YENİ HAYAT

7.

(Eveet arkadaşlar. Şu an zamanda yolculuk yapıyoruz ve lise son sınıfın ilk gününe ışınlanıyoruz. Hepinize iyi okumalar)

-Tuana'dan:

Kulağıma gelen bir fısıltı ile gözlerimi araladım. Aslında fısıltı değilmiş. Normal bir konuşmaymış. Ama ben uyuduğum için fısıltı gibi duydum. Gözlerimi tam açtığımda karşımda Çağan'ı görmem bir oldu
"Günaydın uykucu" dedi bana gülümseyerek. "Günaydıın. Neden bu saatte uyandırdın beni saat daha 6 lan 6" dedim isyan ederek. "Ya Tuana hadi kalk. Kahvaltımızı yapıp okula gitmemiz gerek. Unuttun mu bugün okulun ilk günü" dedi bana. Ve küçük çocukkar gibi kolumdan tutup çekiştirmeye başladı. "Kaallk! Kaalk! Kalk! Kalk! Kalk! Kalk!- " dedi küçük çocuk edasıyla.
"Ya Çağan tamam kalktım. Hadi bırak kolumu" dedim sitem ederek.
"Bana ne! Bana ne! Ya ayağa kalkacaksın yada ben kaldırmasını bilirim." Dedi.
"Allah allah. Nasıl kaldıracak mışsın ?" Dedim alay ederek.
"Emin misin? Bak son kez söylüyorum. Kalkıyor musun kalkmıyor musun?" Diye sordu.
"Kalkmıyorum lan. Hadi kaldır bakalım beni nasıl kaldıracaksan artık!?" Dedim ve yatağa tekrardan yayıldım. Tam gözlerimi kapattım birden Çağan beni kucağına aldı ve yürümeye başladı.
"Ya Çağan napıyorsun? Bırak beni!"
"Ben sana demiştim. Emin misin demiştim. Sende bunu kabul ettin"
"Ya bari üstümü değişseydim. Hiç olmazsa elimi yüzümü yıkasaydım"
"Tamam ben kapının önünde bekliyorum elini yüzünü yıka ve beraber aşağıya inelim"
"Keçi inadı mı bu kardeşim sende?!"
Dediğimde merdivenlerden Ali'nin sesi duyuldu.
"Kardeşim deme lazım olur sonra" dedi ve bana göz kırptı. Çağan ise yanımda durmuş sırıtıyordu. Bende koluna bir dirsek vurdum ve
"Ne sırıtıyorsun at gibi!?" Dedim oda bana "Bu acıdı ama! Günaydın kardeşim." Dedi sonrada Ali'ye dönerek. Bu hali beni güldürmüştü. Bende Ali'ye döndüm ve "Günaydın Aliişş" dedim. "Ooo küçük hanım bugün pek bir neşeli uyanmışsınız. Sizede günaydıın. Hadi gelin artık aşağıya Ayla birazdan fırtına kopartacak burda. Hazırladığı kahvaltı soğursa eğer. " dedi hep birlikte kahkaha attık.

Sonra ben banyoya girdim. Rutin işlerimi halledip aşağıya indim. Hepsi mutfakta masada oturmuş kahvaltı yapıyorlardı. Bende Aylanın arkasına geçip yanağına sulu bir öpücük kondurdum. Ve "Günaydın canım benim" dedim neşeyle. "Oooo Tuana hanım nedir sabah sabah bu neşenin kaynağı?" Dedi. Bende "Bilmem? Bugün pek bir neşeliyim" diye cevap verdim. "Tabi neşeli olursun sonuçta Çağan uyandırdı ya seni bugün" dedi ve kendini tutamayıp kıkırdadı. Aylacığım Aliciğim bugün n'olmuş size böyle ya. Hepinizde bugün ÇAĞAN CI tarafınızdan uyanmışsınız sanırım" dedimÇağan kelimesinin üstüne basarak. Hepsi bir anda kahkaha atmaya başladı. Bunlar bir işler çeviriyor ama neyse. Yakında çıkar kokusu. Çağana baktığımda oda kaşlarını çatmış yemeğini yemeğe çalışıyordu. Ama bir şeyler düşünüyordu. Bunu anlamamak için salak olmak gerek.

Yemeğimi bitirdim ve odama çıkıp hazırlanmaya başladım. Üstümü giyindim ve makyaj aynamın karşısına geçip saçlarımı yapmaya başladım. Sonra odamın kapısı çaldı. Bende "Geeel" diye bağırdım. Kapı açıldığında kapıya dönüp baktığımda Çağan dı. "Ya kızım nerede kaldın? Bir saattir seni bekliyoruz. Hadi gel gidelim artık yoksa ilk günden geç kalacağız." "Tamam ya geldim işte" dedim ve yanından geçip kapıdan dışarı çıktım. "Yaa Çağan nerede kaldın bir saattir seni bekliyoruz aşağıda! " diye bağırdım merdivenlerden. Çağanda dayanamayıp kahkaha attı. Bende ona katıldım. Birlikte kahkaha atarak aşağıya indik. Sonra kapıdan çıkıp arabaya gittik. Çağan sürücü koltuğuna geçti. Bende arkaya geçeceğim sırada Çağan bana seslenip "Tuana, sen öne otur arkada Ayla var. Bide Leya'yı alacağız evinden unuttun mu?" Dedi. Bende öne geçip oturdum. Ayla bana bakıp sırıtıyordu. Telefonu elime alıp ona mesaj attım