Ara vermek , mola vermek iki cümle de aynı şey benim gözümde. Oyun mu bu yorulunca , sıkılınca , bunalınca ara verelim demek. Böyle bir durum söz konusu ise arkanıza bile bakmadan kaçın. Bunun açılımını söyleyeyim ben size;
"Ben senden sıkıldım , beni yordun , sen bana fazlasın ben senin bana verdiğin sevgiye ve değere layık bir insan değilim , seni kaybetmek de istemiyorum sen beni biraz bekle ben bir gidip bakayım senden iyisini bulamazsam sana dönerim. " Ara vermek bu demek arkadaşlar , hâlâ farklı düşüneniniz varsa açıklayım dedim. Ara verelim kafa dinleyelim diye birşey yoktur. Seven insan ayrı kalamaz , konuşmadan, aramadan , yazmadan duramaz. Kendinden bilmen lazım bunu. Sürekli merak edersin. Aklının yarısı ondadır. Yeni bir arayışa girmektir ara vermek. Ayrılmak istediğini söyleyemeyecek kadar korkak ve aciz insanların sergilediği davranıştır. Böyle bir durumda tavrınızı koyun , ne kadar zor olsa da severken ayrılmak bunu yapın. Bazen sadece biraz kendinizi geri çekin ve olacakları izleyin. O sizde ne kadar değere sahip , yada siz onun gözünde ne kadar değerlisiniz bunu görün , hissedin. Doğru insana mı değer veriyorsunuz bunu test edin. Siz deneme tahtası değilsiniz , sizden gidip başkalarının arayışına girip daha iyisini bulamayınca yine size dönecekmiş bak bak oldu başka bir isteğin var mı diye sorarlar adama. Bu toleransı göstermeyin kimseye. Diyelim ki gitti sizde buna izin verdiniz. Siz hâlâ onun döneceği umuduna kapıldınız ilişkiniz devam eder gibi sadıksınız. Ona göre sizden daha iyisini buldu diyelim. Ona göre yeni tanıştığı insan daha güzel/yakışıklı , daha iyi sizden. Onunla konuşmaya başladı ama siz hâlâ onu bekliyorsunuz. Nasıl olacak şimdi bu aşk üçgeni. Kendinize neden böyle birşey yapılmasına izin veriyorsunuz. Neden kendinizi basit bir insan gibi görmesine izin veriyorsunuz? O başkasıyla diye sizde mi başkasıyla konuşmaya başlayacaksınız ona inat olsun diye ? Güldürmeyin beni. Bunlar ne kadar çocukça şeyler böyle. Kendinizden ödün vermeyin. Seviyorsanız sevginize ihanet etmeyin. İçinizde sevin. O başkasına gitti diye sizde hemen kendinizi başkalarıyla konuşma , flörtleşme moduna sokmayın. Hayatınızda biri olması şart mı? Sürekli arayış içine girmeyin. En güzel aşk ne zaman başlar biliyor musunuz? Siz aşkı aramayı bıraktığınız da karşınıza çıkar. Kendinizi yormayın. En güzel , saf , temiz duygularınızı yanlış insanlara harcamayın. Çünkü bu öyle bir şeydir ki bir kere o duyguyu iliklerine kadar yaşayınca insan tekrar aynılarını hissedemiyor. Bırakın giden gitsin , giden biri için hâlâ çabalamak çok gereksiz değil mi? O zaten kafasına koymuş bunu gidecek. Senin onu arayıp , karşısına çıkıp söyleyeceğin hiç birşeyin önemi yok. Seni gerçekten de önemsiyor olsaydı sana ara verelim deyip başka bir ilişkiye başlar mıydı? Bunu düşün buna odaklan. Aşk bu değil arkadaşlar , aşk peşinden koşmak , ona ulaşmak için herşeyi yapmak , engeller yiyene kadar farklı numaralardan aramak değil. Bazen de gidişinin arkasından hiç birşey yapmamak gerek. Kendini yormaman gerek. Özleyeceksin elbet ama bunu onunla paylaşmak zorunda değilsin. Onunla iletişime geçip ben seni özledim demek zorunda değilsin. Bu sadece seni bir tercih yapar. Eğer hayatımdaki insanla olmazsa o beni hâlâ seviyor ona dönerim duygusunu verir o insana. Giden insana açık kapı bırakmayın. O açık bıraktığınız kapıyı gün gelecek başka insanlar için sizin yüzünüze kapatacak. O gün anlayacaksınız demek istediğimi. Üzmeyin,üzülmeyin. Aşk sandığınız şey bu kadar basit değil. Ufak insanlara büyük anlamlar yüklemeyin , bırakın giden gittiği yerde kalan da yeni başlangıçlar da mutlu olsun. Herkes hakettiğini yaşar bu hayatta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİ SELİ
Teen Fictionİnsan ilişkilerinde yaşanan duygusal gelgitler , yapılan hatalar , aldatılan , yada hâlâ vazgeçemeyen insanlara ithafen kendi düşüncelerimi paylaştığım okurken belki kendinizi göreceğiniz yada ne anlatıyor diyebileceğiniz kısa yazılardan ibaret. Ken...