mavi kelebek kanat çırpmak istiyor.

249 35 17
                                    

Hoseok arkadaşından ayrıldıktan sonra kendini küçük bir bara atmıştı. Küçük barda pek kimse yoktu ve sahnede ki kemancı ortama uyum sağlayan nazik notalarıyla kemanını çalıyordu. Hoseok' un bakışları bir yudum bile almadığı bardağındaydı. Arkasına yaslanmış izliyordu ve ne yapması gerektiğini gerçekten bilmiyordu. Ruh eşini hep sevmişti. Onu görmeden, tanımadan. Eğitim aldığı kabilede Omega'lar kutsal sayılırdı ve bir Alfa' nın yegane görevlerinden biri Omega' sına boyun eğmekti. Ama o eşini görmeden ve tanımadan önce sırf 'Alfa'ları oynatıyor' dedikodusu yüzünden küçük görmüştü ve bunun vicdan azabını yaşıyordu.

Ama haklılardı da. Eşi o kadar güzeldi ki...

Hem kendisi hem feromanları.  Ama bu demek değildi eşini boş bırakacağını. Onu kabul etmesi için elinden geleni yapacaktı, ona bolca sevgisini gösterecekti. Lakin olmazsa da sessizce hayatından ayrılacaktı. Onu zorla sevmesini sağlayamazdı. Derin bir iç çekerken gözlerini kapattığında bir bardak kırılma sesi duydu. Aynı zamanda bir Omega' nın onu bırakması hakkında ki uyarısını. Gözlerini açıp sesin geldiği yöne baktığı zaman sarışın, zarif bir Omega gördü. Ondan daha iri yapılı bir Alfa' da onun bileğinden tutuyordu. Sarhoş ve kötü niyetli olduğu her halinden belliydi. Hoseok' dan bile iri yapılıydı ama Hoseok ondan korkmuyordu. 

"Bırak onu." dediğinde başlar ona döndü. Omega' nın korku dolu bakışları Hoseok' u kızdırmıştı.

"Ne?" ağzının içinde gevelediği tek kelime bile iğrenç çıkıyordu.

"Sana bırak onu dedim." dediği zaman sarhoş Alfa zayıf bedeni adeta savurdu. Hoseok' un refleksleri güçlüydü ve Omega bar tezgahına sertçe çarpmadan önce tutmayı başarmıştı.  Omega' yı nazikçe bıraktıktan sonra derin bir nefes alıp adama baktı.

Hoseok' un yüzünde onu aşağılan ifade adamı daha da sinirlendirmişti.

"Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" dediğinde Hoseok başını sağa- sola sallarken gömleğinin kollarını katlamaya başladı.

"Bakanın oğluyum ben. Kim HongJomg' un oğluyum ben." dediğinde Hoseok gülümseyerek ellerini belinde birleştirdi.

"Peki. Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" dediğinde adam gür bir kahkaha attı. 

"Neyse ki kimliğimi şimdi söyleme taraftarı değilim." dilini dudaklarında gezdirdikten sonra adama oldukça güçlü bir yumruk attı. Adam tökezleyerek geriye düştüğü anda feromanlarını salmaya başlamıştı. Hoseok omega' ya baktı.

"Omega senden rica şu tarafa geçmendir. Feromanlardan etkilenmeni istemem." dediğinde Omega başını sallayarak onun gösterdiği yere gitti.  Hoseok bu cılız feromanlara kahkaha attı. Yaydığı feromanlarla Hoseok' u korkutmaya çalışıyordu lakin ona etki bile etmemişti. Hoseok ona eğilip yakalarından tuttu ve kendi feromanlarından çok az bir miktar yaydı. Etrafı kaplamayan, sadece hedefine saldıran...

"Bir daha," yeniden bir yumruk attığında diğer adamda ona kaşrılık vermeye çalıştı lakin güçlü feromanlar karşısında güçsüz düşüyordu. Hoseok feroman salgılamayı bıraktığında bir yumruk daha attı.

"Bir Omega' ya bu şekilde yaklaştığını duymayayım yoksa sonun kötü olur Alfa bozuntusu." dedikten sonra onu geriye itmiş ve penisinin üzerine basmıştı. Adam acıyla bağırırken onu itmeye çalışıyordu ama nafileydi.

"Bu arada ben Jung Hoseok." dediği zaman adam adeta buz kesti.  

"Özür dilerim." diyerek ağlamaya başladığı zaman Hoseok ayağını çekip Omega' ya elini uzattı.

