Bir grup arkadaş yaz tatilini beraber geçirmek için bir otele giderler.Ama bilmedikleri bir şey vardır;
Bu otelin patronu bir psikopattır,
Hayatına aşk ve eğlenceyi katacak kişiyle tanışana kadar tabi..
•Minsung
"Evet.Yolculukta hiç bir şey yemedim ki.Sabah yediklerimi de kustum zaten"
"Tamam çıkalım.Hazırım ben"
"Bekle!Minho hyung nerede?"
-
Seungmin ve Changbin odalarına çıkıp akşam yemeğine gitmek için hazırlanmışlardı.Minho geleceğini söylemişti ama nerede kaldı?
-
Minho,Felix'in odasına gitti ve bir şey hakkında konuşmak istediğini söyledi.
"Tabi hyung,konuşalım.Bir sorun mu var?"
"Otel çalışanı Chan hakkında ters giden bir şeyler var.Bize oteli gezdirecekti.O sırada biz Changbin ile konuşuyorduk.Dalmış olmalıyız ki Chan ve Seungmin'in çoktan gittiğini görmedik.Onları ararken Chan ile karşılaştık.Seungmin'in nerede olduğunu sorduğumuzda arka kapıdan çıktığını söyledi.Seungmin'i aradık ama telefonunu bize vermişti o yüzden ulaşamadık.Bizde Changbin ile arka kapıyı aramaya başladık.Biliyorsun otel çok büyük.Bu yüzden resepsiyon görevlisine arka kapıya hangi koridordan gidildiğini sorduk.Bize otelin arka kapısının olmadığını söyledi.Chan nasıl kendi çalıştığı oteli bilemez ki?Bir süre sonra Seungmin ile birlikte döndü.Seungmin'in yüzü kireç gibiydi.Chan tuhaf bakışlarla ona bakıyordu ve sırıtıyordu.Kısacası sağlam birine benzemiyor.Korkmaya başladım açıkçası"
Minho'nun anlattıkları Felix'i endişelendirmişti.Ne yapmış olabilirdi?Nasıl biriydi?
"Hyung anlattıkların şüphelendirici.İstersen bunları kuzenime anlatayım.Chan'ı sorguya çeker ve ters giden bir şey varsa bulur"
-
Han Jisung Felix'in kuzeniydi ama Felix onun psikopat olduğunu bilmiyordu.Çünkü Bay Han Felix'i çok severdi ve Jisung'u onun yanında kibar ve tatlı biri olması konusunda uyarmıştı.Bay Han sert ve katı kuralları olan biriydi.Zaten Jisung'un böyle olmasına sebep olan onun sert ve katı kurallarıydı...
-
"Lix bence benim anlatmam daha doğru olur.Hatta Changbin ile gidip anlatırız.O da şahit oldu sonuçta.Tabi o gerizekalı olduğu için şüphelenmemiştir bile"
"Tamam hyung.Yarın gidip anlatın.Umarım kötü bir şey yoktur"
"Umarım Lix...Neyse,yarın görüşürüz o zaman"
"Görüşürüz hyung <3"
-
Minho odadan ayrıldı ve kendi odasına çıkmak için asansöre bindi.
-
"Yok ben daha fazla bekleyemeyeceğim Seungmin.Hem sen de çok acıkmıştın biz gidelim.Minho hyung için paket yemek alırız"
"Tamam,gidelim Changbin hyung.Ama önce Minho hyung'u arasak?20 dakikadır yok hem"
Seungmin çok korkmuştu.Chan'ın onu da diğer tutsakların yanına atma ihtimalini düşünmeden edemiyordu.Ama Changbin'e hiç bir şey söyleyemezdi.Çaresizce,Changbin ile yakında ki bir restorana gitmek için otelden ayrıldı.
-
"Siktir" "Şansıma sıçayım.Ne yapıcam!Klostrofobim var benim"
-
Evet.Minho asansörde kalmıştı.
-
Telefonunun şarjı bitmişti.Zaten bitmeseydi de asansörde telefon çekmezdi.Asansör ne küçük,ne de büyüktü.Fakat Minho'nun panik atak geçirmesine yetmişti...
-
"K-kontrol e-edemiyorum!Ölüc-cem!"
-
Asansörün arızası hemen düzeltilebilecek,küçük bir arızaydı.Neyse ki en üst katta olan patron ya da Han Jisung,asansörü çağırmıştı.Asansörün üst kata haraket etmeye başlamasıyla Minho kurtulduğunu düşünmüştü.Ama hala nefesini düzene sokamamıştı çünkü anın paniğiyle ne yapması gerektiğini unutmuştu.Asansör üst kata ulaştığında durdu.Minho karşısında gördüğü adamın ona yardım edebileceğini düşündü ve konuştu.
"N-ne-fes ala-mıyorum!P-an-ik atak.Yar-dım e-et!"
Jisung karşısındaki adamın güzelliğinden ve çekiciliğinden etkilenmiş olmalıydı ki dalıp gitmişti.Dur!O panik atak geçiriyordu!
-
"Tamam şimdi beraber derin nefes alıyoruz ve veriyoruz"
Minho,Jisung'un yaptığı şekilde nefes alıp verdi.Bu,onu sakinleştirebilecek bir yöntem değildi.Sonra aklına,panik atak geçirdiğinde Seungmin ve Changbin'in onu nasıl sakinleştirdiği geldi.Sarılmak!
"S-sarıl bana"
"Anlamadım?"
"Sarıl bana!L-lütfen!"
Jisung,Minho'ya sıkıca sarıldı.Minho nefesini düzene sokabilmişti.Panik atağı atlattığında,Jisung'dan ayrılmak için geri çekildi.Daha doğrusu çekilmeye çalıştı...
