twenty one pilots, tear in my heart
🍷
Dizlerine inen siyah şortunun üzerine bir şey geçirmeden banyo kapısını aralayarak sıcak buharın geniş yatak odasına dağılmasına sebep oldu. Yuvarlak, büyük yatağın ortasında telefonu ile oynayan bedene bakarken son zamanlarda üzerine çökmüş hüznün sebebini merak etmeden edemedi.
Kahverengi bakışlar kısa bir anlığına onun üzerinde gezinerek yeniden elindeki telefona döndüğünde omuzlarını düşürdü Jeongguk, saç kurutma makinesini tuvalet aynasının çekmecesinden alarak prize taktı.
Gözleri kapalı bir şekilde hafif uzamaya başlamış saçlarını kurutmaya çabalarken saçlarında hissettiği el ile duraksadı, gözleri aralanarak aynadan Taehyung'un gözleri ile birleşti.
Saç kurutma makinesini de ona vermenin ardından keyifli bir gülümseme ile sandalyeye yaslandığında Taehyung'un boynundaki kızarıklıkları izledi aynadan. "Film izleyelim mi?" diye sordu saç kurutma makinesi kapandıktan sonra, Taehyung omuz silkerek "Yorgun değil misin?" diye sorarken sandalyeden kalktı.
Komodinin üzerindeki telefonu alarak gelen mesajları kontrol ederken bir tek Inwoo'nun mesajına cevap vererek yeniden komodinin üzerine bıraktı. "Hayır, uykum yok." dedi, yatağın ucuna oturan Taehyung ona bakarken omuz silkti, Inwoo bekletmeden mesajına cevap verdiğinde kendisi ile birlikte Taehyung'un bakışları da oraya kaydı.
Telefonu eline almak yerine yatağın ortasına oturarak kumandayı eline aldı, televizyonu açarak film kanalları arasında gezinmeye başladı. Dudaklarını büzerek izleyecek güzel bir şeyler ararken arkasına yaslanmış haldeydi, Taehyung ona aldırmadan oturduğu yerde durmaya devam ederken onun bu hareketleri Jeongguk'un kaygılanmasına sebep oluyordu.
Taehyung çok sessiz kalan bir insan değildi, genelde gürültücü bir yapıya sahip olmasının yanında pek fazla uyumayı sevmezdi ama son günlerde kendisi gibi davranmıyordu Jeongguk'a göre. Onun giderek sessizleşmesi hatırlarmak istemediği birinin zihnine düşmesine sebep olurken iç geçirdi.
Bir aksiyon filminde dururken Taehyung onun vazgeçmeyeceğini anlayarak yanına uzandığında örtüyü üzerine doğru çekti. Dikkatini tamamen filme vermek istiyor olsa da Taehyung'u kaybetme korkusu yeniden kalbinde bir acı ile belirirken gözlerinin dolmasına engel olamadı. Onun arkadaşı, seviştiği insan ya da müdürü olarak hep yanında kalmasını ve bunun asla değişmesini istemiyordu.
Ayaklarını onun üzerine uzatarak bacaklarının birbirine geçmesini sağladıktan sonra daha çok yayıldı yerinde. Filmin başlangıcındaki dövüş hala sıkıcı bir şekilde devam ederken nasıl olup da bitmediğini anlamıyordu. Taehyung'un dikkatinin de tamamen filmde olduğundan şüpheliydi, sadece oraya bakıyor gibi görünüyordu.
"Jeongguk."
Taehyung adını mırıldandığında bakışlarını ona çevirdi, gözlerindeki bakışın anlamını çözebilmek çok zordu ve bunun farkındaydı Jeongguk, kendisine her zamankinden daha hüzünlü bakıyordu. İç geçirerek devam etmesini bekledi, "Ben..." diye başladı Taehyung ama devamını getiremedi, benzer anlar yeniden zihnini işgal ederken doğruldu, bu duraksamaların sonunda gelecekler sadece kalbini yaralıyordu.
Taehyung uzanarak örtünün üzerindeki ellerini kendi ellerinin arasına hapsettiğinde, "Londra'ya gidiyorum." dedi Taehyung, biraz önce dolmaya başlamış olan gözlerinden bir damla hafif bir şekilde yanağında yol almaya başladığında Taehyung gülümsedi. "Bay Hollman'ın işi için bir aylığına gitmem gerekiyor." diye devam etti, Jeongguk gözyaşlarını durdurabilirmiş gibi dudaklarını birbirine sıkıca bastırmış haldeydi.
"Beni götürmeyeceksin."
Sonunda dudaklarını aralayıp konuşmaya çabaladığında ilk dökülen kelimeler bunlar oldu, "Gelmeni gerektirecek bir durum yok, ben de mutlu bir şekilde gitmiyorum." dedi ama Jeongguk nefes alamadığını hissediyordu, yanındaki adam tamamen ondan kopuyormuş gibi tepki vermesi doğru değildi ama yapamıyordu, bu gidiş için içini kemiren bir şeyler vardı.
Taehyung ellerini bırakarak gözlerinden süzülen yaşları silerken "Ağlama aptal, geleceğim diyorum." dese de bu sözler Jeongguk'u daha fazla ağlatmak dışında hiçbir işe yaramadı. Taehyung'un kollarına sığınarak içinde biriken hüznü gözyaşları ile dışarı bırakırken televizyondan gelen silah seslerini duymuyordu.
Hiçbir şey demeden onun saçlarını okşamaya devam eden Taehyung'a bakmanın onu daha kötü hissettireceğinin bilince kollarından sıyrıldı. "Ben..." dedi, devamını getirmeden önce duraksadı, "Seni özleyeceğim." Taehyung gülümseyerek saçlarını karıştırmanın ardından "Ben de seni özleyeceğim." dedi ona, kıkırdamasına engel olamayarak içini dökmenin verdiği rahatlıkla daha fazla yayıldı.
Bakışları televizyondaki kaçırdığı filme dönmüş olsa da yanındaki beden yeniden ismini fısıldadığında bakışlarını ona çıkardı. Kararsız görünen Taehyung alt dudağını dişleri ile ezmeyi bırakarak Jeongguk için hayatının devamının şekillenmesini sağlayacak cümleyi kurdu.
"Bu bir ay için başkaları ile sevişmeme kuralını kaldıralım."
♧
textlere uzun düzyazı yazmıyorum,
konuyu anlamanızı sağlar umarım.
yarın sabah text atarım buraya yeniden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gladly break my heart for you' taekook
Fanfictionkim taehyung, seni sevdiğimi asla bilmeyeceksin.