0.4 Büyünün Kaynağı

321 29 15
                                    

Karşımda gördüğüm kadın, gerçekten sonum olacak gibiydi. Kim tahmin edebilirdi ki, Sultan Süleyman Han'ın annesi Ayşe Hafsa Sultan'ın cadı olduğunu?

"Hoşgeldin Cassandra, ya da Defne mi demeliydim?"

Hassiktir.
Ne yapacağımı bilmiyordum, o yüzden aklıma gelen ilk soruyu sordum.

"Siz, cadı mısınız?"

"Tüm gücün senin soyunda olduğunu mu sandın, yeraltı cadılarının elçisi?" Dedi Sultan, alayla.

Bunu benim kardeşim bile bilmezken, bu kadın nerden bilebilirdi? Neler döndüğünü anlamıyordum, ve bunu beni oldukça rahatsız ediyordu. Yaslanabileceğim bir yer aradım, ancak bulamadım. Sonunda, alacağım cevaptan ölümüne korkarak, aklımdakini sordum.

"Kimsin sen?"

"Ben Ayşe Hafsa Sultan, diğer adıyla gökyüzü cadılarının elçisi, Irme. Osmanlı soyunun cadı kanı taşıyan tek kişisi de değilim, son da olmayacağım yeraltı cadısı. Kız kardeşinin kendi sahip olduğı güçlerden haberi var mı? Yoksa sadece bir cadı olduğunu mu zannediyor? Sizin aslında kim olduğunuzu biliyor mu?"

"Kes sesini. Senin oğlun müslümanken, sen nasıl cadı olabilirsin? Oğluna hiç bir şey öğretemedin mi?" Diye fısıldadım.

"Osmanlı soyu, lanetlidir. Yüzyıllar önce, senin ataların tarafından tüm erkeklerimiz lanetlendi, hiç biri büyü gücü barındırmıyor. Belki de laneti kaldırabilirsin, yeraltı çiçeği?"

"Bunu neden yapayım, seni burada öldürebileceğimi biliyorsun?" Diye sordum, gerçekten merak etmiştim.

"Sana güç vaad ediyorum, Cassandra. Osmanlı Soyu'na katılıp laneti boz. Senin ve kız kardeşinin tek başınıza asla sahip olamayacağınız bir gücü size vereyim."

"Sen, bize ne verebilirsin? Bizler karanlığın içinde yanan alevleriz, güneşe ihtiyacımız yok."

"Kibrin sonunu getirir. Ayrıca, annenin kim olduğunu öğrenmek ve ona işkence edenlerin kim olduğunu öğrenmek istemez misin, enerji vampiri? Onlar da sizin gibiler, insanların enerjilerini çalıyorlar. Hırsızlarsınız, soyunuz farketmez."

"Sana yardım etmeyeceğim. Beni doğuran kadın ise umrumda değil. Bana vadettiğin gücü ise, oğlunla yatarak kazanıyorum zaten."

"Sen, sendin? Hürrem'in yükselişini engelleyen? Onun bize neler yapabileceğini gördün mü? Sen onun yerini aldın, ancak seni ve soyunu herkesten özel kılan güçleriniz var. Sadece bunu ne için kullanacağını seç Cassandra."

"Son kez söylüyorum, sana yardım etmeyeceğim. Osmanlı kadınlarının hepsini alevlere atmaktan da çekinmem, son uyarım bu.

"Sen bilirsin, ancak kızım Hatice Sultan geliyor, ve İbrahim Paşa'ya aşık. Kız kardeşine dikkat et, bir sabah uyandığında yanında ölü olarak görmek istemezsin."

İşime yarayacak şeylerin hepsini kendi söylemişti, aptal kadın. Olduğum yerden ilerleyip çıkışa geldim, yanındaki ağaçları ateşe vererek oradan uzaklaştım. Söndürsün bakalım, nasıl olsa gökyüzü elçisi.

Yatağıma geri döndüm, Nova hala uyuyordu. Ben de yatıp uyumaya çalıştım. Sabah olduğunda az da olsa uykumu almıştım, ayağa kalkıp Nova'yı uyandırdım. Elinde olsa tüm gün uyurdu.

"Nova, uyan sana anlatmam gerekenler var." Dediğimde ancak uyanmıştı, bu kızın dedikodu aşkı beni bitirecekti.

"Noldu çabuk anlat, Süleyman'la mı ilgili seni mi çağırdı?"

"Hayır, sadece saraya ilk girdiğimizde bile hissettiğin büyünün kaynağını buldum."

"NEEEEY? KİMMİŞ?" Diye bağırdığında, yüzümü buruşturdum.

"Anlatacağım, ama tepkilerine dikkat et."

"Tamam sus da anlat artık."

Anlattığımda önce şoka girmiş, sonra neden onu uyandırmadığımı sorup kızmıştı, keşke tek derdimiz bu olsaydı. Tüm planlarımız suya düşmüş gibiydi, artık ancak zekamızla onları yenebilirdik. Mahidevran ölürdü de, diğerleri bizi zorlayacaktı.

Derin bir nefes alıp odadan çıktım.

Yorum falan yapın beğenin de yazma hevesi gelsin bana da.

Muhteşem Yüzyıl - Cadının SoyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin