Albus dumbeldore ve bakanın yardımcısı Mickhael dışında bakının yüzünü gören yok.
Tahminleri olsada asla bakanı bulamıyorlar çünkü o 15 yaşında bir kız, Queen.Hogwartsa atadığı yeni profesörü ve hogwarts'ı kontrol etmek için hogwarts'a başlıyor.Hogw...
-Queen'in ağızından- "Michael her şey hazır mı?"dedim. Hogwarts'a gidicektim ve Michael'ın eşyalarımı hazırlatması, gerekenleri alması gerekiyordu bir asam ve evcil yılanım olduğu için sadece iksir malzemeleri,kazan,kitaplar vb. aldıracaktı Albus'a haber vermeside gerekiyordu. "Elbette hazır efendim"dedi michael. "Pekala bavulları Hogwarts'a yollayın ben perona cisimleniyorum Dark'ı aldım" dedim Dark benim yılanım. Siyah diye ismini Dark koydum ve tahmin etmişsinizdir ki ben bir çataldilim.
Hogwarts'a giden herhangi bir perona cisimlendim. Peronda kimse yoktu ki bu benim işime gelirdi. Boynumda dolanan Darkı izliyordum. Birden konuşmaya başladı. "Efendimsss Hogwartsss'aaa gitmeye emin misinissss tıss" dedi "Emin Dark sen ne zamandır kararlarımı yargılar oldun." dedim. "Hadimss değilsss efendimsss." diyip sustu. Hogwarts'a yaklaşıyordum üzerime daha hangi binada olacağım seçilmediği için üzerinde arma olmayan cübbeyi giyindim. Sonra trenden indiğimizde Hogwarts'a giden sandallardan birine bindim.
Hogwarts merdivenlerinden çıkıyordum bu sırada yer değiştirmemeleri için bir büyü yaptım. Çünkü değişen şeylerden pek heoşlanmam. Mcgonagall -ders dışında onlara profesör demicem, ben onların üstüyüm- bir konuşma yapmaya başladı... Konuşma bitince ortak salonun kapıları açıldı. İçeri giriyorduk. Dumbeldore konuşmaya başladı.
"Dönem başlamadan önce duyurmak istediğim bir kaç uyarı var.1. Sınıflar not alın karanlık orman kesinlikle bütün öğrencilere yasak! Ayrıca yöneticimiz bay flich size şunu hatırlatmamı istedi;sağ kanattaki üçüncü kat koridoru, acı çekerek ölmek istemeyen bütün öğrencilere yasak.Teşşekür ederim." dedi. Üçüncü katta üç başlı köpek vardı ve felsefe taşını koruyordu. Onun çalınmaması gerekiyordu.
Bir süre sonra klasik 1. sınıflar seçilmişti. Sıra benim gibi sonradan başlıyanlara geldi. Alfabede ismim en son sırada olduğu için diğerlerini bekledim.
Onlarında binası seçilince yavaşça seçmen şapkaya doğru adımladım, tabureye oturdum minerva şapkayı kafama koydu.
"Merhaba efendim." dedi fısıltıyla seçmen şapka. Elbette beni biliyor. "Merhaba şapka." dedim fısıltıyla. Şapka tekrar konuşmaya başladı. "Bu zor bir kara değil, SLYTHERİN!"dedi şapka
Bende yavaş adımlara slytherin masasına ilerledim. Yemeği yedim ve bina da topluca yemekten kalkınca slytherin yatakhanesinin yanına geldik. "Şifre 'Safkan' bunu başka binadaki öğrencilere söylemeniz yasak." dedi bina başkanı olduğunu düşündüğüm çocuk. İçeri 'Safkan' diyerek girdik.
"Alt katta erkekler, üst katta kızlar yathakanesi var yerleşecek olanlar yerleşmeye başlayabilir." diyip sustu.
Ben kızlar yatahakanesine adımlıyordum. Arkamdan diğer kızlar da gelmeye başladı. ———————— Sabah uyandığımda üstüme Slytherin cübbesini giyip Albus'un odasına doğru adımlamaya başladım. Biraz erken uyandığımdan çoğu kişi uyanık değildi.
