medya: chopin - nocturne op. 27 no. 2Bazen Kei, kendini çok şanslı hissediyordu. 'İyi ki Tadashi'yle tanıştım, iyi ki onu sevdim' Bu 'iyi ki'leri o kadar çok kullanıyordu ki Tsukishima, artık hayatında hiç hissetmediği kadar mutlu olduğunu hissediyordu.
Bilirsiniz, klişeler vardı. Karnında uçan kelebekler, aklını başından alan o duygular, hepsi; her ne kadar klişe olsalarda Kei için çok anlam ifade ediyordu.
Karşısında, kendisini resim çizerken izlemek isteyen fakat uyuya kalan Tadashi gibi çok anlam ifade ediyordu her şey.
"Çok güzelsin." diye fısıldadı Kei. Elindeki fırçaları ve paleti bir kenara koyduktan sonra kollarını masaya yaslayıp yeşil saçlıyı izlemeye başladı.
Bazen Kei abartıp abartmadığını merak ediyordu, fakat ne zaman Tadashi'nin; çillerine, tenine, gözlerine, fındık burnuna, saçlarına veya gülüşüne baksa abartmadığını, biraz daha abartması gerektiğine inanıyordu.
'çok güzelsin ve seni çok seviyorum' diye düşündü Kei. Dışarıya söylememiş bile olsa, kelimeleri bütün vücudunu ısıtmıştı sarışının. Sessizce ayağa kalktı Kei, sandalyesini Tadashi'nin hemen yanına taşıdı. Sandalyeye yerleşmeden önce ayakta kalıp biraz daha Yamaguchi'nin uyuyan hâlinde göz gezdirdi.
Bir süre saçlarıyla oynadı, bir süre kahverengi çillerde narince elini gezdirdi, bir sürede; yeşil saçlının yüz hatlarını aklına kazımaya çalıştı Tsukishima.
Biraz daha bakındıktan sonra gülümseyerek, içinden geldiği için Tadashi'nin yanaklarına hafif buseler kondurdu Kei. Uyuyan bedenin yüzüne minik bir gülümseme otururken biraz yerinde kıpırdandı.
Tsukishima ise çektiği sandalyesine oturup aptal gülümsemesiyle kafasını Yamaguchi'nin omzuna koymuş, kendini güzel ve rahat bir uykuya bırakmıştı.
❧
"Tsukki? Uyanma vakti~ Et sote yaptım, yani tarif kitabından bakıp yaptım ama oldu bence." Kei zar zor gözlerini aralamaya çalıştı, ne kadar uyuduğunu bilmese de oldukça yorgun hissediyordu. Bir süre kendine gelmeye çalışmış ve sonunda koltukta olduğunu farketmişti.
'uyurken Tadashi buraya yatırdı herhâlde' diye düşündü, aynı zamanda üstüne bir örtü örtülmüş, kafasının altına yumuşacık bir yastık konulmuştu.
"Biraz daha uyumak istersen uyuyabilirsin, yemeği sonradan tekrar ısıtabilirim." Tadashi koltuğun yanına, yere, Kei'yle bakışlarını eşitleyecek mesafede oturmuş ve şefkat dolu bir gülümseme sunmuştu. "Sarılabilir miyim?" dedi Kei, daha demin ki Yamaguchi'nin sözlerini pek düşünmeyip.
"Hm-hm, sarılabilirsin." Yeşil saçlının yanakları hafifçe pembeleşmiş, kolları ise iki tarafa açılmıştı. Tsukishima gülümseyip hâla yatarken kollarını Tadashi'nin boynunun etrafına sarmış, çillinin vücuduna sırnaşmıştı.
Yamaguchi'nin elleri ise sarışının sırtında ve saçlarında dolaşırken; Kei oldukça mayışmış hissediyordu. "Biraz daha sarılırsak uyuyakalacağım ama ayrılmak istemiyorum." Tsukishima, anlık gelen temas açlığını uykulu olmasına bağlasada sebebinin, Tadashi'nin dokunuşlarının kendi üzerindeki etkisi olduğunu çok iyi biliyordu.
Tadashi kıkırdayıp sarılışlarını bozmadan kendini biraz uzaklaştırdı. "Yüzünü yıkamak ister misin? Sonra da yemeğimizi yiyelim, ikimizde kahvaltıdan beri bir şey yemedik."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
painting of you ❦ tsukkiyama
Fanfic❝kiraz ağacının altında uyuyan çocuk, kei'nin renklerini kavrayabildiği tek şeydi. ❞ [21.02.2021] °couple: tsukkiyama