Yağmur damlalarına odaklan Mine. Farkında mısın, birbirlerinin üzerine kayıp birbirlerini yok ediyorlar. İki yağmur damlasının birleşimi daha büyük bir yağmur damlası değildir, bir hiçliktir.
Gün gelecekti, Efe ve Mine devri başlayacaktı. Dünya yalnızca bizim için dönecek, günler bizim için birbirine bağlanacaktı. Kalabalıkların arasından eksile eksile sıyrılacak ve en sonunda iki kişi kalacaktık.
Kendinize yapabileceğiniz en büyük haksızlık dünyaya gözlerinizi kapatmak istemenizdir. O kadar güzel gözleriniz var ki bırakın açık kalsınlar. Bırakın gözlerindeki parlaklığı tüm dünya görsün, belki bir gün onlarda biraz parlar...
+İlk defa yağmur yağarken denizi görüyorum. Deniz suyu taşmaz mı?
_ İçi dolu olan her şey taşmaz ufaklık taşsa kalbim taşardı..
Herkes herkese acı verebilir. Ama unutma, bazıları rengarenk acılardır...
Bizim bu evrende bir araya gelmemiz yanyana gelmiş alakasız iki notanın birlikte çıkardığı muhteşem bir ses gibiydi.
On binlerce insan etrafımda oturmuş beni izliyor,ben ise seni...
Bir tahterevallinin iki ucunda gibiyiz. Yerden yüksekliğimiz hep belirsiz... Yerden yüksekliğimiz hep karşı tarafa bağlı.
Görünmez olmak için önce görünmek zorundaydık.
Aynaya bakmak, ne garip... Aynaya değil, kendimize bakıyoruz ama hiçbirimiz " kendime baktım." demiyoruz. " aynaya baktım." diyoruz.
Sanki bize bizi gösteren herşey bizden daha önemliymiş gibi.
Merhabalar size bilgilendirmek için geldim aslında en başta yazmam lazımdı her neyse genç yazar Beyza Alkoç un en sonuncu romanı olan No26 nın alıntılarıdır. Her bölümde on söz olacaktır birde görülme kadar oylarsanız Beyza Alkoç un Karantina, Kar Küresi, Enkaz Altındakiler ve 3391 Kilometre/Sıfır Kilometre romanların da alıntılarını yayımlayacağım.