Albus'un odasının önüne geldiğimde "Limon şerbeti!" dedim. Albus böyle şifreleri seviyordu. O -dumbeldore- benim bir arkadaşımdı. Albus'un odasına gitmek için heykele bindim. Bilhassa asansör olarak tasarlanmıştı, heykel. Albus'un odasına geldiğimde onu arkası dönükken buldum.
"Merhaba profesör" dedim şaka amaçlı. "Hadi ama Queen bir günde ciddi ol" dedi Albus. "Bunun olmayacağını bilmelisin."dedim. "Pekala, buraya atadığın profesör bugün derslere başlayacak." dedi Albus. "Tamam ben onu değerlendiricem umarım iyi biridir.Bu arada kimse bilmiyor değil mi?"dedim. "Elbette sevgili dostum." dedi. "Öyleyse kahvaltıya geç kalmak istemem, görüşmek üzere."dedim. "Görüşmek üzere sevgili dostum." dedi Albus.
Üşendiğim için ortak salonun önüne cisimlendim. Ne yani beni yargılamayın herkes üşenebilir. Kapıyı açıp içeri girdim. Slytherin masasında herhangi bir yere oturdum. Daha hala kimse yoktu ama ben onları tabii ki beklemedim ve yemeye başladım.
Masadan aldığım kepekli ekmeğe fıstık ezmesi ve reçel sürdüm. Çok güzel bir şekilde yerken biri yanıma iki kişi geldi. "Merhaba ben Pansy Parkinson." dedi kahverengi saçlı ve ismini artık bildiğim kız.
Ben soyadımı söyleyip söylememek arasında kaldım, söylemeyeceğim. "Ben Queen."dedim. "İsmin Queen mi çok havalı"dedi Pansy. "Teşekkürler Pans"dedim. İsmimi kısaltmıştım ve oda rahatsız olmamıştı yani sorun yok. "Sen de slytherin'sin değil mi."dedim. "Elbette, hadi gel seni draco ve Tom ile tanıştırmak istiyorum."dedi. "Pekala."dedim. İtiraz edebilecek durumda değildim.
İki çocuğun yanlarına gittik. "Çocuklar bu Queen." dedi pansy. "Soyadı yok mu?"dedi siyah saçlı olan. "Elbette vardır Tom."dedi tabii ki de pansy. "Dilin yok mu."dedi pansy ile aralarında geçen konulmadan sonra isminin tom olduğunu anladığım çocuk. "Boş kişilerle boş konuşmayı sevmem."diyip yaklaşık 5 dakika önce oturduğum yere oturup.
Ekmeğim son lokmalarını ağızımda çiğnerken kol saatime baktım. Dersin başlamasına 10 dakika kalmış tı kitaplarımı odamdan elime cisimlerken ilk dersin ksks (karanlık sanatlara karşı savunma) derssliğine adımlamaya başladım. Bu yeni atadığım öğretmenin dersiydi.
Derse tam 3 dakika kala geldiğimde ders çoktan anlatılmaya başlamıştı kapıyı çalıp içeri girdim.
"Merhaba profesör derse girebilir miyim?"dedim nazikçe. "Hayır katiyen olmaz geç kaldın!"dedi. "Aslında dah 3 dak-"sözümü bir, kesmişti. "Hayır dedim."dedi. "Bende bu derse giricem dedim."dedim "Bayan..." "Queen"diye devam ettirdim. "Bayan Queen dersten sonra odam!"dedi.
Ben dediğim dedik kişilerden olduğum için derse girdim. Bu kadın kendi kuyusunu kendisi kazıyorda haberi yok. ——————- Derste birbirimizi felan tanıttık. Tabii ben soyadımı söylemeyince bu hoca yine dellendi. Pembe sürtük'üğe 1 ay vericek ve kalıcımı gidicimi karar vericek.
Şimdi sürtüğün odasına adımlıyorum. Bakalım ne yapıcak. & & & & & İlk bölümümüz bitti. Düşünceleri alim
Sizce Queen'in soy adı ne? (788 kelimeğğ)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
