~
Yorgunlukla saatlerce koşturduğum mesaimin bitimiyle önlüğümü çıkarırken hastanede yatmayı düşünüyordum.Yani eğer Daniel "Bugün staj günü. Stajyerlere sırayla liderlik edilecek." demeseydi.
Bu yüzden mecburen dinlenmek için eve gitmeliydim. Hayat eve gitmem için oyun oynuyordu adeta.
Otele gitmek aklıma gelse de bu çok ağırdı. Bunu ne Taehyung'uma ne kendime ne de aşkımıza yapabilirdim.
Bıkkınlıkla açtığım kapıyla evin, benim attığım ses kaydından çıkan ses haricinde sessiz olduğunu fark etmemle ürperdim. Kaşlarımı çatarak odamıza ilerleyip kapıyı açtığımda, oda benim parfümüm ve Taehyung'un kokusuyla sarmalanmış haldeydi.
Taehyung ise yatağın ortasında benim kıyafetlerimle, yastığıma sarılarak darmadağın, dağılmış halde yatıyordu.
Telefonunu hoparlöre bağlamış komodinde duruyordu.
Üç dakikalık ses kaydı bittikçe başa sarıyordu ayrıca.
Dolaptan kıyafetler alıp değiştirdikten sonra yorgunca ona dönük, yatağa kıvrılarak yattım.
Taehyung ile bir yabancı gibi sarılmadan uyumak, dudağını öpüp, saçlarını okşamamak kalbimi paramparça etse de durmadan "Bencil olma Jeon." diyen aklımla susuyordum.
İçten içe dua ediyordum ki Taehyung bana gelsin, Taehyung benden hiç gitmesin.
~
Bölüm sonu.Jeon:
İçten içe dua ediyordum ki Taehyung bana gelsin, Taehyung benden hiç gitmesin.Duygusuz piç ben: bakarız 😪
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir pazar kahvaltısı
FanficTaehyung varsa her şey güzeldi. Cehennem aniden cennet olurdu benim için Taehyung'um varsa. Mesela ölümden korkmazdım eğer Taehyung'umun kollarında can vereceksem. Lakin aramızda ki bu dikenli çalılar varken çok zordu.Mesela biricik eşimi ayakta uyu...