Durn'ün ordusuyla dağa ulaştılar ve dağın tepesinde miğfer ile yönetilen bir orduyla karşılaşırlar,
"Olamaz... Bukadar hızlı ordu toplamamalıydı, kehanette böyle yazmıyordu, daha sürecekti ordu toplaması!"
Dedi Durn, Narvin ise,
"Durn... Benim bu dünyada en nefret ettiğim şeylerden biri ihanettir, o alçağı kendi ellerimle öldürmek için can atıyorum, konuşmayı kes ve işimizi bitirelim."
Durn bu emin tavrını sevip ordusuna hücum emri verir.
Dağın tepesine ulaşınca ordular birbirine karşı dururlar ve karşıda Randolin orduların arasından çıkar,
" Narvin, bakıyorum ki senin o 'Önemli Kan' ın yere dökülmesine rağmen hala hayattasın, ne oldu? Kehanette velirlenen kaderin ağır mı geliyor?"
Narvin'in iyice sinirleri yükselir ve,
"Alçak! Seni dost sanıyordum! Bütün arkadaşlarımı geride bıraktım çünkü sen dışlanma diye! Niye ihanet ettin!"
Randolin ağlamaya başlayıp,
"Çünkü önemli biri olmak istiyordum Narvin! hep senin zaferindi her şey... Yola çıktık senin yolun, ormana girdik senin avın, generale gittik senin önemin... Ben de önemli biri olmak istiyorum! Ben... Yancı olarka ölmek istemiyorum..."
Narvin sinirli bir ses tonu ile,
"Kılıcını çek alçak! Bana ihanet etmenin ne olduğunu göstereyim sana!"
Randolin,
"Senin ile savaşmak isteniyorum Narvin... Kehanet değişti, artık bu benim hikayem, git Timit'in yanına çıraklığına devam et, ben devralıyorum."
"Hayır! Sen benim yok etmem gereken eşyaları dostuna kılıç saplayığ çalacak kadar alçak birisin!"
Randolin,
"Senin ile savaşmak istemiyorum."
Narvin öfkeli bir ses tonuyla,
"Senden nefret ediyorum!"
Randolin,
"Bana başka çare bırakmadın..."
Narvin zaten kılıcını çekmiş durumda Randolin'e bakıyordu, Randolin'de kılıcını çekti ve ordular etraflarında yuvarlak biçimde dizilip arena yaptı,
Narvin,"Şimdi burda senin kelleni alıp kendimdne laneti kaldırıp bukadar riskli bir silahı imha edicem!"
Dedi ve Randolin'e saldırdı, Randolin savuşturdu ve Narvin'in sağ elini tek hamlesiyle kesti,"Senden daha iyi bir savaşçı olduğumu biliyorsun Narvin, savaşmayı bırak ve git."
"Sus ve kılıcını savur!"
Narvin kılıcı sol eline alıp yine atağa kalktı ve yine savuşturdu, sağ omzuna kılıcını sapladı,
"Narvin yapma, buna gerek yok... Kan akmasına gerek yok... Meden gitmiyorsun!"
"saldırsana!"
Narvin yine hücuma kalkar yine savuşturulur ve karın boşluğuna hançer saplanır,
"Narvin yeter! Neden bu kehaneti benim üstlenmemi istemiyorsun! Sadece git!"
Narvin cevap vermeden bıçağı çıkarıp hücum etti, savuşturuldu ve kılıcı dağdan aşağı düştü,
"Narvin... Bizi bu duruma sokan sensin, şimdi beni seni öldürmek zor-"
Randolin'in sözü kafasına saplanan hançer ile kesilir,
Randolin'in Narvin'e sapladığı hançeri Narvin kılıc düşünce fırlattı ve Randolin'in kafasına sapladı,
Narvin kalkıp yere yığılan Randolin'e yaklaştı ve,"Yaptığın büyğk bir hataydı..."
Randolin de son nefesiyle,
"Sadece önemli biri olmak istemiştim."
Dedi.Randolin'in ordusu ölümüyle birer birer yok olmaya başladı, ve sona Durn'ün ordusu, Durn ve Narvin kalmıştı, Durn yaklaşıp,
"Doğru olanı yaptın çocuk, bir canlının hayatı bu miğfer ile kolyenin imhasından önemli değil, hadi imha et."
Narvin başıyla onaylayıp Randolin'in cesedinden mipfer ile kolyeyş alıp kolyeyi ateşe atıp miğferi kaba yerleştirdi, kolye ateşte patlama etkisiyle yok oldu ve miğfer kapta parçalandı ve göğe yükselen ıiık ile birlikte parçaları göğe doğru yükseldi,
Narvin bu yolculukta elini ve en sevdiği dostunu kaybetse de, Tetran'ı kurtarmak ve lanetinden kurtulmak ona yetmişti, Shorangroth'a... Köyüne döndü ve Timit'in yanına gitti.Yaşlı Timit'in kapısını çaldı ve açmasını bekledi, ve o an fark etti, kapı açıktı,
Hemen içeriye daldı ve Timit'in cansız bedenini buldu, ölmeden önce yazdığı şeyi okudu,
"Lanetin kalkması laneti tasarlayanı öldürür, eper bunu okuyorsanız Narvin ve Randolin, ben büyük ihtimalle ölmüşümdür, ama siz birbirinize sahipsiniz, sizin arladaşlığınız yıkılmaz."
Narvin Timit'i alıp köy meydanına götürdü ve bağırdı,
"yaşlı Timit öldü! Köy halkı! Yaşlı Timit öldü!"
Aynı gün Timit'in cenazesini yaptılar ve Timit'in çocuğu olnadığı için mirası Narvin'e kaldı, Narvin Timit'in atölyesini aldı ve orda ölene kadar çalıştı, büyüler üretti, ama en sevdiği arkadaşının ihametini arada hatırlasa da o da eski bir anı oldu, ama tüm Tetran ismini bilmese de tehlikeli bir silahı imha ettiği için Tetran'ın kurtarıcısı oydu. Ve yolculuğu sona erdi, artık Narvin dinlenmeye çekilebilirdi, ve hayatının geri kalanını normal insan gibi geçirebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tetran: Aydınlık Savaşı
FantasíaTetran'da her şey normal iken bir anda Narvin ve Randolin ikilisinin doğuya gitmesi gerekiyor ve bu yolculukta edinen deneyimler ve artan dostluk bağları tolu hem keyiflendiriyor hem zorlaştırıyor.