"Benden değil seni aşağılık. Omega' dan özür dileyeceksin. Gel hadi." demiş Omega' ya anzikçe gülümsemişti. Omega yutkunmuş ve yavaşça ona uzatılan eli tutmuştu. Hoseok ayağını çekmişti.

"Hadi ne duruyorsun? Diz çök ve özür diler." dediğinde Alfa hırlamaya başladığında Hoseok' un altın rengi gözlerini görmesi ile sustu. Acısının verdiği imkan ile diz çöküp başını eğdi.

"Özür dilerim." dişleri arasından konuşmuştu ve özrü pek samimi değildi. Bu sefer Hoseok ayağı ile başına basıp daha çok eğdi. Adamın anlı sert zemindeydi ve baskıdan dolayı canı yanıyordu.

"Duyamadı seni. Daha samimi ol yoksa defalarca özür dilemek zorunda kalacaksın." dediğinde adamın titreyen beni iyice sarsılmaya başladı.

"Özür dilerim. Lütfen beni bırak!" dedi. Hoseok Omega' ya baktığında Omega başını hayır anlamında salladı.

"Tekrar."

"Özür dilerim."

"Tekrar."

"Sana kötü davrandığım için özür dilerim."  dediğinde Hoseok ayağını çekti. Ve Hızla oturduğu yere gidip ceketini aldı.

"Bu gördüğüm ilk ve son olsun yoksa seni bu şekilde bırakmam. Ayrıca babanla da görüşeceğiz." demiş ceketini Omega' nın omuzlarına koyup onu çıkışa yönlendirmişti. Saat oldukça geçti ve Hoseok onun üşüyebileceğini düşünmüştü.

"Lütfen kendinize dikkat edin. Bunun gibi hadsiz, kendini Alfa sanan bozuntular kaynıyor etrafta." dediğinde Omega başını salladı sadece. Utanıyordu aslında ve Alfa' nın onu kurtarmasından dolayı teşekkür bile edememişti.

"Eğer sizin için sorun olmazsa evinize kadar size eşlik edeyim. Veya hiç değilse sokağa kadar. Bu itler etrafta dolaşmaya bayılır."

"Size zahmet veriyorum." 

"Hiç sorun değil. Geleceğin lideri olarak kabiledeki üyelerimizi korumak benim görevim." dediğinde Omega gülümsedi ve sessizce yürümeye başladılar.

"Evim yakın." dediğinde Hoseok başıyla onayladı sadece. 


Bir saate yakın yürümüşlerdi ve Hoseok Omega' nın adının Felix olduğunu öğrenmişti. Aynı zamanda Felix bir melezdi. Yirmi iki yaşında güzel bir Omega' ydı aynı zamanda. Hoseok onu gülümsemeyle dinlemişti. Aklına diğer kabilede ki yakın arkadaşı geldi. Arayı uzatmadan onu ziyaret etmeyi aklına not düştü. Oraya gitmeli ve onlara kader eşini bulduğunu söylemeli, nenelerden mavi kelebekleri hakkında bilgi almalıydı. Kaderleri nasıldı kim bilir.  Felix eve yaklaşınca kapıda onu bekleyen, ona abilik yapan diğer Omega' yı görünce ona doğru koşmaya başladı. Çünkü ağabeyi oldukça stresli görünüyordu. 

Felix yukarı aşağı yürüyen Yoongi' nin sırtına atladığında Yoongi ufak bir çığlık atmış ve Felix' i görünce ona sımsıkı sarılmıştı. Yüzünde ki saf endişe Felix' in vicdanını sızlatmıştı. 

"İyi misin?" Felix' i kontrol ederken konuşuyordu. Titreyen ellerini saklama gereği duymuyordu.

"Evet hyung! Bu Alfa beni kurtardı ve buraya kadar eşlik etti." Alfa kelimesini duyan Yoongi Felix' i arkasına sakladı. O diyene kadar Alfa' yı fark etmemişti bile. İkilinin gözleri yeniden buluştuğu zaman Yoongi çenesini kasmış bir adım gerilemişti. Hoseok ise sevgiyle ona bakıyordu. Felix' i kolundan tuttuğu gibi içeri sürüklediğinde Felix, Hoseok' a teşekkür etti, daha doğrusu bağırmak zorunda kaldı. Hoseok yüzüne kapanan kapıyla derin bir çekti.

"Bu kader değilse sevgili eşim, ruhların aşkıdır. "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 28, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

blue butterfly|sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin