemiyor olmalıydılar.

Bugün ben okula gitmek istemeyince onlarda bana eşlik etmişti ve şu an bir kafede oturuyorduk. Taehyung ise Jungkook'u yalnız bırakmamak için onun yanındaydı.

Lavabo için ayağa kalktığımda Rose de benimle gelmişti. Aslında tek amacım elimi yüzümü yıkayıp biraz kendime gelmekti.

"Sormayayım dedim ama endişeme engel olamıyorum. Dudağının kenarına ne oldu?"

Kalbim hafifçe çarparken hızlıca aynaya dönüp tek elim ile dudağımının kenarını tuttum.

"Çok belli oluyor mu?"

"Hayır dikkatli bakmayınca olmuyor. Ama iyi misin sen Lisa?"

Başımı hızla aşağı yukarı salladığımda bu sefer bir küfür etmişti.

"Siktir bileğin."

Öne doğru atıldığında geriye bir adım atıp bluzumun kolunu daha da aşağı çekiştirdim. Endişeli gözlerini gözlerime çıkarttı.

"Lisa bunlar ne? Ne oluyor? Korkutma beni."

"Önemli bir şey değil Rose. Gerçeklen. Kimseye söyleme lütfen."

"Söylemem. Ama bir şeyler oluyorsa saklama benden. Bunlar-"

Tek elini ellerim arasına alıp gözlerine güven verircesine bakmaya çalıştım.

"İyiyim ben Rose. Bunlar sadece bir kaza işte. Önemi yok."

Rose konuşacağı sırada kafenin içinden gelen kargaşa sesleri ile kaşlarım çatılmıştım. Rose gözlerini sıkıca yumup derin bir nefes çekti.

"Tanrım lütfen bu defa Jungkook olmasın."

"Jungkook mu?"

Elimi bırakmadan önden çıktığında ona eşlik etmek zorunda kalmıştım. Kafeye girdiğimiz de gerçekten de Jungkook'un bir olaya karışmış olduğunu gördük. Jimin Jungkook'u sertçe tutup çekti ve onu sakinleştirmeye çalıştı. O sırada kavga ettiği kişiyi de kafeden çıkartmaya çalışıyorlardı. Kaşlarım çatılırken gözlerim hızla Jungkook'un yüzünü taradı. Burnundan kan akıyordu ve elmacık kemiği biraz kızarmıştı.

"Jungkook."

İsmini fısıldadığımda Rose yanlarına vardığımız içim elimi bıraktı. Jungkook başını kaldırıp bana baksada gözlerini kaçırmıştı.

"Bu halin ne? Daha geleli kaç dakika oldu da kavga çıkarttın? Serseri!"

Rose onu azarlamaya devam ederken ben yaralarına dokunup iyi olup olmadığını sormamak için kendimi zor tutuyordum.

...

Vote pls

Evet şimdi öncelikte şey diyim şiddet ve intihara teşvik kısmına o kadar girmemeye çalıştım.

Çünkü ne olursa olsun bundan rahatsız olucak insanlar olabilir. Baya üzerinden geçtim. İşte sadece ne yaşandığı bilinsin falan istedim o yüzden baya baştan savma gözükmüş olabilir sorry.

And bay dkwmxosmxpsödsm

aquiver, lisggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin