MARTININ GÖSTERİSİ

29 1 0
                                    

Güneş kadar masum yüzünü hatırlıyorum. Masmavi gözlerini gözlerime yoğunlaştırarak derin derin bakıyorsun...

- toprak dışarı çıkalım mi ?

- hayırdır kardeşim neden ?

- Hiçç uzun zamandır buralara gelemiyorum biliyorsun.

- peki tamam da nereye gideceğiz.?

- bakarız hele bir çıkalım.

- Iyi tamam o zaman hazırlanalim aşağıya doğru yürüyüz .

Sahile indik yürümeye başladık . Misirin kokusu  geldi burnumuza . Birer mısır aldık . Yürüdük . Denizin karşısında Martıların gösterisini kusursuz şekilde görüntüleyen bir banka oturduk ve seyre daldik. Hafiften esen rüzgar saçlarımin içinde suzuluyordu.  Baharın habercisi çiçekler yeni doğmuş bir bebek kadar narin ve güzeldi .

Mehmet telefondan gözünü hiç ayırmadan bakıyor. A sosyal arkadaşım benim bir bırak artık şunu .

- Abicim sen kimle mesajlasiyorsun öyle ?

- Hiçç arkadasin biriyle .

Aldırış etmedim ama sanki birini bekliyormus gibi bir tavrı var sürekli etrafına bakınıp duruyor...

Uzaktan  bir ses geldi ve hisimla arkami dönerek sesin nereden geldiğine baktım . Mehmet istifini hiç bozmadı ve oturmaya devam etti . Zeynep'i görür gibi oldum bir an yok olamaz zeynep olamaz herhalde inanmam ...

1 Gün önce

Mehmet bir telefon görüşmesi yaptı . Kiminle olduğuna dair bir bilgim yok . Kahvaltıya gitmeden hemen önceydi . Birseyler  planlıyor ama ne olduğunu henüz anlamış değilim .

 

Biraz yorgun olduğum için olsa gerek gelen ardaymış Mehmet'in istanbuldan arkadaşı daha önce de görüşmüştük ama pek tanımıyorum kendisini . Arda ve Mehmet Uzun uzun konuştular . Hava kararmaya başladı ve kalmamız gerektiğini düşündük .

- arda akşam yemegine bize gelirmisin konuşuruz erkek erkeğe şöyle.

- bilmiyorum ki ne dersin mehmet  napalim ?

- mehmet zaten benimle kalıyor seninde şimdi karşıya geçmen baya uzun sürer sen gel bu aksam .

- tamam o zaman haydi gidelim .

Hayat bazen sana ozlediklerini hatırlatıyor. Ne kadar uğraşsan da aklından gitmiyor .

Konu nerden açıldiysa aşk meşk işlerine geldik ortam kurulduktan sonra zaten bu konular olmazsa olmuyor .

- eee mehmet sevdiğin kızla ne oldu açılabildin mi ? dedim .

- Ehh pek açıldım denemez ama gelecek günlerde o performansı bekliyoruz inşallah.  :)

Konu konuyu getirdi . Nefret ediyorum şu konudan yani eskiyi hatırlamak yakıyor canımı .

Mehmet  tek gözüyle işaret yaparak

- Nasıl hâlâ çıkmıyor değilmi ?

Gözümden iki damla yaş suzuluyordu.  Aglamayacagima söz verdim.

- HAYIR

Yüzünü çevirerek Üzgün bir şekilde

" geçecek kardeşim , sabret hepsini anlatacağız " dedi.

Inan buna o kadar çok inanmak istiyorum ki diyerek söze devam ettim .

Biliyorsun zaten unutmak pek mümkün değil hele ki anılarını bırakıp gittiği bir yerde yaşamak...

 

-Haklısın ama biliyorsun sende .

- Maalesef

Konunun ardından Mehmet'in yüzünde tuhaf bir gülümsemeyle karışık Üzgün bir yüz vardı . Farkettim de arda da aynı şekilde duruyordu . Yorgunluktan psikolojisi bozuldu herhalde bunların .

- Ben sizin yatacağınız yeri hazırladım siz içeriye geçin .

- Sağol .Toprak yarın istediğin kadar uyuyabilirsin knk.

Hafifçe gülümseyerek iyi geceler Diledim . Ne kadar gulumseyebilirim ki ...

Hayatın yaşanması gerekiyormuş . Üzülmek için kısa olduğunu geç anlamak ne kötü .
Sevdiğimin yanında olmaması ne kadar kötü olsada burada tek kişilik de yaşıya biliyormusuz...

Ne desem bilmiyorum ama çok iyi bildiğim birsey var seni SEVİYORUM ...

DALGA BOYU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin