1

1.1K 66 161
                                    

🐯🥂🐰

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🐯🥂🐰

Jeon Jeongguk

"Jungkook-ah, sen yüzen evde kalmıyor musun?" diye seslenmişti Jimin hyung, o sırada idman yapmak için ellerimi bandajlarla sarıyordum. Sorduğu soruyla ona baktım.

"Evet, neden?"

"Yağmurdan dolayı orada su sızıntısı varmış, bence eşyalarını kontrol etmelisin."

"Ne? Ne yapacağım peki?"

"Hemen gitmen gerekiyor." dediğinde ellerimi sarmayı bıraktım ve ayağa kalktım, pekala, bunu gülerek söylemesi biraz düşünmeme sebep olmuştu. Yine de eşyalarımın ıslanmasını istemiyordum, bu yüzden dışarıya çıktım. Jimin hyunga doğru söylendim. "Su... Su sızıyorsa ne yapmam gerek?"

"Eşyalarını dışarı çıkarabilirsin."

Yüzen eve doğru yürümeye başladığımda benimle geliyordu. "Aslında o kadar çok yağmur yağmamıştı, hyung."

Bana dönüp gülümsedikten sonra ellerinden birini koluma, diğerini de belime sardı. Yönümü değiştirip beni Taehyung'un yanına götürdüğünü gördüğümde, ne olduğunu anlamak ister gibi kaşlarımı çattım. Sanırım anlıyordum... Yanına vardığımızda Taehyung'un karşısındaki sandalyeye oturdum, ikisi de kıkırdadı. "Tabii ya, sızıntı yoktu." diye gülerek konuştum. Jimin hyung, buradan uzaklaştıktan birkaç saniye sonra tekrar geldi ve gülmeye başladı. "Seni buraya getirmek için bir bahane bulamadım, bu yüzden su sızıntısı olduğunu söyledim." demişti. Bu kez üçümüzde kıkırdadık.

"Jimin-shi, git lütfen." Taehyung'un söylenmesiyle Jimin hyung güldü ve elindeki topu ona attı. Taehyung yine, "Jimin-shi, git hadi." dedi, kucağına düşen topu tekrar Jimin hyunga doğru attı. Jimin hyung gülerek topun olduğu yere doğru gittiğinde, bu kez de Seokjin hyung geldi. "Buluşma gecesi mi?" diye sorduğunda, Taehyung'un bakışları yüzümü buldu ve "Jungkook-shi, Jungkook-shi..." dedi. Pekala, sesindeki imayı anlıyordum. Gülümseyerek başımı eğdim.

Ellerimdeki sargıyı çözerken Taehyung konuşmaya devam etti. "...ve ben düşündüm ki, seninle hiç doğru düzgün içmedik. Bu yüzden, şimdi seninle bir şeyler içip konuşmak istedim."

"Anladım."

Taehyung'un yaptığı pastırmayı yerken ve içkilerimizi içerken, konuştuk. Stajyerliğimiz, aramızdaki özel bağ, küçük utangaçlıklar, birkaç saniye göz göze dalıp gitmeler, içki şişemizi 'bizi sevenler için' kaldırmak, önümüzde yanan ateş, ortamın sıcaklığı, ay ışığı ve yıldızlar, Taehyung'un benim için hazırladığı bu an... Daha birçok şey sayabilirdim. Sevgilim oluşundan ziyade, o gece eski en yakın arkadaşlara dönmüştük. Utangaç Jeongguk ve onun hyungu, hayran olduğu o stajyer Taehyung... Cidden, içimi anlayamadığım bir utanç duygusu kaplıyordu. Bunu nasıl tanımlayabilirdim, tanımlasam bile yeterli olur muydu, bilmiyordum ama kalbim patlayacakmış gibi hissediyordum.

wind blows ❀ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin