SUSMUYOR LANET GİDİŞİNİN AYAK SESLERİ

769 16 5
                                    

Yağmur'un telefonuna yeni bir mesaj gelmişti ,büyük bir heyecanla mesajı açmıştı ancak mesaj bir GSM Operatörunden gelmişti.
Yağmur bu durumda hayal kırıklığına uğramıştı,ağlamaya başladı.
Yağmur'un hıçkırıklarının sesine uyanan Mira ve Rümeysa da hemen Yağmur'u teselli etmeye çalıştılar.
Yağmur ağlamayı bırakıp mutfağa yöneldi ve kahvaltıyı hazırlamaya başladı.
Hep birlikte kahvaltı yapıp gezmeye gitmek için hazırlanıp evden çıktılar.
Bir kaç saat gezdikten sonra Yağmur eve döndü ve yine eline dostları olan kağıdı ve kalemi aldı...
Yine yer yer gözyaşıyla ıslanan kağıdı doldurmuştu:
" Neden bitti ki bayım
Madem bitecekti niye karşılaştık?
Neden başladık?
Biz çok saçmaydık zaten birlikte olmamız bile bi tesadüftü
Biz rastlantıydık bizden hiç bişey olmazdı pişmanlıktan ibarettik bayım...
Her neyse işte sakın beni bıraktığın için pişman olma sevdiğim
O sürtük seni bırakırsa yine gel,
Ben hep burdayım hep severim ama siz beni hiç haketmediniz bayım
Kalbim sizde kalsın bende koskoca yürek var sizde hiç olmayan..."

Yağmur yine aşkını sermişti gözler önüne peki Kaan neredeydi hangi sürtükle beraberdi?
Yağmur yine aylarca bir mesaj bekledi ve bıkmadan sayıyordu Kaan'a aşık olduğu günleri sayıyordu ve bugün 8 ay olmuştu bugün ne acılar ne hayal kırıklıklarıyla geçmişti koca 8 ay ve o gün Yağmur yaklaşık 6 aydır göndermeye cesaret edemediği o mesajı gönderdi mesajında şunlar yazıyordu;
" Merhaba,sevdiğim tanıdın mı bu aptal yerine koyduğun, bi kenara fırlatıp gittiğin bu kızı işte bu aptal kız tam 8 aydır sana aşık şimdi eğer o yanındaki sürtükle mutsuzsan gel.
Dön istersen dolmadı yerin,elim hala senin... ama dönmezsen beni hiç sevmeyen sevgilim pişman olma sakın pişman olma
Hani sana diyordum ya içme şu sigarayı bırak artık şimdi ben içiyorum o lanet sigarayı, aslında yokluğunda acımı dindiriyor dost ettin ya beni o zehirle helal olsun sevmeyen sevgilim
Aslında gerçekten küçük aptal bi kızım ben çünkü;
Hiç bir zaman elde edemeyeceğin birine aşık olmak en acı verici şey ve ben kendime acı çektiriyorum sen beni boşver mutlu ol,lanet sigarayı içme akciğerlerine bişey olmasın, havalar soğuk üstünü sıkı giyin,uyurken üstünü iyice ört hasta olma kendine iyi bak...
Dönmek istersen burdayım seni çok seviyorum bayım.."
Yağmur bu mesajın cevabını bekliyordu.
Mesaj bir iki saat sonra görüldü ve Kaan çevrimiçiydi fakat cevap yoktu.
Yağmur her zaman Kaan'ın çevrimiçi oluşlarını izliyordu.
Mesajın üstünden 1 ay geçmişti...
Yağmur kendini yemeğe,derslerine vermiş sanki Kaan'dan vazgeçiyordu
Umudu kesmişti, sigarayı bırakmıştı,
derslerine adapte olmuş uzun zamandır düşmekte olan notları toparlamaya başlamıştı ve epeyce de kilo almıştı...
Okulun kapanmasına az kalmıştı 15 tatil gelmek üzereydi Yağmur da okulun bitmesinin rahatlığıyla kafasını dinliyordu ki birgün bir ay önce attığı mesajın cevabını okuyana kadar, mesaj Kaan'dandı Yağmur hemen mesajı okumaya başladı;
" Ben seni bıraktığım için oldukça pişmanım beni affet yeniden deneyelim"
O an Yağmur dünyanın belki de en mutlu insanıydi...
Ve hemen Kaan'a mesaj attı;
-Nasılsın
-Iyiyim ya sen...
Sonrası uzun pişmanlık konuşmalarından ibaretti...
Ve bir gün mesajlaşırken Kaan bir anda şu göndermişti;
" Aslında ben sana 14 Şubat saat 00.00 da çıkma teklifi edicektim ama artık dayanamıyorum.
Benim herşeyim,hatunum,birtanem,
ömrüm,sonsuzum kısacası herşeyim olur musun?"
Yağmur bu mesajı bi dakika bile düşünmeden "Herşeyin olurum"
cevabını vermişti...
Artık sevgililerdi ve Kaan'ın pisliklerle dolu gerçek yüzü yavaş yavaş ortaya dökülüyordu...
Kaan Yağmur'a edepsizce baskılar yapıyor ve Yağmur'u evine çağırıyordu. (Yağmur eve giderse ne olur bilemeyiz⁉)
Fakat Yağmur bu teklifi kabul etmiyordu. Kaan'ın diğer keş yüzü de ortaya çıkmaya başlamıştı. Yağmur herşeye rağmen Kaan'ı hala seviyordu ve buluşmak için sözleştiler.
Yağmur bu sefer kâğıtlara mutluluğunu
yazıyordu işte o kağıt parçası;
"Bugün çıkmaya başlayalı 60 gün oldu sevgilim artık her derdinde yanındayım bak yine çok seviyorum seni yine çok seviyorum sarı saçlarını, mavi gözlerini iyiki benimlesin, iyiki yanımdasın sevgilim..."
Buluşma günü gelmişti Ankara'da güzel bi Cumartesi sabahı Yağmur sabah kalkınca hemen Rümeysa ve Mira'yı aradı onlara eve gelmelerini söyledi.
Bir kaç dakika sonra birlikte kapının önünde Yağmur'un kapıyı açmasını bekliyorlardı.
Yağmur kapıyı açtı ve ikisinin kolundan tutarak odasına götürdü o gün Yağmur için çok önemli bir gündü birlikte Yağmur'u hazırladılar ve beraber evden çıktılar.
Yağmur buluşma yerine geldiğinde Kaan henüz gelmemişti ve Kaan'ı beklemeye başladı...

KALBİME DÜŞEN İLK YAĞMURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin