Bölüm 3-) Eldalote

6 2 0
                                    

Yola düşeli bir gün olmuştu. Aylin ve ben iyi anlaşmıştık. Ancak o kardeşine bir şey olmuş olmasından çok korkuyordu. Bu yüzdende pek fazla konuşmuyordu. Çünkü konuşmaya başlayınca direkt gözleri doluyordu.
— Karanlık çökmek üzere. Burada kamp kuaralım, dedim.
— Pekâlâ. Sen çadırları kur, ben de ateş yakayım.
— Tamam, ama odun yok. Etrafa biraz bakın. Ama çok uzaklaşma.
— Peki, dedi ve gitti.
Çadırları kurdum ancak Aylin hâlen gelmemişti. Onu merak etmeye başlamıştım. Kılıcımı aldım ve onu aramaya gittim. Bir süre aradıktan sonra tam hiç bir iz yok diyecekken bir çığlık sesi duydum. Hemen o tarafa doğru koştum. Evet, ne yazık ki bu Aylindi. Ve yedi köstebek avcı vardı.
" Köstebek avcılar genellikle elf ve insan avlarlar. Onlara köstebek denmesinin nedeni kördürler ve yer altında yaşarlar. Ellerinin yapısı sayesinde çok hızlı bir şekilde tünel alabiliyorlar. Ama köstebek dediğime bakmayın her biri en az iki buçuk metredir. Elf ve insanları öldürmezler. Onları ya savaş arenasında ölümüne savaştırırlar yada kanlarını içerler. Çünkü insan ve elf kanları onların vücudunu güçlendirir. Ancak çocuklara dokunmazlar. Çünkü çocukların kanları azdır ve savaşamazlar. Tabi ayrıca çocukların hayatı bir sürede olsun yaşamasını isterler. Çünkü eğer onlar ölürse insan ve elf soyu tükenir."
Evet köstebek avcılarıydı onlar. Ve eğer saldırırsam ölebilirdim. Bu yüzden uyumalarını beklemeliydim.
Hepsi uyudu sonunda. Yavaş ve sessizce tam ortalarındaki kafese doğru yürümeye başladım. Uykuları çok hafiftir küçük bil dal kırılmasına bile uyanırlar bu yüzdende muhteşem sessiz olmalıydım. Yanlarından yavaşça geçtim ve Aylin'in yanına gittim. Kapıyı açmak için anhtarlar gerekiyordu ancak anahtarlar en büyük köstebek avcının elindeydi onu almak pekte kolay olmayacaktı. Yavaşça anahtarlığı elinden çekip aldım . Ancak neredeyse uyanacaktı. Tam oh deyip kapıyı açıp gidecez derken anahtarları taşa takılıp düşürdüm. E tabiki de tüm köstebek avcılar uyandı. O an tek bir şey yapabilirim o da Aylin'e " Kaç! " Diyip koşmak oldu. Ama onlar o koca bacakları ile çok hızlı koşuyorları.
Tam atlattık derken bir tanesi ikimizin omuzlarından tutup yakaladı bizi. Ve tam da o sırada kafasına ucu beyaz püsküllü bir ok saplandı. Beyaz püsküllü ok tek anlama geliyordu, " Orman Elfleri " . Sadece onlar beyaz püskül kullanırlar. Çünkü beyaz püskül sadece ağaç tepelerinde yaşayan kral baykuşlarının tüylerinden yapılabilirdi.
Köstebek avcı yere yığıldı ve bizde düştük. Karşıdaki ağacın tepesinden atlayarak birisi aşağıya indi. Kapüşonunu indirdi. Gerçekten muhteşem güzel, sarı saçlı, beyaz tenli, kocaman mavi gözlü bir kadın orman elfiydi. Daha çok gençti ve bana doğru dönüp gülerek:
— Merhaba, Ben orman elfi Eldalote.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 23, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Doktor Castrek : Evrenin KoruyucusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin