''Sürtük''

192 6 0
                                    

Gözlerimin ağırmasına anlam veremeyerek gözlerimi açtım. Açar açmaz gözlerimi neyin ağırttığını anlamıştım. Güneş tam olarak gözüme vuruyordu ve buda gözümü yeniden kapatmama neden olmuştu. Gözlerimi ovuşturarak açıp ağır hareketlerle yataktan kalktım. Saçma sapan dağınık bir şekilde yattığım için oram buram da ağırıyordu tabi. Ayaklarına terliklerimi geçirip yaylana yaylana banyoya yürüdüm. Yüzümü yıkadıktan sonra havluya silindikten sonra aşşağıya indim. Anında dolabın kapağını açarak meyve suyunu aldım. Onu masaya koyup diğer yiyeceklerimi alıp dolabı kapattım. Uykulu uykulu bişey yerken telefonumun çalmasıyla irkildim. Telefona baktığımda Irmağın aradığını gördüm. Göz devirerk telefonu açtığımda şaşırmıştım

-Toprak !

+Noluyo be ? Ne bağırıyosun sabah sabah ne var ?

- Saat 1 de kafede buluşlucaz ve sende geliceksin,tamam ?

+Ne kafesi kim kim olucaz ?

-Ben ,Rüzgar ,Batuhan ve sen 

Batuhan'ı duyunca lokmam boğazımda kalmıştı. meyve suyundan bi kaç yudum aldım. '' Toprak iyimisin ? Noldu heyecanlandın mı ?'' diyip gülüyodu Irmak. 

+Kes Irmak ! Heyecanlanmadım,lokma boğazımda kaldı.

-Tamam,tamam kafenin adını mesaj olarak atıcam öptüm !

Kapattığında saate bakmıştım. Saat 12'ydi. Offlayarak kalkıp geri odama çıktım. Kendimi duşa atarak rahatlamamı sağladım. Sıcak duş gerçekten iyi geliyordu. Ardından havluya sarılarak duştan çıktım. Dolabımda bulduğum salaş tişört ve dar pantolonumu çıkarıp yatağın üstüne fırlattım. İç çamaşırlarımı alıp giydikten sonra tişörtümü ve şortumu da üstüme geçirdim. Uzun beyaz kolyemi de takıp saç kurutma makinesini çıkardım. Saçımı kuruttuktan sonra hafif bir makyaj yaparak aşşağıya indim. Telefonumu ve cüzdanımı alıp çantaya attıktan sonra ceketimi alıp çıktım. 15 dakikam kalmıştı. Son bir kez adresin olduğu mesaja bakıp arabaya bindim. Çok sürmeden kafenin oraya gelmiştim. İçeri girdiğimde Batu görünüyordu ama Irmak ile Rüzgar yoktu. Nerde bunlar diye düşünürken bi andan da Batu'ya doğru yürüyordum. Beni görünce gülümsedi. Bende karşılık verip çantamı ve ceketimi yanımdaki sandalyeye koyup oturdum.

+Irmak ve Rüzgar yok,neredeler?

-Bilmem. Yoldadırlar geliyolardır. Ben bir kahve söyleyeceğim,ister misin ?

+Olur,farketmez. 

Uykumu en iyi kahve açıcaktı. Batu garsona bağırıp iki kahve söyledi. Ben hala Irmak ile Rüzgar'ı bekliyordum. Ama aklımdan 'acaba planlanmış bişey mi ?' diye geçirmedimde değildi. Ben düşünceye dalmışken bi anda kulağımda beliren sesle irkildim. ''Batuuuuu!! Buldum seni ! Bu ne tesadüf ? Özlemişim be !'' Bu kim lan bakışı atarken kız götünü bana dönmüş olduğunu ve eğildiğini gördüm. Kız baykuş gibi kafasını bana çevirdi. Yüzünü buruşturunca 'seni bi yerden tanıyorum sanki ' bakışı attım. Kızla ben göz savaşı yaparken Batu'dan ses çıkmıyordu. Gergin olduğu ortadaydı.''EE batu,nasılsın ? En son plajda görmüştüm seni. Ondan sonrada aramadın zaten. Kırıldım bak !'' Kızın sesi kulağımı parçalıyordu sanki. Hani şu 'cazgır' sözcüğü vardır ya,bu kız resmen o sözcüğün sözlük anlamıydı. 

-Buket bi-

+Tamam tamam kıyamam affettim. Plajda konuşamadıkta arkadaşların vardı.

Kız yine bana kafasını çevirince kaşlarımı çattım. Bu bu kız o plajdaki kız ! Üstüme vişne suyu döken kız ! Batuhan eski bir arkadaş demişti. Demekki bu oymuş. Hatırlayınca daha çok öfkelenmiştim ama aklımdan 'bu Batuhan'ın nerden arkadaşı olabilir ki ?' diye geçmişti. Saçmalama Toprak! Senin alman gereken bir intikam var! En sonunda bende konuşmaya başladım;

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÇILGIN GENÇLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin