Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
bir doktor nasıl tavlanır?
konu: tony stark, rastgele gittiği bir hastanedeki doktora aşık olur. bu doktor ise stephen strange'den başkası değildir.
bölüm şarkısı: beggin' ( maneskin cover ) riptide ( vance joy )
⎊
"Hasta falan değilim ben Pepper. Ama hemen o çizburgeri yemezsem gerçekten hasta olacağım." dedi Tony Stark gerçekten de sinirle.
Hastaysa da hastaydı, ne olacaktı yani? Hızlı yaşayıp genç ölmek için değil miydi bütün bu çabası, sabahlara kadar partilemesi ve litrelerce alkol alması? Bir hastalığı varsa bile niyeti bunu öğrenmek değildi - aslında gerçekten de küçük bir sıkıntı olduğunu fark etmemiş de değildi, yaşlanıyor muydu yoksa? - ama sevgili sekreteri Pepper Potts, koruması Happy ile birlik olup yaka paça hastaneye götürmüştü Tony'yi. Halbuki o gün için planlarının koca bir cheseburger ve büyük boy kola alıp şirkete gitmek olduğunu düşünmüştü. Kendini kandırılmış hissediyordu.
"En azından doktorun seni bir kontrol etmesine izin veremez misin?" Pepper bıkkınca iç geçirdi. Tony'nin çocuk gibi inadı ve şımarık söylenmeleri onu ilk on dakika eğlendirse de çoktan yarım saat geçmişti ve artık sıkıcı olmaya başlıyordu.
"Doktora bir şans verdim ama o yarım saat üç dakika elli iki saniyedir bizi bekletiyor. Ben meşgul bir adamım!"
"Ah hayır Tony, meşgul falan değilsin."
Tony alıngan bir bakış attı. "Ne cüretle? Para kazanmak meşguliyettir ve ben dün kumarhanede üç milyon dolar kazandım!"
Bu Pepper'in dikkatini - sadece birkaç saniye olsa da - dağıtmıştı. "Kim pokere üç milyon dolar sürer ki?"
"Aptalın biri işte. Aptalların asla düzgünce kullanamayacağı parayı topluma bağışlamak da bir çeşit hayır işi sayılmalı." Bu sırada Pepper fark etmeden topuklamak için yavaş yavaş kapıya doğru yaklaşmaya başlamıştı. Bir çıkabilse hiçbir şeyin onun durduramayacağından emindi. Yeter ki bir çıkabilse...
