bölüm 10

1.5K 165 291
                                    

İyi okumalar.

_________

Lalisa'dan

Kapının çalmasıyla telefonumu kapatarak hızla kapıya yöneldim. Taehyung, evimin konumunu daha önceden attığımdan sıkıntı çekmeden bulmuş olmalıydı.

Kapıyı aralayarak yüzüme sahte gülümsememi takındım. Siyah kot pantolon, üzerine giydiği mavi gömlek ve gözlerindeki numarasız gözlükle kapıda öylece sırıtarak bekleyen Taehyung, yüzündeki sıcak gülümsemeyle elindeki poşetleri bana uzatıp içeriye adımlamaya başladı. Bense peşinden kapıyı kapatıp poşetleri kontrol ederek ne aldığına baktım. 6 çeşit cips ve 4 paket kapta dondurma almıştı. Bu ayrıntıyı vermesem olmazdı.

Fazla bekletmeden hızla içeriye geçtiğimde öylece ayakta dikilerek Taehyung'a baktım. Buradan bakınca sanki çok masummuş gibi görünüyordu. Ama bazıları göründüğü gibi değillerdi. Taehyung'un olduğu gibi. Krem renkli, geniş koltuğa oturmuş etrafı inceliyordu.

"Hoş geldin." diyerek dikkati üzerime çektiğimde sırıtarak "Hoş buldum." demişti.

Ah Tzuyu, bu pezevenk de seni aldatıyor be güzelim.

 Yanındaki boş yere geçip oturduğumda ikimizden de ses çıkmıyordu. Bu sessizliği bölerek "Eee böyle susacak mıyız?" dediğinde hala sessizliğimi koruyordum.

"Tamam anlaşıldı. Senin bir problemin var kesinlikle."

"Yok, hayır. Sadece dalmışım." dediğimde kafasını olumsuzca sallayarak "Saklamaya çalışma. Anlayabiliyorum. Bana her şeyi anlatabilirsin, güzelim." demişti.

Aslında bir problemim yoktu fakat aklıma durduk yere Jungkook geliyordu. Müzik gösterisinde duyuracak olduğumuz son sözler onu üzebilirdi. Ve ben bunu son anda düşünerek vicdan yapıyordum. Müzik yaptığı tek kafeyi elinden alacaktım. Belki bunu duyduğunda en kötü ihtimal gururu kırılabilirdi, müziği bırakabilirdi ki sanmam ama en olacak şeyse beni mahvederdi. Kesinlikle gözü döner ve beni mahvederdi. Onda bu potansiyeli görüyordum.

Aniden ayağa kalkarak hevesli bir şekilde "Taehyung, seninle Xesnia'ya gidelim mi? Orada bu gün bir müzik gösterisi varmış da. Eğlenceli olur. Zaten evde yapacak bir şey de yok ve ben sıkıldım."

Son dediğim cümlelerle yüzüne piç bir sırıtış takınarak "Aslında evde de yapılacak çok eğlenceli şeyler var." dedi ve oturduğu koltuğa sırtını iyice dayadı. Bana ima dolu gözlerle bakıyordu.

"Mesela?"

"Imm~ mesel-" kelimeyi tamamlayamadan gelen bildirim sesiyle hızla telefonuna baktı. Ben yüzünü incelerken gözündeki gözlüklerden yansıyan görüntüyle gözlerim büyüdü. Elinden hızla telefonu çektim ve mesaja baktım.

solokook:
Seni bitireceğim.
(görüldü)

"Hey, Lalisa ne yaptığını sanıyorsun sen? Telefonumu verir misin?"

Hızla Taehyung'a dönerek bu ne dermişçesine sorar bakışlar attım. Öncesine baktığımda Hiç mesaj yoktu. Yeni atılmıştı ve tek mesajdı. Aklımdaki düşünceleri susturmaya çalışarak "Tanıyorsun değil mi? Neden bana tanımıyorum diye yalan söyledin?" diye sordum bağırarak. 

Sonra aniden gelen sinirle "Defol evimden." demiş ve kolundan tutarak dış kapıya doğru sürüklemiştim onu. Kapıyı açtığımda bana dönerek sakin bir ses tonuyla konuştu.

"Lalisa, önce sakin olur musun lütfen? Cidden tanımıyorum. Bahsettiğin kişinin kim olduğunu da bilmiyorum? Zaten sürekli olarak tanımadığım kişilerden mesaj geliyor. Buna neden taktın bu kadar?"

guitarist | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin