Sıcaktan buharlaştıracak kıvama getiren tek tük insanın olduğu otobüste, iyiden iyiye daralıyordu genç çocuk. Bir an önce varmak istiyordu şu okula.
" Kim Erkek Yatılı Okuluna geldik." Demişti şöför , buraya gelen tek kişi olan çocuğa dönüp. Kafasını onaylar anlamda sallayan çocuk ayaklandı o sırada.
Yanında duran oldukça ağır valizi aldı eline. Bacaklarının uyuşmasını önemsemeden indi otobüsten. Kocaman duvarlar ve üzerinde tel örgüler ile dışarıdan oldukça ürkütücü görünen yere ilerledi genç çocuk . Duvarların bir sonu görünmüyordu, sonsuz gibiydi adeta.
Küçük kapıya yöneldi düşünceleri arasında sakince . Kapıyı daha çalmamış iken kendi kendine açılınca bir adım geri gitti . Ürkütmüştü bu alışılmışın dışında olan ancak filmlerde görmüş olduğu durum.
Sonuna kadar açılan kapıların ardında göbekli güvenlik görevlisi gülümseyerek baktı genç çocuğa. Onu beklediği aşikârdı.
"Sen Jeon Jungkook'sun değil mi? Vesikalık fotoğrafındaki çocuktan daha yakışıklı duruyorsun koca oğlan." Dediğinde gülümsedi mahçubiyet ile Jungkook. Fazla sıcaktı adamın ses tonu ve bir nebze de olsa rahat hissettirmişti genç oğlanı bu içten karşılama .
Onlar kapıda daha yeni tanışırken uzaklardan koştura koştura kısa bir çocuk geldi yanlarına . İyice yanlarına sokulunca ,
"Merhaba.... Ben .... Jisung ..." Demişti nefes nefese . Elleri dizlerinde eğilmiş soluklanmaya çalışıyordu. Siyah saçlı, boyu 170lerin başında , biraz tombul yanaklı, kocaman gözleri ile sincaba benzeyen bir çocuktu bu Jisung.
"Jungkook, Benimle müdirenin yanına geliceksin" dedi soluklarını düzene yeni yeni sokmuşken. İsmini bilişini sorgulamadı Jungkook . Büyük ihtimalle önceden haber verilmişti kendisinin geleceği ile ilgili.
"Tamam, " demişti demesine ama gözleri yerdeki ağır olan valize kaymıştı Jungkook'un" öncesinde bunu bir yere bırakabilir miyiz?" Dedi uzun süre taşıyamayacağını bildiğinden .
"Ben alırım oğlum git sen Jisung ile . Yatağının oraya bırakacağım" Yatağının yerini bilmiyordu ki Jungkook, içini minik bir endişe kaplamıştı. Bilinmezlik, kontrolünün dışında olan şeyler endişe duymasına sebep olurdu her zaman .
Kendine gelmiş olan, kendisinden kısa olan çocuk omzuna dokununca anında omzunu geri çekmiş bozuntuya vermemek içinde gülümsemişti.
Jisung ise fazla umursamadan " Hadi beni takip et " demişti.
Hızlı adımlar ile ilerliyordu Jisung . Jungkook'un ise büyük sakin adımları ona eşlik ediyordu. Dışarısı sessizdi onların dışında insan yoktu adeta . Merak ediyordu sormak istiyordu fakat bir yandan da çekiniyordu , uzun çocuk .
Kendilerine en yakın olan iki katlı küçük binaya girmişlerdi şimdi. Binanın dışı gibi içi de oldukça eskiydi. Tahtadan olan bu gece kondu benzeri yapı 1960'lardaymış gibi hissettiriyordu. Kağıt ve tahta kokusunun karışımına bir de dışarıdan gelen toprak kokusu karışıyor, kokuların ahengi insanı büyülüyordu adeta.
Etrafa bakınca buranın resmi işler için olan bir yer olduğunu anlamıştı Jungkook. Çok insan yoktu, oldukça sessizdi. Hatta adım seslerini ve birkaç başka küçük sesleri duymasaydı Jungkook, buraya terk edilmiş bile diyebilirdi.
Merdivenlerden çıkıp koridorun sonundaki en büyük, ahşaptan kapıların önüne geldiklerine Jisung sonunda konuşmuştu,
"Burası Müdire Hanım Hwasa'nın odası , seninle teferruatları konuşacak sonrasında sana buraları gezdireceğim ." Demişti Jisung.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İn Distant Lands • Taekook
Teen FictionJeon Jungkook, Sillage'a girmeye hak kazanan birkaç öğrenciden biriydi ve burası dışarıdan normal bir yatılı okul gibi görünse de, aslında pek çok gizemle doluydu. . . ☄Taekook ☄Yoonmin ☄Minsung ☄Woosan . . 28.05. 2021☼