-2🔏-

270 20 0
                                    

-Queen'in anlatımı-
Umbridge'in ofisine gidiyordum. Ah bu pembe sürtük acaba bana ne yapıcak. Gerçekten bence o aptal. Umbridge'in kapısının önüne geldim içeri kayıpıyı tıklatmadan girdiğimde.

"Sana hiç adap öğretmediler mi? Kapıyı tıklat!"dedi. Bende onunla uğraşmak istemediğimden dışarı çıkıp kapıyı tıklattım.

"Gir!"dedi bilmiyormuş gibi. Bu kadın düzeldi düzeldi düzelmedi hogwarts'ı bırak hiç bir yerde işi olamaz.

"Merhaba miss Queen lütfen oturun."dedi. O bunu söylerken ben odayı inceliyordum. Pes pembeydi. Bu kadın gerçek bir slytherin değil sanırım. Pembe sevmesinde değil sorun. Her şeyinin, pembe olmasında. Bir kaç tane duvara asılı tabak var içlerinde ise kedi resimleri var. Çaydanlığından fincanına çay dolduruyor, ama çay da pembe! İçine şekeri attığında düşüncelerimi bölen bir ses oldu.

"Edepsizlik yapmayın miss Queen, oturun!"dedi bende oturdum. Bu kadın gerçek bir sürtük!

"Şimdi size verdiğim bu kalemle parşomene edepsilik yaptığım için özür dilerim yazın."dedi. Asıl edepsiz o.

"Pekala efendim ama mürekkep yok ve ne kadar yazmalıyım."dedim.

"O kalem mürekkepsin çalışır ve benim yeterli gördüğüm kadar yazacaksın."dedi.

Ben bu dediğiyle yazmaya başladım. İlk cümleyi bitirince elimin kaşındığını hissetim -tabii acımicak - .

Elime döndüğümde elimde edepsizlik yaptığım için özür dilerim yazıyordu. Bunu görür görmez  kapıyı çarpıp odadan çıktım. Dumbeldore'nin odasına gidiyordum.

"Limon  şerbeti!"dedim sinirle.

İçeri girdiğimde içerdi biri var mı yok mu bakmadan.

"Albus bu kadına ben dalarım, kim seçti bunu!"dedim. Sonra gözümü açtığımda içeride siyah saçları olan bir çocuk gördüm üstünde slytherin cübbesi vardı. Sanırım o slytherin öğrenci başkanı'ydı çünkü onun bizi slytherin yatakhanelerine götürdüğünü hatırlıyorum. Birde Pansy tanıştırmıştı pek iyi tanıştığımız söylenemezdi...

"Miss Queen bir şey mi oldu?"dedi Albus.

"Evet efendim ben sonra geleyim."diyip çıktım.

Umarım bu çocuk aptaldır yani anlamamıştır. Uykum geldiği için slytherin binasının yatakhanelerine gitmek istiyorum. Zindanlara doğru indim ve sonunda varmıştım.

"Safkan!"dedim.

İçeri girer girmez yatakhanelerine adımladım. Üstümü değiştirdim ve ah az kalsın bir şeyi unutuyordum, şu elimdeki yazıyı. Asamı alıp bir büyü mırıldandım ve geçti. Çok basitti. Şuan herkes dersetydi sanırsam son iki dersleri vardı ama ben çok yorulduğum akşam yemeğine inmedim Umbridge yüzünden öyle yemeğine de gitmedim ve çoğu derse girmedim . Ama çok yorgundum nedenini bilmediğim şekilde.


Bir kaç dakika sonra kendimi uykunun güzel kollarına bıraktım.

——————

Biliyorum çok kısa oldu ama yeni bölüm çok yakında gelecek.

Yazamadığım içinde çok özür dilerim canlar🤍


Sihir bakanı/T.M.RHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin