Bölüm~2

37 5 7
                                    

(Finn'in yeni fotolarına düşmek) medyadaki şarkıyı açabilirsiniz.

Birazdan toplantım vardı ve kendimi toparlamalıydım. Umarım bir daha karşıma çıkmazlar...

İçeriye girdim tüm dosyaları hazırladım. Toplantının artık başlaması gerekliydi. Ardından sekreterim ile yeni ortaklarımız geldi. İçeriye geçtiler ve selamlaştık. Artık toplantıya başlamamız gerekliydi. "Evet, artık başlayalım. Neyi bekliyoruz" dedim. Ardından. Jack isimli çocuk "bizim patronumuz gelmedi şimdi gelir" dedi. Bende kafa salladım. "Müsaadenizle" diyip. Telefonumu elime aldım. Tekrardan mesaj kısmına girdim. Beni tekrardan gruba almışlardı. Bu sefer yazmakla emindim. Fakat patronları geldi. "Kusura bakmayın beklettim." Dedi. Çok tanıdık geliyordu ama fazla kafa yormadım. "Önemli değil, buyrun geçin" dedim. "Bu Arada isminiz ne idi" evet adamın ismini unuttum. Tam bir rezillik. Tekrardan elini uzattı bu sefer eline baktığımda bir şey dikkatimi çekti.

~~anılar~~

M:Finn hadi ama...
F; ama Millie. Ne gerek var şimdi durduk yere.
M: Finn! Tamam peki sen nasıl istersen.
F: Of tamam
Saat gecenin üçüydü ve baş parmaklarımıza baş harflerimizi yazıcaktık. O bizim yeminimiz olucaktı. Tabi ilk başta Finn korktu. "Finn, gerçekten mi?" Dedim. "Millie yarın dövmecide yapardık." Dedi. "Finn bu bizim için özel olmalı bu bizim yeminimiz olucak" dedim. ardından mum ışıkları ile dolu odadan bir mum aldım. İğne ve mürekkep arıyordum. İğneyi buldum fakat mürekkep bulamadım. Ardından bir tükenmez kalem alıp bir küçük kaseye damlattım. İğneyi ilk ısıttım ve mürekkep'e batırdım Finn'in eline nazik bir şekilde 'M' harfi yazmaya başladım. İlk başlarda elim ne kadar titresede şu an alıştım. "Finn, canın acıyor mu?" Dedim. "Hayır" dedi..
ardından sıra bana gelmişti. Aynı şeyleri yaptı. Ve benimkine bakış daha güzel yapmıştı. İşi bitince dudaklarına küçük bir buse kondurdum...

~~Şimdiki zaman~~

"Finn.." dedim. Kısık sesim ile. Bunca zaman sonra tekrar karşılaşmıştık...
"Efendim" dedi..
"Ş-şey yok bir şey, birine benzettim sadece" dedim. Evet aslında baya değişmişti. Vücudu baya gelişmişti. Saçları biraz daha dağınık ve kıvırcıktı çilleri dağılmıştı ama insan insana benzer dedim...
"Hmm evet bende bi an şaşırdım ama o olamicak kadar güzel ve başarlısınız. Bu arada ben Finn, Finn Wolfhard" dedi. Evet, evet bu oydu. Şu an daha çok emindim. Ama beni hâla eski Millie gibi bilmesi biraz komikti...
"Siz?" Dedi.. "Millie Bobby Brown" dedim. Ve derken diğer elimdeki 'F' harfini göstererek. Baya şaşırmış olacak ki. Sanırım sekreteri olan kıza bir şeyler söyledi. Kız ise "şey toplantıyı erteleye bilir miyiz lütfen? Biliyorum çok emrivaki oldu ama çok önemli bir neden dolayı, üzgünüz"dedi. Hafif sırıtmıştım, benden kaçıyordu. Jack denen çocuk ise ne oldu diye kaş göz yapıyordu. "Tamam sıkıntı yok, müsade sizin" dedim. "Şey bu arada sizin isminiz ne?" Dedim. Kız "Max" dedi. Ardından Finn "hadi aşkım çıkalım" dedi. Gözlerimin içine bakarak...

Naber nasılsınız?

Bölüm nasıldı?

Biliyorum baya kısa oldu ama aklıma fikir gelmedi. Neyse iyi okumalar. Sizi seviyorum<3

Oy kullanmayı unutmayın<3

childhood love•fillieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin