Hayat
George, Clay'e burda olan kurallardan, ve bir türlü gerçekleşmeyen fizik kurallarından bahsetti.
"Yani canımız acımaz, ama aşk acısı ile dünyayı yıkabiliriz, futbol oynarken top kendi kendine hareket eder, ve bağırırsak kimse bizi duyamaz çünkü çığlıklar acı içerir?"
"Aynen öyle!"
"Yavşaksın ama sevdim seni."
"Baştaki kelime yokmuş gibi davranıp ben de seni seviyorum demeyi tercih ederim."
"Hemen havaya girme, gay değilim."
"Sadece saygımı kazandılar.""Ben de ödül kazanmak istiyorum, o kadar anlattım nasılsa."
"Ödül? Heh ödül al bakalım *saçını karıştırır*"
"Ben daha eğlenceli bi ödülden bahsetmiştim~"
"Bana bak çocuk şu an ciddiyim, eğer biraz daha böyle yapmaya devam edersen sen-"
George, Clay i üstündeki T-shirt den çekip kendine yaklaştırdı. Tam öpücekken Clay 'yaparsam peşimi bırakır' diye düşünüp öptü. Ardında yüzüğü çıkardı ve yine odasındaydı.
Clay yatağına yattı saate baktığında 08:00 olduğunu gördü nasıl yani?!?! Saat ilerlemiş miydi?!?! Sapnap uyanmadığı sürece sıkıntı yoktu. Kahvaltı için aşağı pastaneye indi, ve bişeyler seçmeye çalıştı.
En sevdiği çilekli ananaslı tuzlu keki almıştı, artık hiçbir şey moralini bozamazdı taki...
(Öyle bir kek yok ben uydurdum)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Rain | Dreamnotfound
Ciencia FicciónSiz hiç yağmur yağdığını gördünüz mü? Hayır gök yüzünden yağan değil. benim kastım yerde olan. ఌJustGrkem-The Rainఌ (No smut)