Okul'un ilk günü herkes de en iyi ben olmalıyım düşünceleri başlamış olmalı. Ilk gün bu sonuçta güzel izlenim bırakmak zorundaymışız gibi saçma sapan şeyler var insanların akıllarında. Uykumu hiç iyi alamamış ölü gibiyim. Gece bir çok kez uyandım durdum. Güzel bir duş aldıktan sonra ne giymeliyim diye düşünceler sardı zihnimi. En zorlandığım noktaydı bu ne giysem mevzusu. Eminim tüm kızların öyledir. En azından bizim okuldakilerin öyle olduğu bariz belli. Sanırsınız ki kız podyuma çıkmak için hazırlanıyor bu durumda da her insanda olduğu gibi yanında pasif kalmak istemiyorum bazı kişilerin. Ama yanınızda hep iyi birilerini gezdirirseniz , yada herkesin kendiniz gibi olmasını beklerseniz bir özelliğiniz,farkınız kalmaz bu yüzden bir iki tane aptal kişilerle takılmak gerek.
Yeni aldığım jean ve üstüne kırmızı bir kazağı giymeye karar verdim. Kırmızı Brad'in siyahtan sonra en sevdiği renkti. Tabii ki onun için giymedim saçmalamayın.
Saçlarımı yaptıktan sonra camdan dışarı baktığımda Brad arabasıyla gelmişti. Siyah,parlak tam Brad'a göre bir BMW ve hayatında ki en önemli şeylerden biriydi arabası.Kalbim git o arabaya bin dese bile aklım binme demekte ısrarcıydı. Son olarak kırmızı şapka ve eldivenlerimi takıp aşağıya indim. Mesajlarına cevap vermediğim için sinirliydi kesinlikle ama bir şey demeye hakkı yoktu amacı kendini affettirmek olurdu muhtemelen. Görmemezlikten gelmeye çalışarak ilerlemeye başladım. Otobüs durağına geçtiğim an vazgeçip gidebilirdi fakat 10 dakika durağa kadar yürümeliydim. Yavaş yavaş yanımdan arabayla geçmeye başladı. Soğukkanlılığımı korumaya gayret ediyordum hiç oralı olmadan ilerliyordum ama içimdeki sesin bana engel olmasından korkuyordum.
" Atla hadi "
Cevap vermeden ilerlemeye devam ettim.
" Bir,iki dakika konuşalım sadece hadi "
Kafamı arabaya doğru çevirip ;
" Gerek yok " diye ekledim.
" Iyi sen bilirsin "
Bunu söylemesini beklemiyordum ve neye uğradığımı şaşırmıştım. Paniklemiştim çünkü gaza basıp gidecekti. Birden araba ilerlerken arkasından var gücümle bağırdım.
" Tamam geliyorum dur bekle ! "
Böyle bir şeyi neden yapmıştım bilmiyorum gitmesine izin verebilirdim. Geri geri gelmeye başladı. Kaldırımdan geçen iki kızın ben öyle bağırdıktan sonra kahkahalara boğulduklarını duymuştum. Komik miydi sanki. Ters ters kızlara bakarken aynı zamanda asık bir suratla arabaya bindim. Brad gülüyordu. Sinirlenmiştim keşke dur demeseydim. Taklidimi yapıyordu. " tamam dur bekle " bunu yaparken arkasından birde kahkaha patlatıyordu.
Ah ! Bu çocuk cidden .. Uyuzdu ya tam uyuz böyle gıcık ukala. Suratına bakmıyor, camdan dışarıyı izliyordum.Okul eve çok uzak değildi fakat çok da yakın sayılmazdı. Arabayla 20-30 dakikaya orada olabiliyorsunuz.
Bu şehrin en sevdiğim yanlarından birisi de ferah havası insanları sakin, sokaklar sakin..
Sessizliğimi hiç bozmadım Brad'in konuşmaya başlamasını bekliyordum, ani fren yapıp ara sokağın birinde durduğunu fark ettim ve şaşkın,beklentili surat ifadesiyle ona baktım.
" Bak Eliss, tuhaf şeyler olmaya başladı bunun farkındayım ama neden olduğunu bilmiyorum sadece bir hataydı. Affedilmesi zor belkide sadece arkadaşlığımız hatırına unutmalıyız bence ne dersin ? "
Dediği ' arkadaşlığımız ' sözü kulaklarımda çınlıyordu adeta.
" Arkadaşlığımız ? "
" Evet hala arkadaş sayılmaz mıyız ? "
Gözlerinin içine öfkeyle bakıyordum. Hafiften tebessüm ederek ;
" Tabii ki öyle sayılırız "
" Sorunlar halledildiğine göre okula gidebiliriz "
" Evet "
Hızını git gide arttırıyor,rahatlamış bir şekilde arabayı kullanıyordu. Ben ise daha da çok gerilmiştim. Tek yanlış şeyler düşünen ben miydim acaba diye saçma sapan sorularla donandı beynim. Adama baksana böyle bir rahatlık olamaz. Okula gelmiştik. Arabanın camından o sevmediğim okula baktım ve sanırım yeni serüvenler bekliyordu beni. Bir köşede aynı içkici tayfa,diğer köşede simsiyah takılan 4 kişilik bir grup kedileride kestikleri söyleniyor fakat ben pek inanmıyorum , bunlarla birlikte okulun ponpon kız tayfası hepsinden nefret ediyorum 5 cm topukluyla okula geliyorlar çıtkırıldım tipler hepside. Fakat bir saniye onlar kim ? Sanırım okulumuza yeni bir grup daha gelmiş hiçbirini tanımıyorum. 6 kişiler ve hepsi deri ceket giymiş. Alaycı bir ifadeleri var küçümseyici. Etrafıma bakmadan gülerek indim arabadan tıpkı eskisi gibi hiçbir şey yokmuş gibi. Anında bizim kızların bağırışlarını duymam bir oldu.
" Heyyy Elll ! "
" Güzelleriim "
diyerek sarıldım hepsine teker teker. Onları özlediğimi fark ettim. Şu koskocaman okulda bir tek bizim kızları sevdiğim doğruydu. Birde Brad.
" Ell şu yeni tayfayı tanıyor musun ? "
" Hangisi şurada ki 6 kişilik psikopat tiplerden mi bahsediyorsun , ne işim olur "
" Psikopat falan ama hepside çok yakışıklı üstelik sarışınla kesişiyoruz "
" Carol gelir gelmez yapma lütfen "
" Takılıyorum kızım ya ne var bunda "
Herzaman ki bizim Carol. Hiç değişmemiş aşk kadını diyebiliriz. Kumral ve gayet alımlı birisi. Grubumuzun geri kalan güzeli,Kalie. Esmer ve sert birisi. Çok iyi aslında fakat bir tek benimle ve Carol ile öyle. Ailevi sorunları olduğu için ilaçlar kullanıyor. Karşıdan Scott ve Daniel'in geldiğini gördüm. Seslenerek ;
" Beyler , nabersiniz ? "
İkisiylede sarıldım. Scott en komiğimizdi. Daniel değişik birisi. Aşık delikanlımız. Brad çoğunlukla Daniel ve Scott'la beraber. Zaten diğer arkadaşlarını hiç sevmiyorum çünkü hepsi küçümseyen tipler. Scott gelir gelmez ortamı enerjik yapmayı başarabiliyordu.
" Okulumuzun güzelleride gelmiş, iyilik sarışın,sizden ne haber bakalım "
Scott bana sarışın diye hitap ederdi. Aslında çok sarı değilim ama Carol grubumuzun kumralı olduğu için onun yanında sarışına kaçıyordum biraz.
" Bizde iyiyiz Scott,bizim aşığımız hala atlatamadı sanırım sesi çıkmıyor yine "
diyerek ekledi Kalie. Daniel ciddi bir bakışla cevap verdi.
" Peki bizim Kaliciğimiz hala evde kalmış kadın pozisyonunda mı ? "
Arkasındanda Kalie'ye sırıttı. Daniel ve Kalie hep birbirlerine sataşan kişilerdi. Ve bundanda memnunlar. Daniel,Kali demeyi daha çok seviyordu.
" Ell,Brad nerde beraber değilmiydiniz ? "
Scott bu soruyu öyle masumlukla sordu ki aramızda geçenlerden haberi olmadığı kesindi.
" Arabayı daha düzgün bir yere çekmek için yer arıyordu,en kıymetlisi bilirsin. Gelir birazdan. "
dememle okul kapısından Brad'in girmesi bir oldu. Yüzündeki ciddi ifadeyi yanımıza gelene kadar bozmadı. Scott ve Danielle o acayip selamlaşmalarını yaptılar ve yine dikkat çekiyorlardı. Ponponcular bu tarafa doğru bakıyorlardı. Daha doğrusu Bradlere. Kızlarla aramızda o uyuz kız grubuna ponponcular demekten büyük zevk alıyorduk. Arada Bradle gözlerimiz istemsiz birbirine çarpıyordu. Konuşmaya başladı;
" İçeri geçelim hadi bahçede ne yapıyorsunuz ? "
" Olur "
Merdivenlerden çıkarken o yeni gelen grubunda indiğini fark ettim. Bunlar bir acayipti. Her tipten var. Ama bir tanesi elleri cebinde,zengin piç tipindeydi. Yanımızdan geçerken,zengin piç ve Brad çarpıştı. Daha doğrusu omuzlarıyla vurdular birbirlerine diyebilirim. Brad o sinirli ifadesiyle arkasına kafasını çevirdi.
" Pardon "
diyerek yan gülüşüyle sinirleri bozmaya yetiyordu zengin piç. Bradle biraz bakıştılar.
Aralarından biri ;
" Hadi Hector yürü " dedi.
Zengin piçin adı Hectormuş.
