Todoroki'den
Sabah yanımda iki bedenle uyandım. Onları rahatsız etmemek adına bir kedi misali yataktan sıyrıldım ve lavaboya doğru ilerledim. İşlerimi hallettikten sonra balkona geçip bir sigara yaktım. Alışkanlık oldu açıkçası... bir süre derin düşüncelere dalarak güneşin daha yeni çıkışını izlerken bir yandan da sigaramı içiyordum. Acaba şuanda bakugou ve midoriya hayatımda olmasaydı hâlâ ayakta durabilir miydim? Cevap çok net aslında. Koca bir hayır.. hayatımda en değer verdiğim kişillerden biri ölmüş, diğer ikisini ise bulamıyordum. Hayat bir şekilde birleştirdi ama bizi, o gün kavgada midoriya olmasaydı çoktan o ara sokakta geberip gitmiştim. Birde şimdiye bak resmen sevdiklerinle uyandım. Kavga olmadan sadece huzur ve güvenle... Bu iki hissi tatmayalı o kadar uzun süre olmuştu ki bir garip hissediyorum açıkçası. Sigaram bittiğinde derin düşüncelerimden çıkmış, balkondan mutfağa geçmiştim. Aslında sabah yürüyüşü yapsak iyi olacaktı sonuçta vücudumuza iyi bakmamız lazım. Sahnede hayranlarımızı çılgına çevirmek görevimiz sonuçta. Mutfağa gidip üçümüz içinde bir detoks suyu hazırladım ve saate baktım. Sabah 6.17 idi. Yatak odasına girdim bizimkilerin yanına geldiğimde yüzlerine baktım. Tanrım cidden özene bözene yaratılmış gibiler. Midoriyanın beyaz tenine karışan yeşil saçları o kadar güzel duruyordu ki... çene hatları yüzüne ayrı bir erkeksilik katarken o mükemmel çilleri, burnu ve dudakları ile yüzünün heryeri sanki en ufak milimine kadar hesaplanmış bir tablo gibiydi. Eğilip alnından ufacık öptüm. Bakugou ise... bakugou. Gerçekten anlatamayacağım kadar güzeldi. Uykudan olayı karışmış saçları, hafif kızarmış dudakları ve yüzündeki masumiyet gel beni öpe öpe bitir diyordu. Onuda bir kere öptüğümde yeter bu kadar çocukları gözlerimle yediğim diyerekten ikisini hafif salladım.
"Oi bakugou, midoriya uyanın" midoriya biraz dönüp
"Siktir git lan başımdan uyku istiyorum" dedi. Ah cidden mi? İnsanca uyandırmaya da gelmiyor amk. Hömm kısasa kısas mı yapsam? Güzel fikir boynuna yaklaştım ve ılık nefesim ile konuşmaya başladım.
"Ama kediciğin sabah sporu yapmak istiyor babacık~~" uykulu mükemmel sesi ile tekrar konuştu
"Hmm~ öyle mi pisicik? Biliyor musun şuracıkta seni becermek varken neden sabah sporu yapayım ki hm pisicik?" Beni birden kendine çekince dondum kaldım. Kalpten gidicem yavaş amk
"Bilerek yapıyorsun dimi lan. Kalk hadi siktirme belanı"
"Tamam şaka yaptım alınma hemen lan. Hem birdaha beni böyle uyandırırsan hiç iyi şeyler olmaz biliyorsun değil mi pisicik?" Kafayı yemek üzereyim. Kokusu resmen burnumu işgal etmişti dayanmam lazım. Yaparsın lan todo hadi seni piç. Herşeyin üstesinden geliyorsun
"Tamam uzatma hadi bakugouyu kaldıralım" sinsice bir bakış attı bana
"Neden hep biz böyle uyanıyoruz hadi onuda böyle uyandıralım" yüzündeki sırıtış şeytani bir gülümsemeye dönüştüğünde bende olabildiğince şeytani bir biçimde gülümsedim
"Hadi yapalım" ikimizde bakugounun dibine sokulduk ve midoriya bir elini bakugounun göğüsüne götürdü. DUR NE BUNU YAPMAYACAK DEĞİL Mİ ĞWMDEEFĞLEŞFLEŞFŞELF
"Mmh~ bakugou~ ahh yardım et" inleyerek konuştuğumda midoriyanın bakışlarına maruz kaldım. Öyle şaşkınca bakıyordu ki. Sonra hemen sırıtışı geri döndü ve o da devam ettirdi
"Hah~ bakugouuAhh~ kalk ve yardim et seni aptal nngh" oha o ses ne öyle... başka şeyler düşün shoto BAŞKA ŞEYLER DÜŞÜN. tam o sırada midoriya son hamleyide tamamlayıp bakugounun göğüsünün birini sıkmıştı. Sağında ben solunda midoriya olduğu için birden kollarını belimize dolayıp altına almıştı bizi. Adamda ne güç var lan? Acilen spor yapmalıyım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Three novato
Fanfictiontodobakudeku yazıyoruz işte smut var rahatsız olacak varsa bb 👉🏻🚪 homofobik varsa 👉🏻👌🏻