Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝐟𝐫𝐨𝐦 𝐣𝐞𝐧𝐧𝐢𝐞'𝐬 𝐬𝐢𝐝𝐞:
Aceleyle giyindikten sonra yarım yamalak giydiğim ayakkabılarımla beni yolun karşısında bekleyen Yoongi'ye doğru koştum. Beni bakışlarıyla özürlüymüşüm gibi karşılayıp bağcıklarımı bağlattıktan sonra Park'a doğru ilerledik.
Parka yaklaştığımızda bizim okuldakilerin oluşturduğu bir dairenin içinden Tzuyu ve Lisa'nın çığlık seslerini duyuyorduk.
Yoongi çantasından patlamış mısır çıkarırken benim gözlerim meleğimi arıyordu. Onu en sonunda bulduğumda ise kulaklıklarını takmış bir şekilde bankta oturuyor ve kitap okuyordu.
Yoongi'den zar zor izin isteyip koşa koşa onun yanına gittim. Yanına vardığımda beni fark etmesi için onu dürtmüştüm bu da onu korkutmuştu.
Gülerek nazik bir şekilde, "Korktum," dedi ve güldü. Onunla beraber gülüp üzür diledim ve oturmak için izin istedim. Beni onaylayınca yanına sıkıştım.
"Ee?" dedim, "Beni tanıdın mı?"
Anlamadığını yeterince belirten bir surat yapınca ona adımı söyledim, "Ben Jennie Kim."
Aydınlanmışçasına sırıtıp "Şimdi anladım, sen bana sürekli yazan kızsın. Kusura bakma Lisa dolandırılacağımdan korktuğu için yabancılarla konuşmamı istemiyor. Halbu ki ben aptal değilim. Sence?" dedi.
Hemen yalakalık olsun diye "Bence sen çok akıllısın," dedim, "Lisa'nın seni küçük görmesi çok üzücü bir durum. Daha iyilerine layıksın, bence bu sıralar tanıştığın insanlara daha çok ilgi vermelisin, kısaca onlar ile yakınlaşmalısın."
Kafasını yavaşça aşağı ve yukarı salladıktan sonra uykusundan uyanmış bir melek gibi kafasını aniden bana çevirdi. "Sen gibi mi?" diye sordu.
180° sırıtıp kafamı evet anlamında salladım, "Eğer sen de istersen neden olmasın." dedim.
"Harika! Şey sen benim telefon numaramı biliyorsun, ben de seni bana mesaj yazdığın telefondan kaydederim. İnstagramın ne?"
Heyecanla "jennierubyjane," dedim. "Seninkisi ne? Ay dur ben zaten seninkisini biliyorum. Yapman gereken tek şey jennierubyjane'in takip isteğini kabul etmen."
Kafasıyla beni onayladıktan sonra gözü Lisa ve Tzuyu'nun kavgasına kaydı. Onları kavga ederken gördükten sonra yüzündeki gülümseme düştü. -Sırf bu yüzden bile o kavgaya katılıp Tzuyu ve Lisa'yı gebertebileceğimi hissediyordum.-
Kaşlarım çatık bir şekilde ona "Ne oldu?" diye sordum. Kafasını bana çevirip "Kavga sevmem, rahatsız edici ses hiç sevmem. Bu yüzden müzik dinliyorum ya."
"O zaman niye geldin?" dedim.
Hafifçe gülümseyip "Lisa nereyeyse ben oraya, yalnız kalmayı sevmem." dedi.
