aquiver, lisgguk

23

Selamlar.

Ay şu an kendime herkese çok gıcığım böyle varya kimseye tahamülüm yok allahım yarabbim sen bana sabır ver of.

Neyse tamam öhöm öhöm. İyiyim.

Şu Yoongi ile Jisoo'yu yapınca daha da iyi olacağım inşallah.

...

-Lalisa Manobal-

"Tae rahat dursana artık ya."

Rose'nin ağlamaklı sesi ile dudaklarımdan bir kıkırtı dökülmüştü. Taehyung yarmazlığına devam edince en son Jungkook hafifçe öne eğilip Rose'yi rahatsız ettiği eline yavaşça vurdu.

"Rahat bıraksana kızı."

Tae hayal kırıklığı ile arkasına yaslanırken Rose huzura ermiş olmanın verdiği mutluluk ile mırıldandı.

"İşte adamlık ya Jimin sen sadece izle. İnsan bir sevgilisine kurtarır."

Bu sefer ikisi küçük bir tartışmanın içine girdiğinde önümde ki sandalyede oturan Jungkook'un saçlarına kaydı gözüm. Bir kaç saniye önce yerimden kalkmıştım çünkü saçlarıyla oynama isteği ile dolup taşıyordum.

Sandalyesinin arkasında durduğumda oldukça fazla uzadığı için gözlerinin önünde düşen saçlarını parmaklarım ile zarifçe kenara çektim. Masadakiler muhabbetlerine devam etseler de kaçamak bakışlarını hissediyorum.

Jungkook'tan ses çıkmıyordu. Arkasında olduğun için tepkisini de göremiyordum. Saçlarına bir süre dokunup okşadıktan sonra gözünün önüne düşenleri olduğu kadarı ile bir araya toplayıp bileğimde ki toka ile canını yakmadan bağlamıştım. Tabi yarısı yetişmemiş ve yanlardan dökülmeye devam ediyordu.

Yüzüme bir gülümseme yayılırken kollarımı arkasından boynuna dolayıp tek elim ile hafifçe çenesini okşayıp ne konuştuklarına odaklanmaya çalıştım.

"Yoongi o numaraya gelmeyecek kadar zeki sevgilim. Başka bir şey bulmanız lazım."

Jimin konuştuğunda olayı anlamadığım için kaşlarım çatılmıştı.

"Ne konuşuyorsunuz siz?"

Hepsinin bakışları bu tarafa dönerken bir süre öylece baktılar ardından Rose konuştu.

"Yoongi ve Jisoo yokken ikisini nasıl birleştireceğimizi konuşuyorduk."

Omuz silkip Jungkook'un boynunda ki kollarımı çektim ve yerime oturmak için sandalyeme yönelirken mırıldandım.

"Bence zorlamaya gerek yok. Olacağı varsa olur."

Jennie ellerini birbirine vurup hırsla konuştu.

"Yoongi bir bu iki. Ruzsuzlar, karamsarlar sizi."

Göz devirdiğimde Taehyung omuz silkmişti.

"Ama farkındaysanız her seferinde haklı çıkıyorlar."

"Doğru gerçekten de."

Rose de ona destek çıkıp sıkıntı ile arkasına yaslandığında derin bir nefes alıp yanımda oturan Jungkook'a baktım. Onun gözleri ise benim yüzümde geziniyordu. İster istemez tebessüm ettim.