Sonunda okul bitmiş, Cuma akşamıydı. Yarın Maçım var.
Kariyerimin ilk maçıydı bu maç. Kendimi kanıtlamalıydım. Artık "kızlar futbol oynayamaz! " Kuralını yıkacağım.
Erken yatmalıyım ki erken kalkmalıyım.
(...)Ne kadar erken yatsam da erken kalkamadım. Uyandığımda 11.27' diydi. Ve benim 12 de Maçım vardı. Hemen kalkıp formamı giydim, hafif makyaj yapıp kahvaltıya indim. Hemen birkaç şey atıştırıp masadan kalktım. Sonra krampon ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım.
Can kapının önünde beni bekliyordu. Hemen yanına gittim ve yürüyerek halısahaya gittik.
- Deniz, Rüzgar'a dikkat et olur mu?
+ Niye ki?
- Rüzgar biraz p*çtir. Sana sarkmasın.
+ Tamam dikkat ederim.
Halısahanın içine gitmemizle Ooooo sesleri gelmeye başladı.
Koşarak yanımıza geldiler. Hepsi kendini tanıttı. Rüzgar'ın kim olduğunu öğrenmiştim. Adını söylemese de belliydi zaten. Çünkü bana öyle bakıyordu ki sanki gözleriyle yiyecekti beni şerefsiz.
Can'da bu durumun farkındaydı ama birşey diyemiyordu.
Fırat: Can olum yeniliriz lan. Bu kız top bile sektiremez.
Ben: sen öyle san. Hiçte bile sektirebilirim.
Ardahan: 5'den fazla sektiremez.
Yılmaz: 5 çok 4 diyelim.
Özgür: 3 diyorum
Meriç: 2
Doruk : bende hiç diyorum.
Rüzgar: Hadi o zaman sektirde görelim. 10'dan fazla sektirirsen oynarsın. Sektiremezsen oynamazsın. Anlaştık mı?
Ben: Anlaştık.
Rüzgar: Tamam o zaman al topu.
Topu bana attı. Başarabilirdim. Beşiktaşkın gücü aşkına
Derin nefes aldım ve sektirmeye başladım.
" bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on........ yirmialtı"
Başarmıştım tam yirmialtı kere sektirdim.
Herkesin ağzı açık kalmıştı. Hepsi g*t olmuştu karşımda.
Ben: eee oynuyor muyum? ( gülümseyerek)
Can: Oynuyorsun tabiki sevgilim.
Doruk: Nasıl o kadar sektirdi ya...?
Can : Ne sandın benim sevgilimi?
Rüzgar: Fazla havalara girmeyin. Herkes topu sektirir, kolaysa gol falan atsın.
Ben: Onu da atarım merak etme.
Rüzgar: he he kesin atarsın.
P*ç ya
Karşı takımın da gelmesiyle herkez mevkisinde geçmişti. Bende forvetin ortasındaydım.
Heyecandan kalbim duracaktı. Ama sonsuz inanıyordum başaracağıma.
Düdük çalmış maç başlamıştı.
Herkez topa koşuyordu. Bende koşuyordum. Şanslıydım ki çok hızlı koşamıyorlardı.
Karşı takımın bir anlık hatasıyla topu ayaklarından kaçırmışlardı. Fırsattan istifade edip topu almıştım. Rakibin kalesine deli gibi sürüyordum topu. Koşarken arkamdan birinin kayacağını hissedip sağa dönmüştük topla. Çakralarım çok açık ki doğru hissetmişim. Kaleye çok az kalmıştı. Bizim takım pas at diye bağırıyordu bana fakat takmayıp süratle koşuyordum. Artık kaleye gelmiştim ve şut çekecekken önüme rakip takımın oyuncusu geçmişti. Ona acımadım ve efsane bir çalım atıp kaleye bir füze göndermiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜRK FUTBOLCU
Teen Fiction"Kızlar futbol oynayamaz" sözünün dünyaya hükmettiği zamanlar... Futbol aşkıyla yanan tutuşan Deniz... Ve onun bu engelleri aşma hikayesi... Engelleri aşarken karşısına çıkan delikanlı... 1. #kimsesizlik 10.06.2021