Ashido, sabahın köründe uyandığı ve o zamandan beri yatmayıp manga okuduğu için uykusuz ve esneyerek sınıfa girdi. Kirishima normalde dersin başlamasına son 4-5 dakika geliyor olmasına rağmen yarım saat önce gelmişti. Kafasını masaya koymuş alnını soğuk masayla temas etmesini sağlamıştı. Ashido'nun kalbi tekledi. Sınıfa giren Bakugou'yu görünce ters bir bakış fırlattı sarışına.
Oysaki sarışın sınıfa girmeden önce kızıl arkadaşına yan gözle hızlıca bakmış, arkadaşını üzdüğü için kalbi sıkışmıştı. Ashido'nun delici bakışlarını görmezden gelmeye çalışarak yerine oturdu.
Ashido çantasını bırakıp Kirishima'nın yanına gitti. Çocuk uyuyor muydu bilmiyordu ama kaşları çatık bir biçimde gözleri kapalıydı. Ne zaman huzursuz olsa böyle uzandığını biliyordu Ashido ancak bu bilgi Bakugou'nun kafasını asit dolu bir kovaya sokmaktan ve bu tür fantezileri hayal etmekten daha yardımcı olmuyordu ona...
Bugün saçlarıyla çok uğraşmadığı için saçları o kızıl kirpi görünüşünden mahrumdu. Neredeyse düzdü denebilirdi biraz fışkıran dikenler olmasaydı...
Ashido, ellerini çocuğun saçlarından geçirdi. Yavaşça okşarken Kirishima ürkerek gözlerini açtı ama yumuşak dokunuşlar ve bildiği şeftalili parfümün pembe kızın kendi kokusuyla karışan iç açıcı kokusu burnuna dolunca rahatladı. Uysal bir köpek yavrusu gibi kızın dokunuşuna eridi ve "Günaydın" diye mırladı.
Ashido ellerini çekip dizlerini yere koyarak çocuğun hizasına geldi. Parmakları bu sefer yüzünü okşarken Kirishima'da kafasını ona yaklaştırdı. "Nasılmış benim dünyalar prensi Eijirou'm?" diyerek gülümsedi.
Kirishima gözleri kapalıyken sırıttı ve "Muazzam bir leydisi olduğu için yağmur dansı yaparak leydinin topraklarına yağmur getirip onu mutlu görmek istiyor" dedi.
Ashido "Salak" diye kıkırdayınca Kirishima yerinde kaydı ve eliyle otur demeye çalıştı. Çocuğun yanağını öpüp "Leydin çok mutlu o zaman" dedi yanına otururken.
Kirishima ise yanına yeni oturmuş kıza rahatlamaya fırsat vermeden sarılırken sitemle "Hayır niye duygusallaşıyor, ağlamak istiyoruz ki?" dedikten sonra kafasını kızın anaç kollarına gömdü.
"Benim buna çözümüm Bakugou'yu cadı ilan edip onu yakmak"
Kirishima gülerek gözünü sildiğinde "Oldu olacak barbar kesilip "Tanrılar bunu istiyor!" diye bağırarak kafamıza eseni kurban edelim!" dedi.
Ashido, Aizawa'nın geldiğini görünce "Neden olmasın?" dedikten sonra çocuğun yanağını son bir kez öpüp sırasına oturdu.
★彡
" Kaminari sana son kez söylüyorum, gebereceksin!"
"Bırak şunu Kyoka, gebersin seninle beraber huzura ereriz." dedi Shinsou, Jirou'yu kolları altına alırken.
Jirou güldü ve arkadaşına sarıldı. "Hayır sonra cesedi bize kalacak!" ellerini Shinsou'nun yanaklarına koyup kendisine çekti "Cinayet planın varsa neden olmasın?" diye de ekledi. Shinsou gülerek "Çok iyi bilirdik! diye ağlarız arkasından!" dedi.
Kaminari ağzına sokmakta olduğu marshmallowlardan bazılarını tükürürken "Ne oluyor ya? Ei, bir şey yap bu iki manyağın saldırısına kurban gideceğim!"
Shinsou dil çıkarıp kızı sırtına aldı. Jirou "Bizden kaçamazsın!" diye bağırıp masadan kalkmış ve yanında gülmekten kırılan Ashido-Kirishima ikilisi bırakmış kaçan Kaminari'nin arkasından kovalamaya başlamışlardı.
"Komplo ama bu!" diye bağırınca Kaminari, Kirishima çocuğu kendisine çekip sırtına almıştı. Mor saçlı ikili sırıtırken, Jirou'nun kulaklık Jack'ini görünce "Hile yok!" diye çocukça tepinmişti.
Kirishima, Kaminari ile koşarken Ashido tek kaldığında fark etmişti. Sahi Sero neredeydi?
Evet, Shinsou ve Jirou da Bakusquad üyesi hdksjdks ayrıca bayağı iyi de arkadaşlar
Neden bilmiyorum dün bu kurguyu özlediğimi fark ettim.
Ayrıca Tetsukendo'da yazmaya başladım ama hadi hayırlısı jdksjxks anca ilk bölümü yazıp yayınlayabildim ama
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wanna go out? {Seromina} +kiribaku
Fanfiction•Seromina+Kiribaku ••[Türkçe] •••Texting ile başlıyor ama sonra düz yazıya geçiyor Mina aşk konusunda berbattı.