10

4.9K 143 108
                                    

Gece biraz horlayarak uyudukları için 🥴  yanlarından kalkıp salonda yatmaya başlarsan;


Eren: Zaten yatarken fazla yer kaplıyordu. Genellikle onu itekleyerek kendi köşesine gitmesini sağlardın. Ama şu an öyle bir şey olmuyordu. Uyku sersemi hâliyle yatakta ellerini gezdirdi. Ve senin yanında olmadığını anladı.
İçeriye gelip hafifçe seni dürttü ve neden burada uyuduğunu sordu. Ona açıklamanı yaptıktan sonra koltukta yanına sıkıştı, seni iyice kendine çekti ve sıkıca sarıldı.

“Artık ses yapmayacağım. Yeniden birlikte uyuyabiliriz.”

Mikasa: Uyanıp yanında yatmadığını fark ettiği an uykulu hâlinden çıktı. Merdivenlerden aşağı inip senin koltukta yattığını görünce biraz kafası karıştı. Sana şimdi sormak istese de uykunu bölme fikri onun hoşuna gitmiyordu. Sabah olunca sorarım diyerek tekrar yatağına döndü. Ama bir türlü de uykuya dalamıyordu.

Armin: Yanında olmadığını anladığı zaman seni beklemeye başladı. Çünkü bazen su içmeye, lavaboya falan gidebiliyordun. Ama neredeyse yirmi dakikadır bekliyordu ve bu kadar uzun sürmesine bir anlam veremedi.
Senin koltukta yattığını görünce biraz üzüldü. Çekinerek omuzlarını dürttü ve neden onunla birlikte yatmadığını sordu. Sesinden uyuyamadığını söyleyerek ondan mahçup bir bakış kazandın.

“Daha fazla dikkat ederim. Şimdi benimle yatağımıza gel.”

Elini tutup seni kaldırmıştı bile.

Ymir: Sarılarak uyumaya alıştığı için yokluğunu kısa sürede fark edebildi. Ayaklarını sürükleyerek yanına kadar geldi ve seni kucağına aldı.
Sen ne olduğunu anlayana kadar o çoktan yatak odanıza varmıştı.

“Neden orada yattığını bilmiyorum ama kocaman yatağımız varken koltukta yatmana müsaade edemezdim.”

Ayrıca sana, neden yanında olmadığını sormayı unutmayacaktı.

Levi: Rahat uyuyabilen birisi değildi. Ama sen onun yanındayken nasıl uykuya daldığını bile fark etmiyordu.
Hâliyle yatakta tek başına olduğunu anladığında hemen sana bakmak için salona geldi. Senin koltukta yattığını görünce yanlış bir şey yaptığından korktu. Ama uyurken de ne yapabilirdi ki?
Seni dürtükleyip çok merak ettiği soruyu sordu.

“Neden buradasın?”

Ona mazeretini sunduktan sonra huysuz bir ifadeyle sana bakmaya başladı.

“İyi, o zaman burada yatmaya devam et.”

Jean: Aniden yataktan düşünce küfrederek uykusundan uyandı. Tekrar yatağa çıktığında senin yanında olmadığını anladı. Hemen ayaklanarak yanına geldi ve seni uyandırmaya çalıştı.

“Niye yanımda yatmıyorsun?”

Ondan rahatsız olup burada yatmaya başladığını söylediğin gibi hemen kendisini savunmaya geçti.

Tch, ben horlamam bir kere. Başka ses duymuşsundur!”

Konuşmasını bitirir bitirmez yanına sıkıştı. Senin reddetmene bile izin vermemişti. Zaten senin de çok uykun vardı. Hiiç Jean'le uğraşamam deyip uykuya daldın.

Hange: Su içmek için kalktığı zaman yanında yatmadığını gördü. Hemen aşağı inerek senin uyuyan hâlinle karşılaştı. Uykunu bölmeyi ne kadar istemese de merakı ağır basıyordu.
Seni uyandırdı ve mazeretini dinledi. Ciddi anlamda sana hak vermişti. Çünkü o da kendisinin biraz sesli uyuduğunu biliyordu. Yine de senden ayrı yatamayacaktı. Üzgün olduğunu belirten sözcükler söyleyerek tekrardan yatak odanıza gittiniz.

Erwin: Uyanıp yatakta seni göremeyince salona indi ve seninle karşılaştı. Neden yanında yatmadığını merak etse de seni uyandırmak istemiyordu.
Sabah sorma fikri daha cazip gelmişti.
Yanına gelip dizlerinin üzerine eğildi, alnına minik bir öpücük koydu. Sonra da tekrar yatak odasına geri döndü. Uykusu kaçmıştı, bir daha uyuyabileceğini düşünmüyordu. Masasının üzerindeki kitabı alıp kaldığı yerden okumaya devam etti.

 ࣪˖﹅𝐀𝐭𝐭𝐚𝐜𝐤 𝐨𝐧 𝐓𝐢𝐭𝐚𝐧 𝐭𝐞𝐩𝐤𝐢𝐥𝐞𝐫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin