₍ ✧ ₎ adam, öteki adam, çocuk

1.6K 96 247
                                    



adam, öteki adam, çocuk

konu: stephen strange başka bir boyuttaki üç gün süren görevinden evine, kocasının yanına geri döner.

bölüm şarkısı: cardigan ( taylor swift )
another love ( tom odell )

Stephen dudaklarında aldığı tadın kan olduğuna ve yukarıdan süzüldüğüne emindi. Emin olmadığı şey ise kanın nereden geldiğiydi.

Bir saattir farklı bir boyutta devasa, büyü yiyen sülüklerle dövüşüyordu. Öldürmesi o kadar da zor değildi fakat sayıları çok fazlaydı. Birkaç düzinesini öldürdükten sonra bu işin böyle olmayacağını anlamış, sadece onları hapsetmeye karar vermişti ama sülükler sanki iç sesini duymuş gibi geri çekilmesine izin vermiyorlardı. Elleri serbest kalsa bir portal ile işlerini rahatça bitirebilirdi. Yetmemiş gibi, bir de yüzüne darbe yemişti.

Kanın metalik tadı iyice ağzına yayıldığında yere tükürdü. Pelerini ise sahibinin rahatsız olduğunu yeni fark etmiş gibi silkelendi ve yakasını Stephen'ın kanayan elmacık kemiklerine bastırdı. Kanın iplikleri arasından emilme hissini rahatsız edici buluyordu ama Stephen'ın yardıma ihtiyacı olduğunda yardım etmek vazifesiydi.

"Teşekkürler, dostum." dedi onun bu huyunu bilen Stephen. Gerçi kelimeleri atağa geçen bir başka sülük ordusuyla yutulmuştu. Büyücü saldırıyı karşılamak için parmaklarını çaprazladı ve büyüyle havada yükseldi. Sülüklerden biri çizmesinin tekini yakalayınca tüm gücüyle onu tekmelemeye çalıştı ama büyüsü üzerindeki konsantrasyonu dağılmıştı. Pelerin hemen uçma işini devralıp Stephen'ı havada tutsa da utanmadan edemedi. Normalde kontrolünü bu kadar kolay kaybetmezdi, fazla yorgun olmalıydı.

Nereye kadar devam edebileceğinden emin değildi. Bu işi ya bitirecekti... Ya da bitirecekti.

"Levi, yukarı." diye buyurdu pelerinine. Neyseki dostu ikiletmemişti. Büyük bir hızla ve beklenmedik şekilde yükselmeleri sülükleri şaşırttığından Stephen yukarıda birkaç saniye kazandı. Ellerini birbirine vurup ışıl ışıl parlayan iki turuncu mandala yarattı ve mandalaları büyü gücüyle besleyip devasa boyutlara ulaştırdı.

Sonra sadece büyüsel değil fiziksel gücünü de kullanarak sülüklere doğru itti mandalalarını. Bu saldırı, onları sadece sendeletmişti ama Stephen'ın ihtiyacı olan da buydu. Büyüsü patlayıp devasa bir kelebek ordusuna dönüşürken cebindeki yüzüğü kullanarak bir portal yarattı.

Az önceki büyüyü yapmasa portalı büyütmek çocuk oyuncağı olurdu ama Stephen hem fazlasıyla büyü harcamıştı, hem de yorgundu. Sülüğün yakaladığı bacağı tuhaf şekilde yanıyordu ve elmacık kemiklerinden akan kan pelerinin kontrolü altında değilken yeniden ağzına dolmaya başlamıştı. Kesiğin fazla derin olmamasını umdu.

Sülüklerin tekrar üstüne geldiğini gördüğünde güçlü bir savaş narasıyla birlikte büyüttü portalı. Elleri zangır zangır titrese de umursamadı. İstediği boyutlara ulaşmış portalı kullanarak sülükleri bambaşka - zararsız olacakları - bir boyuta itti.

Büyük çoğunluğunu hapsetmiş olsa da kurtulmak için çırpınan birkaç tanesini acımayan bacağıyla tekmeleyerek içeri ittirdi. Sülük uzantılarını bir kez daha Stephen'ın çizmelerine doladı. Her ne salgılıyorsa burnuna yanmış deri kokuları gelmeye başlamıştı. Çizmenin derisinden geliyor olduğunu umdu ve bir kez daha vurdu. Sülük daha fazla tutunamadan ötekiler gibi portalın içinde kayboldu.

invisible string ☰ ironstrange, oneshotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin