Bu çocuğu gerçekten anlamıyordum. Birkaç gün önce, lunaparkta iyi denilebilcek şekilde vakit geçirmiştik. Ama şimdi, yüzüme bakmıyordu resmen.
Fılaşbek (İngilizcem yine 😎)
Dolu gözlerimi onun kızaran gözlerine çevirdiğimde "O zaman bizde dönme dolaba bineceğiz." dedim ve hızlıca bileğinden tutarak oturduğum yerden kalktım.
Cebimdeki jetonlardan birini onun birini kendim için verdim görevliye. Tuttuğum bileğini çekerek binmesini sağladım onunda.
Bizden sonra birkaç kişi daha bindiğinde alet hareket etmeye başladı. Yükselmeye başladığımızda o ana kadar hesaba katmadığım bir şey geldi aklıma. Yükseklik korkum.
Telaşlı denilebilcek bir şekilde Jungkook'a döndüğümde "Benim yükseklik korkum var." dedim. "Ne ? Madem yükseklik korkun var niye dönme dolaba biniyorusun benimle ?" dediğinde "Aklıma gelmedi bir an." dedim dudağımı büzerek.
Vücudunu bana çevirdi. "Tamam, sakin ol. Dışarıya bakma, tamam mı ?" dediğinde başımla onayladım. Elini elimin üzerine koyduğunda ellerimize çevirdim bakışlarımı. Avcunun içine aldığındaysa kaşlarım havalanmıştı.
Bakışlarımı yüzüne çevirdiğimde ufak bir tebessümle dışarıya baktığını gördüm. Hafifçe gülümsedim bende. Ve bakışlarımı dışarısı dışında heryerde gezindirdim.
En çok da onun yüzünde.
🍒
Dönme dolaptan indiğimizde karşıma geçti. "Teşekkür ederim. Yani, her şey için." dedi. "Ablamla bindiğimiz zamanki gibi hissettim. O da yüksekten korkardı, elini tutardım korkmaması için." diye ekledi buruk bir tebessümle dönme dolaba bakarken.
Fılaşbek end
Sırf onunla dönme dolaba binerken Haneul ve Min seo beni bulamadıkları için endişelenmişti ve azar yemiştim. Bu önemli değildi ama şimdi hiçbir şey yaşanmamış gibi davranması garipti.
Haneul "Dünyaya dön artık Jae rim." diyerek elini yüzümün önünde salladığında yüzümü buruşturdum. "Dünyadayım zaten Haneul. Çek şu elini."
Min seo "Biraz belli mi etsen acaba dünyada olduğunu ?" dediğinde ona döndüm. "Bir şey düşünüyordum sadece."
Onların bir şey demesine fırsat kalmadan zil çalınca hızlıca kalktım oturduğum yerden. Sınıfa doğru ilerlerken seslerden anladığım kadarıyla onlar da peşimden geliyordu.
🍒
Sınıfa girince Jungkook'a dönük olacak şekilde yerime oturdum. Müzik dinliyordu. Hocanın henüz gelmemiş olmasını fırsat bilerek kulağına doğru eğilerek konuştum. "Sorunun ne ?"
Konuşmamla hafif irkildi ve bana döndü. "Ne ? Ne sorunu ?" dediğinde "Anlamazdan gelme Jungkook. Yani, önceden pek iyi şekilde olmasada iletişim kuruyorduk. Ama son birkaç gündür yüzüme dahi bakmıyorsun ?" dedim.
"Bir sorun yok. Yalnızca konuşacak bir şeyimiz olduğunu düşünmedim." dediğinde daha fazla uzatmayarak "Peki." dedim ve önüme döndüm.
Jungkook
Jae rim ile birkaç gündür iletişim kurmaktan kaçırıyordum ve o da bunun farkındaydı. Ama yinede bir nedeni yokmuş gibi geçiştirmek daha cazip geliyordu.
Daha önce çok kişinin yanında ağlamamıştım. Babamın ya da Tae'nin yanında ağlamışlığım vardı nadiren. Ama onlar en yakınlarımdı, Jae rim benim için bir yabancıydı.
Bir yabancının yanında ağlamak garip hissettirmişti. Ya da o yabancıya sarılmak.
Anlamlandıramadığım bir his oluşmuştu içimde. Bunu çözemediğim içinde onunla konuşmamayı seçmiştim.
Bir süre daha böyle yapacaktım sanırım. Zaten ona fazla güvenmiyordum da, o gün niye ona anlattığımı bilmiyordum. Sanırım artık içimde tutmak zor geliyordu, birine anlatmak iyi hissettirmişti.
🍒
Jae rim
Okul bitmişti ve kütüphaneye gitmeyi planlıyordum, Jungkook'un basketbol sahasına gittiğini görene kadar.
Sessizce peşinden gittim bende. İçeriye girdiğinde başka kimsenin olmadığını gördüm. İşime gelirdi.
Çantasını kenara koyduğunda arkasından seslendim. "Bir maça var mısın ?"
Hızlıca arkasına döndü ve şaşırmış bir şekilde bana baktı. Ardından şaşkınlığını üzerinden atıp kendinden emin bir ifade takınarak konuştu. "Tabii ki."
Memnuniyetle gülümsedim. "Ama kaybedince ağlamak yok ?" Sırıtarak "Buna sevindim, ağlamanı istemem çünkü." dediğinde çantamı kenara attım bende.
🍒
Ufak maçımız Jungkook'un beşinci basketi atmasıyla bitmişti. Üzgün bir şekilde kendimi yere attığımda göz ucuyla Jungkook'a baktım. Gayet mutlu görünüyordu.
5-1 yenildiğim -ya da ezildiğim- için biraz üzgün olsamda sorun değildi. Asıl önemli olan Jungkook'un soğuk davranmasını engellemekti. Başarılı olmuş gibi de duruyordum.
Yani maç esnasında topu almak için biraz fazla üzerine abanmış ve gereksiz yakınlık oluşturmuş, hatta üstüne düşmüş olsam da şuan bunu düşünüp utanmak yerine tekrar iletişim kurmamızı sağladığım için sevinmem gerekiyordu galiba.
Utanma işini şimdilik erteleyebilirim diye düşünerek çantama uzandım yavaşça. Jungkooksa dalga geçme işine başlamıştı bile.
🍒
Ay ay ay başlasın bakalım yakınlaşma şeysileri :)
Vote 🍒
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sassy 🍒 JJK
FanfictionZengin, bir o kadar da şımarık Jungkook ve onun üzerine kahve döken Jae rim. 28.05.2021 - 16.06.2021 # 1 - Jk # 1 - Jin # 2 - JeonJungkook # 2 - Kookie # 2 - Jjk # 4 - Bts # 4 - Jungkook # 5 - FanFiction