Multi Masal
Alarm, alarm, alarm. Her gün şu lanet şey ile uyanmak zorunda mıyım ben? Bugün kesinlikle en son yapmak istediğim şey okula gitmekti.
Ama Rüzgar'ın o gün evden gidişinden sonra bir şeyler döndüğü belliydi ve ben de bunu çözmeye niyetliydim.
Zorla yataktan doğruldum ve lavaboya giderken annemle karşılaştım ve annem hayalet görmüş gibi bakmaya başladı. "Noluyor anne, çok mu kötü saçım? Sivilcem mi çıkmış? Anne?" Annem sonunda konuştu, "Kızım kıyamet mi yaklaşıyor, sen nasıl kalktın?"
Kıkırdayıp banyoya girdim ve kendime bakınca korktum diyebilirim. Nasıl yattıysam yatmadan önce ördüğüm saçım şuan da topuza dönmüş durumda.
Saate bakınca vaktim olduğunu gördüm ve duşa girmeye karar verdim. Kısa bir duştan sonra odama gidip "ne giyeceğim ben ya" savaşı vermeye başladım.
Sonunda kot ve sweatshirt de karar kıldım, giyinip saçımı dalgalandırdım ve mutfağa indim. Annemin hazırladığı sofraya oturup hayvanca yemeye başladım.
Tabi annemin korkunç bakışlarına da maruz kaldım. Sonunda doymuş hissedince kalktım ve servisi kaçırmamak için hatim indirmeye başlarken evden çıktım. Şanstır ki o sırada servis geldi ve ben koşup bindim.
Her hafta içi gittiğimiz yollardan geçip okula geldik. Bu sefer aç gibi inen ben olmuştum çünkü Rüzgar'ı bulmam gerekiyordu. Hızla merdivenleri çıkıp bizim sınıfa yöneldim. Anlaşılan erken gelmiştik, sınıfta sadece inekler vardı.
İşime gelmişti tabi, eğer bizimkiler olsaydı bende bir şey olduğunu çözer, sırf anlattırmak için her yolu denerlerdi. Diğer sınıfa biraz yabancı olduğum için hop diye atlamadım sınıfın ortasına.
Kapı açıktı ve sessizce kafamı uzattım ve sınıfta sadece Rüzgar vardı, ama asıl sorun Rüzgar bir nota bakıp sırayı yumrukladı ve hızla sınıftan çıktı şanslıydım ki görünmemiştim. Hemen sınıfa girip notu okudum.
"Çok fazla zorluyorsun Rüzgar, bırak da artık sevdiklerin zarar görmesin, bekliyorum. Ha bir de unutmadan, annen de sevdiklerine giriyordu değil mi? Hastaneye uğra bir derim."
Bu neydi şimdi? Daha da önemlisi kimdi bu akıl hastası? Annesine mi zarar vermişti, benim de annem saydığım Pınar Teyzeye? Rahat bırakır mıydım ben bunun peşini!
Hemen apar topar sınıftan çıktım ve merdivenlerden son hız indim. Okul kapısına geldiğimde Rüzgar'ın arabasını gördüm ve direk arkasında park etmiş olan taksiye atlayıp takip etmesini söyledim.
Ne istiyor ki Rüzgar'dan? Bir çok soru kafamı kurcalarken durduk ve kafamı kaldırdığımda hastaneyle karşılaştım, o gerizekalı şaka yapmıyordu. Taksiye parayı verip Rüzgar'ın fark edemeyeceği uzaklıktan takip etmeye başladım.
Resepsiyona gidip sorduktan sonra asansöre yöneldi. Harika, bir sonrakini beklemek zorundayım.
Sonunda asansör gelince içeri girip az önce resepsiyonda duyduğum 3. Kata bastım, kulaklarım sizleri seviyorum. Asansör durduğunda yoğun bakımın penceresine baktığımda ikinci annemi o halde görmek bana kesinlikle iyi gelmemişti. Aklımdan ilk tanıştığımız gün, anılarımız her şey bir film gibi geçmeye başladı. Sonra ise kendimi ağlarken buldum.
Rüzgar'ın beni görmesi istediğim en son şey olduğundan asansöre tekrar binmek için adım attım ama sonrası karanlıktı.
BİLİYORUM KISA OLDU AMA GECENİN ÜÇÜNDE ANCAK BU KADAR YAZABİLİYORUM, AZ AMA ÖZ. UMARIM YİNE DE BEĞENİRSİNİZ. BİR DE YB YAZCAM DİYE HEYECAN YAPTIM YANİ O YÜZDEN İLHAM FELAN YOK BÖYLE ÇIKTI BİR ŞEYLER.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kardeşten öte
Genç KurguYine kafam almıyordu şu dersleri, çözemiyordum. Tek bi nedeni vardı bunun, Ege. Kardeşim dediğin çocuğa aşık olmak. Bok çukuruna girsin kalbim, herkese aşık olabilirdim laf atanlara göbeğiyle saldıran çocuğa bile razıydım ama kardeşime olmamalıydı.