21

11.9K 846 378
                                    

Gözlerindeki yaşları sildi sarışın. Aynı pozisyonda yatmaktan sıkıldığı için doğruldu ve sırtını yatak başlığına yaslayarak bacaklarını kendine çekti. Dünkü konuşmaları aklına geldikçe ağlıyordu. Onu asla arkadaştan fazlası olarak görmeyeceğini biliyordu. Dün her şeyi söylemeyi düşünmüştü. Ona aşık olduğunu itiraf etmek istemişti. Ama yapamadı. Yakın arkadaşlık ilişkilerini bozmak istemedi.

Hıçkırarak ağlamaya devam ettiğinde kapısı aralanmıştı. Annesinin geldiğini düşündüğü için bir şey demedi. Başı dizlerine gömülü, gözleri kapalıydı. Bir el hissetti saçlarında. Saçların arasında yumuşakça geziniyor, onu rahatlatmaya yetiyordu. Sonra kokusu geldi burnuna. Gözlerini açmadan gülümseyerek mırıldandı adını.

"Neden ağlıyorsun?"

Omuzlarını silkti ve kızarmış gözlerini açarak karşısındaki koyu gözlere baktı. Jimin'in konuşmayacağını anladığında yavaşça çenesine indirdi elini. Bu yumuşak dokunuşla Jimin'in gözleri istemsizce yeniden kapanmıştı.

"Benden hoşlanıyorsun, değil mi?"

Dudaklarında hissettiği bir başka nefes gözlerini açmasını engellerken transa girmiş gibiydi. Jungkook'un, Jimin'in üzerinde ağır bir etkisi olduğu ortadaydı.

"İtiraf et Jimin."

Susmaya devam etti. Gözyaşları kapalı göz kapaklarının altındam süzüldü tekrar. Ne diyeceğini bilemiyor, konuşmak istese bile ağzını açıp bir şey diyemiyordu.

Şimdi her şeyi itiraf etmek, ona nasıl aşık olduğunu anlatmak istiyor fakat Jungkook'u, tek arkadaşını kaybetmekten de deli gibi korkuyordu.

Karşısında titreyen dudaklara yumuşak bir öpücük kondurdu. Bunu içinden geldiği için yapmıştı. Sigara içme bahanesiyle değil. Bağımlı olduğu şey sigara da değildi zaten. Gözlerini alamadığı ağlamaktan şişmiş ve kızarmış dudaklardı bağımlılık yapan. Uzun zamandır sigara bahanesiyle bu dudakları öpmek için fırsat kolluyordu. Bunu fark edeli çok olmuştu.

Yavaşça gözyaşın geçtiği yanağı da öptü. Islak gözleri de öptü. Tek tek her ayrıntıyı öperek turladı yüzünü. Bu sırada Jimin ise gözlerini açamıyor, rüya olup olmadığını düşünüyordu. Çok iyi hissediyordu bu şekilde.

"Jungkook..." Fısıldadı titreyen sesiyle. Zar zor gözlerini açtığında biriken birkaç damla daha düştü pürüzsüz yanaklara. Jungkook onları da öptü. "Neden bunu yapıyorsun?"

"Sadece," güldü Jungkook. "İtiraf etmeni bekliyorum."

Sustu ikisi de. Göz temasısını kesemediler. Birbirlerine öyle güzel bakıyorlardı ki uzaktan gören biri onları yakın arkadaş değil de sevgili sanırdı.

"Pekala," dedi Jungkook elini Jimin'in yüzüne çıkarırken. "Daha fazla ağlamanı istemiyorum."

Jimin'in gözlerini kuruladı güzelce. Yetmedi tekrardan göz kapaklarını öptü. Jimin fazla sevgiden çıldıracak gibi hissediyordu. Bir yandan da bunların hayal ürünü olup olmadığını düşünüyordu.

"Yapma." Dedi yüzünü ondan uzaklaştırıken. "Bana iyi gelmiyorsun, yapma."

"Geliyorum," ellerini tutup okşadı. "Sana en çok ben iyi geliyorum."

"Ne istiyorsun Jungkook?"

"Küçük bir itiraf."

Gözlerini kaçırdı Jimin. Jungkook her şeyin farkında gibi duruyordu, yine de inkar etmek için araladı ağzını.

"Sakın." Ne diyeceğini biliyor gibi kaşlarını yukarı kaldırdı. "Sakın inkar etme Jimin."

Sustular yine. Bir süre sonra bu sessizlikten sıkılan Jungkook gülerek gözlerini devirdi. Tuttuğu elleri okşadı bir kez daha.

"Sanırım senin de söylemen için önce ben itiraf etmeliyim."

Jimin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Kaşlarını çattı. Ne dediğini düşündü.

"Senden hoşlanıyorum, Jimin." Dudaklarını diğerinin dudaklarına bastırdı. "Senden çok hoşlanıyorum."

____________

Finale birkaç bölüm... Yarın atacağım bölümler son 😔

~Maria'

Cigarettes // KookMin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin