"Herşey güzel olacak senle olunca."
"Herşeyin farklı..."
...
Okul çıkışında Jungkook'un lavabodan çıkmasını beklerken yanıma Chanyeol geldi.
"Selam."
Çok da samimi olmayan bir sekilde ona karşılık verdim.
"Selam."
"Nasılsın?"
"İyi, sen?"
"Ben de iyi..."
Chanyeol biraz etrafına bakındıktan sonra konuşmaya devam etti.
"Bu gün..."
Son kez etrafı gözden geçirip önemli bir şey söyleyecekmiş gibi kulağıma doğru eğildi.
Bu hareketinden sonra gözlerimi kısarak bu ajancılık oyununa uyum sağladım ve bana söyleyeceği şeyi bekledim.
İyice kulağıma yaklaşıp konuşmaya başladı.
"Akşam birşeyler mi yapsak?"Ne?
Ben de aşırı gizli, önemli birşey falan söyleyecek zannediyordum.Kafasını kulağımdan uzaklaştırıp mal gibi karşımda dikilip cevabımı beklemeye başladı.
Gerizekalı.
Tabi ki de onunla gitmeyecektim.
Jungkook'un kıskançlık nöbetleriyle uğraşamam.
Ama bunu ona direk söylemem kabaca olabilir bu yüzden küçük bir bahane uyduracağım.
"Aileme soracağım."
Beklediği cevabı alamamış gibi kaşlarını çattı ama sonra hafifçe gülümsedi.
"Ah, tamam."
Gözlerini kaçırdı sonra aklına birşey gelmiş gibi yeniden bana baktı.
"Kararını verince bana haber ver."
Cümlesindeki yanlışlığı düzeltircesine ona cevap verdim.
"Benim değil ailemin kararı."
"Ah, doğru kusura bakma."
"Önemli değil."
"Neyse, hadi ben gideyim."
Dedi ve el salladıktan sonra uzaklaştı.
Tam o sırada sinirli bir şekilde Jungkook yanıma geldi.
"Ne konuşuyordun o yavşak ile?!"
Bağırdığı zaman bu kadar abartılı bir sekilde tepki verdiği için biraz şaşırmıştım.
"Neden bağırıyorsun?"
Sakin bir şekilde kaşlarımı kaldırarak sorduğum soruya daha da sinirli bir şekilde cevap verdi.
"Ne demek neden bağırıyorsun?! Aptalın teki gelmiş sevgilime 'bo okşom boloşolom mo' diyor!! Ve ben neden bağırıyorum öyle mi?!"Of bu çocuk niye bu kadar saçmalıyor?
"Peki burada benim suçum ne?"
Hâlâ sakin bir şekilde onunla konuşmaya çalışıyordum.
Ama içimde ona karşı bir kırgınlık oluşmuştu şu an...
Bana güvenmiyor muydu?"Neden onu yanından kovmadın?!"
Eğer bu şekilde bağırmaya devam ederse artık alttan alamayacağım.
"Neden kovayım ki? Kötü birşey yapmadı sonuçta?"
"Çünkü kimse benim sevgilime buluşma teklif edemez!!"
"Jungkook bağırma."
"Şu an tek sorunumuz bu mu!?"
"Senin sorunun ne bilmiyorum ama benim hiçbir sorunum yok şu an."
Sanırım umursamaz bir tavırla konuştuğum için daha da çok sinirlenmişti."Benim sorunum ne biliyor musun?!"
"Hm?"
Bu anın hemen sonlanmasını istiyorum ve bu akıllı sevgilimin bir an önce susmasını diliyorum yüce tanrıdan."Etraftaki yavşakların sevgilime sulanması!!"
"Kimse bana sulanmıyor."
Off şu an cidden saçmalıyor ve bu yüzden onu hiç ciddiye alamıyorum. Boş boş konuşuyor...Jungkook bağırıp birşeyler saçmalarken ben de cantamın bir kolunu indirdim ve çantadaki en küçük gözden evin anahtarını bulmaya çalıştım.
O sırada Jungkookun söylediği saçma şey ile tekrar ona dönmek zorunda kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
childhood love ♡~jeon jungkook~♡
FanficBelki de en başta bana inansaydın bu hale gelmezdik... ♡ Jungkook küçüklük aşkının suçsuz olduğunu yıllar sonra anlar...