2. Bölüm

3 1 0
                                    

 Selaaam! Umarım hikaye güzel gidiyordur. Yorum yaparsan ve görüşünü söylersen o kadar mutlu olurum ki. Kusura bakma acemiyim ve elimden geldiğince sana layık olmaya çalışıyorum. Bir hatam olursa affet şimdiden özür dilerim. Seni çoook seviyorum ve unutma bu dünyaya geliş amacın başkalarını mutlu etmek değil, kısacası kim ne derse desin nasıl mutlu oluyorsan öyle davran. Dinlemek istersin diye yukarı müzik bıraktım. Kendine dikkat et iyi okumalarr:)

  Yetimhane de ikinci senemdi. Annem hakkında tek bildiğim kafayı sıyırmış olmasıydı. Artık onları unutmalıyım sanırım. Burada hayatım düzene girmeye başladı. Okula gidiyordum hemde isteyerek. Oda arkadaşlarımı seviyordum. Yavaş yavaş asosyal kız modumdan çıkıyordum. Neredeyse 17 yaşıma girecektim. Buradan işim, arkadaşlarım, sevdiklerim yanımdayken çıkmayı planlıyordum. Ta ki o haberi alana kadar.
   - "Hocam, beni çağırmışsınız."
   - "Evet Pamela gel otur şöyle, seninle konuşacaklarım var."
   - "Sizi dinliyorum."
   - "Buraya kısa sürede adapte oldun arkadaşlarınla da çok güzel anlaşıyorsun farkındayım. Lafı uzatmayacağım Pamela,  sanırım burada daha fazla kalamayacaksın çünkü babaannen seni bizden almak istiyor."
   - "İyide babam babannemin öldüğünü söylemişti."
   - "Hayır canım. Babaannen yurtdışında gayet düzenli bir hayat yaşıyor ve şartlar senin açından çok iyi görünüyor. Onunla yaşaman senin için daha iyi olacaktır."
   - "Hocam ben gitmek istemiyorum , bir şey yapamaz mıyız?"
   - "Malesef Pamela'cım. Burcu Hanım senin 1. derece yakının ve sende reşit değilsin elimizden gelen bir şey yok. Biz de senin geleceğini düşünmek zorundayız. Zaten 3 ay deneme süreci olacak eğer bir sorun çıkarsa geri geleceksin."
   - "Ama ben git-me-ye-ce-ğim!"
  
   Kapıyı çarpıp odama gittim. Oda arkadaşlarımdan biri olan Tülin yanıma gelip semra hocanın ne dediğini sordu. Ona olan biteni anlattım. Beni sakinleştirdi ve bunun güzel bir şey olduğuna beni ikna etti. Biraz düşününce bana da güzel bir fikir gibi geldi ama korkuyordum. Bir büyükannem olduğunu 16 yaşında öğreniyordum. Şimdiye kadar neredeydi peki, aklı yeni mi başına gelmişti? Sanırım onunla hesaplaşmam gerekiyordu.
  
   Yemekhaneye indik. Yemek yiyiyorduk ve arkadaşlarımla yavaş yavaş vedalaşıyorduk. Hepsi bana kendilerini hatırlatacak bir şey vermişti bende onları sonsuza kadar saklayacağıma söz vermiştim. Gitmeme son 1 hafta kalmıştı. Bu okul döneminin bitmesini bekliyorduk. Yaz tatilimi orda geçirecektim bir aksilik olursa ise buraya geri dönüp hayatıma devam edecektim.
  
   1 hafta dolmuştu. Çok garip ama 1 haftadır aynı rüyayı görüyordum. Bir kadın bana yaklaşıp "Çok az kaldı kızım, gerçekleri öğreneceksin" diye fısıldıyordu. Bilinçaltımın beni etkilediğini düşünüp önemsemedim. Bugün büyük gündü. Büyükannemin epey zengin olduğunu söyledi Semra Hoca. Bunun benim için bir önemi yoktu. Sadece bu sefer tam anlamıyla her şeyi yoluna koymak istiyordum. Sanırım gitmeliydim. Gitmeli ve olacakları görmeliydim. Ama büyükannem de babama benziyorsa, onun gibi şiddet uygulayan biriyse diye düşünmeden edemiyorum.
 
   Artık tamamen hazırdım, arkadaşlarım, öğretmenlerim ve burada tanıştığım herkes ile vedalaştım. Eşyalarım toplanmıştı, sadece gideceğim arabanın gelmesini bekliyordum. Ve o da gelmişti. Arabadan 30 yaşlarında bir adam indi elimdeki valizleri aldı ve arabaya koydu. Son kez arkadaşlarımla vedalaşıp 2 sene geçirdiğim yetimhaneye iç çekerek baktım. Biraz olsun mutlu olmuştum burada tekrar üzülmek istemiyordum.
  
   Havaalanına geldik. Yalnız gideceğimi sanıyordum ama orda bizi biri bekliyordu. Neredeyse benim yaşlarımda biri. Yanımdaki abi valizlerimi ona verip iyi günler dedi ve gitti.
 
   Konuşsam mı diye düşünürken o benden önce davrandı.

   - "Merhaba benim yaşım Arthur. Adım 19."
  
   Kendimi tutamadım ve gülmeye başladım. Türkçesi oldukça zayıftı ama benim de fazla yabancı dilim yoktu.
   - "Çok özür dilerim türkçem biraz zayıf yanlış bir şey mi söyledim?"
  
   - "Hiç önemli değil yaşım 19 adım Arthur olması gerekiyordu sadece. Ben Palmira 16 yaşındayım memnun oldum."
  
   - "Bende memnun oldum. İstersen uçağı kaçıralım. Hadi gel gidelim."
  
   - "Tamam ama uçağı kaçırmayalım diyecektin sanırım."
  
   - "Ahh! Evet öyleydi. Çok pardon."
 
   - "Sanırım artık seni düzeltmeyi bırakmalıyım ne demek istediğini anlıyorum."

   İkimizde güldük ve uçağa bindik. Uçakta biraz sohbet ettik. Sonra biraz uyudum, birazda Arthur uyudu. Onu sevmiştim şimdilik her şey güzeldi ama asıl meselemiz büyük annem.
  
   Uçak Fransa'ya doğru ilerliyor. Ne kadar rahat olmaya çalışsam da geriliyorum. Hiç bir yabancı dilim yok. Ve daha önce şehir dışına bile çıkmadım. Buna birazda uçak korkusu eklenmişti tabi. Artık gelmek üzereydik. Arthur uçağın inerken biraz sarılacağı ve korkmamam konusunda beni uyardı. Uçak inerken derin nefes aldım, gözlerimi kapattım ve derin nefes aldım. Ne kadar korksam da belli etmemekte ısrarıydım. Arthur çok cesursun diyip bana göz kırptı ve uçaktan indik. Evet hayatım tekrar değişiyordu ve mutlu olmak için içimden sürekli dua ediyordum. Umarım burası bana iyi gelir.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 01, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ben Ve Büyükannem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin