Tak tak tak
Babamla annem gelmiş olmalıydı. Onları çok özlemiştim ve hemen gidip kapıyı açmıştım. Ama sadece babam gelmişti. Solgun, hayattan bezmiş, neşesiz, somurtkan bir baba vardı karşımda.
"Ne oldu baba? Neden üzgünsün? Annem nerde?"
Bana sarılıp ağlamaya başladı. Öyle sıkı sarılıyordu ki. O zaman anladım her şeyi. Ne olup bittiğini. Ama bilmediğim tek bir şey vardı.
"Nasıl oldu?"
Babam konuşmuyordu. Susmayı seçiyordu. Ama onun susması benim kulaklarımı çınlatan bir çığlık gibiydi.