Beni Hissetmek İstersen

Gitmek gerek bazen

Ali,tek arkadaşının konuşulanlara kulak şahidi olduğundan habersiz abisi gibi gördüğü insanın"Sen benim kardeşim değilsin"demesi üzerine kendini sonu olmayan bir uçurumun ucunda buldu.Bu hissi en son abisi vefat ettikten sonra babasının"Katilsin sen"demesi ile yaşamıştı.Yine sevdikleri tarafından terkedilmiş ama bu sefer ki daha çok acıtmıştı canını.Darbe sonucu oluşmuş bir yaraya tekrar bir darbe vurarsan canın öncekinden iki katı daha fazla acır ve yaranın iyileşme süresi uzar sonuçta değil mi?Kendinde bulduğu ufacık güçle krizinin geçmesini bekleyemeden çıktı İzolasyon odasından.Ezo ne kadar arkadaşının yanında olmak istese de yapacağı daha mühim şeyler vardı.İlk önce köşe bucak kaçtığı kadını aramak zorundaydı tek arkadaşı için başka çaresi yoktu çünkü kendine göre.Annesine saat 09:00 da evine gelmesini söyledi daha fazla ertemenin bir manasının olmadığını düşünerek.Sıra yapması gereken diğer önemli şeydeydi o yüzden adımlarını parti alanına doğru çevirdi.Ali asistan odasından çantasını aldıktan sonra parti alanına döndü Güneş hemşireye son kez veda etmek için.Attığı adımları yanından büyük bir sinirle geçen Ezo ile durdurdu.Ezo'yu az çok tanıyordu ve ne yapacağını tahmin edebiliyordu.

"Hop hop napıyorsun Ezo?" dedi Ali.

"Asıl sen neden gerçekleri yüzlerine patır patır söylemiyorsun Ali.Sana bunları yapamaya hakları yok." dedi Ezo.

"Ezo bir kafanı çevirip baksana onlara bak,bak.Hepsi gülüp eğleniyor şimdi sen söyle birinin bile aklının ucunda var mıyımdır?"Dedi Ali.

"Ali olsun olmasın bu beni ilgilendirmez ama senin üzgün olman beni ilgilendirir anlıyor musun?"Dedi Ezo.

"Babam dediğim insan bile beni yalnız bıraktı Ezo Nazlı'nın bırakması,arkadaşlarımın umrunda olmamak beni üzer mi sanıyorsun?"dedi Ali.

"Abin gibi gördüğün Ferman hocan'ın dedikleri üzer ama değil mi Ali?"Dedi Ezo.

"S-sen onu nerden biliyorsun?" Dedi Ali.

"Duydum çünkü Ali ordaydım." Dedi Ezo bağırarak.

Ortamdaki sesten dolayı kimse onları duymasa da onca kişi içinden sadece biri duyabilmişti Ezo'nun bağırma sesini.Doruk asker olduğu için ister istemez kulakları bir tık kadar iyi duyardı bu tabi onlara biraz daha yakın oldması duyma şansını arttırmıştı.Sese doğru dönen Doruk gördüğü tabloyla birşeylerin daha doğrusu herşeyin garip olduğunu sezmişti ama yanlarına gitmek yerine Ali ile sonra gerçekten arkadaş olarak dertleşmeye karar verdi o yüzden şimdilik sadece izlemeye devam etti.

"Ezo lütfen bak gitme oraya konuşacaksın Nazlı, Adil hocam,diğerleri çok üzülecekler."Dedi Ali.

"Ya bak daha kendin bile o insanlara arkadaş diyemiyorsun.Ali lütfen bırak biraz yaptıkları şeylerin cezasını çeksinler lütfen."Dedi Ezo.

"Tamam ama şimdi değil Ezo gerçekten şimdi olmaz."Dedi Ali.

"En kısa sürede seni daha fazla üzerlerse ki buna izin vermem artık seni de dinlemem,aşkını da,sevgini de gider hatalarını yüzlerine vururum."Dedi Ezo.

"Yaptıkları şeyleri yüzlerine nasıl vuracaksın bilmiyorum ama ben şuan sahile gidiyorum beni beklemeden uyu olur mu?"Dedi Ali.

"Tamam git dök içini ağla, bağır çağır,ama iyi ol tamam mı?" Dedi Ezo.

"Tamam,iyi geceler sana"Dedi Ali gülümseyerek.

"İyi geceler"Dedi Ezo.

Ali,Güneşle vedalaşamadan hastaneden çıkmak için yürümeye başladı gitmeden önce de herkese tekrar bakmaktan alıkoyamadı kendini Doruk ise o sıra da başka birşeyle uğraşıyormuş gibi yapıp kurtuldu.Ali,Ezo'nun yanından ayrıldıktan sonra Doruk koşarak Ezo'nun kolundan tutup sessiz bir odaya götürdü.