🍒 11 🍒

3.3K 156 86
                                    

Gözlerimi açtığımda haftasonu olduğunu ve okula gitmeyeceğimi hatırlayarak büyükçe gülümsedim.

Yatağımda oturur pozisyona gelip gerinirken Haneul'ün yatağının boş olduğunu fark ettim. Yatağımdan tamamen kalkıp banyoya ilerledim. Yüzümü yıkayıp tamamen ayıldığımda banyodan çıktım.

Odanın kapısı açıldığında Haneul elinde poşetlerle içeri girdi. "Ooo sabah sabah markete mi gittin ?" dediğimde "Evet, ben senin gibi uykucu değilim." dedi o da gülerek.

Elindeki poşetleri alıp "Neler almışsın bakalım." diyerek içeriye doğru ilerledim. O da banyoya doğru adımlarken "Boşuna bakma ne aldığıma, kendim yiyeceğim!" diye bağırdı.

Min seo sesimizle uyanmış olacak ki "Ay, bi uyutmadınız!" diye bağırdı. "Aldıklarının hepsini ben yiyeceğim uykumun karşılığı olarak Haneul!" diye eklediğinde ufak bir kahkaha attım.

Haneul de banyodan çıkıp yanımıza geldiğinde "Çok beklersin, git al kendin. Benimkilerin kırıntısını vermem." dedi "Hem onlar ne kadar pahalı haberiniz var mı sizin ? Para sıçmıyoruz burada."

Yatağına oturduğunda hızla yanına oturdum bende. "İşte sorun da o ya zaten bebeğim, para sıçmıyoruz. Yoksa kendimiz alırdık. Değil mi Min seo ?" Hızlıca başını aşağı yukarı sallayıp "Evet, bu fakir arkadaşların aç mı kalsın şimdi ?" dedi dudağını büzerek.

"Ay yeter. Tamam, giyinin dışarda bir şeyler yiyelim. Ben ısmarlarım. Ama bunları yinede ben yiyeceğim."

"Aç, doyumsuz köpek. Yemedik pahalı şeylerini." dedim yatağından kalkarken. Min seo da bana katılarak "Paylaşımsızcılıklısız." dedi gözlerini kısarak Haneul'e bakarken.

Haneul de ufak bir kahkaha atıp "İyi yönden bak. Benim sayemde yeni bir kelime buldun." dedi ve dolabına ilerledi.

     🍒

Kahvaltı etmek için ufak, tatlı bir mekana gelmiştik. Haneul buraya daha öncede geldiğini, çok iyi olduğunu söylemiş ve buraya gelmemiz için ısrar etmişti. E tabii biz de kırmamıştık. Zaten her türlü beleş yemek yiyeceğiz ne fark eder ki ?

Bir masaya geçip siparişleri verdiğimizde beklemeye başladık. Haneul aniden bir şey hatırlamış gibi konuştuğunda ikimizde ona döndük. "Aaa Jungkook ve sen ceza almıştınız dimi ? Ne oldu o iş ?" Min seo da gülerek "Aşırı saçma olaydı." dedi.

Histerik bir gülüşle başımı salladım. "Kesinlikle öyleydi. Ayrıca cidden yeni mi aklınıza geliyor ? Biz dün cezamızı çektik bile."

"Ne cezası verdi ki ?" dedi Min seo sandalyesine yaslanırken. "Basket sahasını temizledik." dediğimde "Hmm baya büyüktü orası dimi ?" dedi Min seo.

"Evet öyleydi ama yinede çok zorlanmadık. Jungkook'un tüm işi üzerime yıkacağını düşünmüştüm ama o da işe yaradı baya. Temizleme işi bittikten sonra da basket atmayı falan öğrettim işte ona." diyip cebimdeki elimi çıkartarak saçlarımı savurdum.

 İkisi de gülerken Haneul "Ooo iyi anlaşıyorsunuz bakıyorum da." dedi kâkülünü düzeltirken. "Ya, bir iyi anlaşıyoruz, bir iyi anlaşıyoruz sorma. Hatta baya iyi bir başlangıç yaptık. İlk önce yaktım, sonra özür dilemedim. Tam bir iyi iletişim başlangıcı değil mi ?" deyip arkama yaslandığımda aynı anda cevap verdiler. "Evet."

"Cidden mi ?" dedim yüzümü buruştururken. Onlar cevap veremeden siparişlerimiz gelmişti zaten. Susarak önümdeki kahvaltılıklara odaklandım. Beleş yemek. En sevdiğimdi.

     🍒

Geçiş bölümü gibi oldu smhsisbsnk
Neyse bu kızların arkadaşlığını sevdim nedense 🤭
Hep vıcık vıcık aşk mı olcak yani aaa (BIKTIM. ÜST KISIMLARI İKİ KAT FAZLA KİRLENİYOR MZHSUBSKS)
Sonraki bölüm için acayip iyi planlarım var :)))

Vote 🍒

Sassy 🍒 JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin