"Daehyun, kıpırdamadan oturmana ihtiyacım var."
"Ama anne dans etmek istiyorum, bu benim en sevdiğim şarkı."
"Evet, gömleğini düğmelemeyi bitirdiğimde yapacaksın."
Jimin ve Dae yatmaya hazırlanırken Dae, genç Titanlar’ı izliyordu ve Jimin pijamasının üstünü düğmeliyordu.
"Tamam, yatma vakti" jimin başını okşayarak dedi.
"Hayır~şimdi olmaz." diye sızlandı. "Bu bölümden sonra lütfen." dedi kirpiklerini kırpıştırarak.
"Tamam bu bölümden sonra." Jimin telefonunun çaldığını duyunca ayağa kalktı.
Telefonunu aldı ve cevapladı.
"Hey hyung."
"Hey chim." Hoseok içini çekerek yanıtladı.
"Sorun ne?" dedi Jimin.
"Lütfen bana bir iyilik yapar mısın?" Diye sordu.
"Evet, tabii ki her zaman." Jimin aceleyle karşılık verdi.
"Hastaneye gitmem lazım ben-"
"Hastane mi? Hyung iyi olduğuna emin misin?"
Hoseok kıkırdadı "Ben iyiyim Chim, hastaneye gitmem gerek, arabam az önce bozuldu ve hastaneden Yoongi’yi almam gerekiyor."
Sonra Jiimin, Yoongi hastanede çalıştığı için Hoseok'un neden hastaneye gitmesi gerektiğini anladı.
Jimin kendi kendine "Evet, tabi ki seni hastaneye kadar bırakırım." dedi.
"Umarım seni rahatsız etmiyorum."
"Oh hayır hayır rahatsız etmiyorsun.
Ben yatağa atlayıp bir film izlemek üzereydim, cumartesi, ayrıca zaten benden o kadar da uzak değilsin.""Ha teşekkürler Chim."Hoseok’un gözleri parladı.
"Sorun değil, kısa süre sonra orada olacağım." diyerek telefonu kapattı.
Daehyun sonra mutfağa girdi "Anne lütfen biraz meyve suyu alabilir miyim?"
"Şimdi neden meyve suyu istiyorsun Hmm?" Jimin şakacı sert bir sesle sordu.
"Çünkü." dedi somurtarak. "Sen benim annemsin." köpek yavrusu gözlerini göstererek bağırdı.
Jimin, Dae'nin "emin balkabağı" saçlarını karıştırarak güldü. Tabureden kalktı ve buzdolabından bir meyve suyu kutusu aldı.
Dae'ye meyve suyunu uzattı ve Dae ile ceketleri için elbise askısına gitti.
"Anne nereye gidiyoruz?" Daehyun kollarını ceketinden geçirdi.
"Hobi amcayı alıp hastaneye bırakacağız."
"Oh tamam." meyve suyundan bir yudum alarak konuştu.
-------
Kısa sürede hastaneye gittiler.
Hastaneye girdiklerinde etraf fantastikti.Hemşireler ve doktorlar odalara girip çıkıyordu.
Yandaki hemşireler ve doktorların olduğu yerde Hoseok Yoongi'nin bir oda olduğunu fark etti. Saçlarının her yöne kıvrılmış olmasıyla,bitkin görünüyordu.
"Anne bak Yoongi amca!" Daehyun bağırdı ve Jimin elini bıraktı. Yoongi'ye doğru koştu.
"Daehyun bek—" Jimin Faehyun'un ardından bağırdı.
"Yoongi Amca!" Daehyun zıpladı ve Yoongi'nin bacağına sarıldı.
"Ne siki—" yoongi aşağı baktı ve Dae'nin ona iri geyik gözleriyle baktığını gördü.
"Hey küçük adam, buraya nasıl geldin?" Yoongi şaşkınlıkla sordu.
"Anne ve Hobi amca ile geldim." diye kıkırdadı.
Daehyun, Yoongi'nin arkasına baktı ve kahverengi saçlı tanıdık birini gördü.
"Bay oyuncak?" Başını yana eğerek dedi.
"Bay kim?" Yoongi, donmuş halde duran Jungkook'a bakmak için arkasını döndü.
"Daehyun!" Hem Jimin hem de Hoseok üçlüyü şaşırtarak bağırdılar.
"Argh üzgünüm hyung Dae bazen yaramaz olabiliyor." diye homurdandı, Dae'yi kaldırıp kalçasına oturttu.
"Dae, lütfen böyle kaçma." diye azarladı Jimin.
"Üzgünüm anne bunu bir daha yapmayacağım." diye kısık bir sesle mırıldandı.
Hoseok, kontrol etmesine yardımcı olmak için Yoongi ile çoktan ayrıldı.
Jungkook, büyüğün dikkatini çeken sesini düzeltti.
Jimin, Jungkook'un bir kez daha önünde dikildiğini görünce şaşkınlıkla başını kaldırdı.
"Jimin be-"Jungkook konuşmaya başladı.
"Sana söyleyecek hiçbir şeyim yok." Jimin, uzaklaşmak için topuğunu çevirerek sözünü kesti Jungkook, Jimin'i kolundan tutmak için hızla koştu.
"Jungkook" uyardı.Jungkook'a gözlerini kıstı ve "Kolumu bırak." dedi.
Jungkook, "Lütfen konuşabilir miyiz?" diye yalvardı.
"Konuşacak bir şey yok Jungkook." Jimin onu uzaklaştırdı.
"Jimin o benim de çocuğum." öfkesi artıyordu.(Şimdi mi aklına geldi lan)
"Umurumda değil." Jimin, Dae'yi sıkıca kavradı.
"Son beş yıldır orada değildin, öyleyse neden sikik beynin sadece şimdi çalışıyor?" Jimin, Dae'nin başını göğsüne yaslayarak misilleme yaptı.
"Şimdi zamanımı boşa harcamayı bırak ve 'mükemmel' hayatını yaşamaya geri dön ve bizi rahat bırak."
Jungkook, uzaklaşmasını engellemek için Jimin'in kolunu tekrar tuttu.
"Bu ne!" Jimin, Jungkook'la yüz yüze geldi.
"Beni dinlemen için." Jungkook, Jimin'in kolunu bırakarak söyledi.
"Söylemen gerekenler umurumda değil, şansın varken ayrılmamalıydın, lütfen sorunlarını bana bırakma."
"Eminim Hoseok ve yoongi beni bekliyorlardır."
Jimin ayrılmadan önce bir hemşire onlara doğru yürüdü.
"Jeon Jungkook?" Hemşire sordu.
"Benim." aceleyle yanıtladı.
"Sizi temin ederim ki hasta iyi durumda ve iyileşiyor, ancak bebeği kaybetti." Jungkook'un omuzları çöktü ve üzerine bir üzüntü dalgası çöktü.
"Kaybınız için üzgünüz." dedi ve uzaklaştı.
Jungkook hastaneden çıkmakta olan Jimin'i bulmak için arkasını döndü. İçini çekti ve oturdu.
Jimin'in ona neden kızdığını anladı. Jimin ekmek kazananı olmayı teklif etmiş olmasına rağmen, mantıksız bir açıklama yapmadan Jimin'i bıraktmıştı.
Jimin gerçekten onu kendi oğlunu görmekten alıkoyacak mıydı?
Diğer ebeveynini bilmeden çocuğunun büyüdüğünü görmesini gerçekten engelleyecek miydi?
Jungkook, içinde gevezelik eden duygularla kendini ağır hissetti. Yüzünün ellerine düşmesine izin vererek iç çekti.
Kendisine ve Jimin'e kızgındı ama daha çok baba olma şansını kaybettiği için üzgündü. Yüzünden akan gözyaşlarına engel olamadı.
Karma kesinlikle bir kaltaktı.
(Karma is a bitch lafına ithafen)————
7 Mayıs 2021Hakkımda merak ettikleriniz varsa sorabilirsiniz.
♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE. • Jikook ✔
Fanfiction1.Kitap "İyi o zaman AYRIL." •Jikook hikaye• •Mpreg• •Smut• •Angst• •Fluff• Çeviri izinleri alınmıştır. Bu kitap @kittieisdrunk'a aittir. #28 jikook #14 mpreg