Bir asker gurubu ateş in çevresini sarmış ellerindeki kılıcı ateş e doğrultmuştu gelir gelmez ortalığı karıştırmak tam ateşlikti bu yüzden şaşırmamam gerekiyor ama işte ben durum değerlendirmesi yaparken askerlerden biri beni gördüğünde diğerlerine beni işaret ettiğinde bu durum dan nasıl kurtulacağımızı düşünmeye başlamıştım bile ben kara kara düşünürken elinde kılıcıyla bir asker yanıma gelmişti bana kendi dilinde kim olduğumu sorunca adımı helga olarak değiştirdim ateşin abim karın olduğunu birlikte olduğumuzu söyledim ama asker bana şüpheyle bakıyordu bende ona hafif aksanla gezgin olduğumuzu ve arabamızın haydutlar tarafından çalındığını söyledim asker şüpheyle baksa da karın a yani ateşe döndü ve daha önce kararlaştırdığımız gibi oda aynı şeyleri söyleyince şüpheyle baksalarda kılıçları indirdiler ve komutanlarına haber vermek için içlerinden biri yanımızdan ayrıldı ve diğerlerinden büyük olan komutanın çadırı olduğu belli olan çadıra girdi buraya geldiğimde hava kararmak üzere olduğu için yakılan ateş in çevresine diğer askerlerle oturduk yanımızdan komutana gelişimizi bildirmek için giden asker komutanın birazdan buraya yanımıza geleceğini söylediğinden beri ateşte bende diken üstünde oturuyorduk biz karalara bağlarken bi anda oturan askerlerin ayaklandığını görünce bize doğru yaklaşan komutan giysileri içindeki adamla gözgöze geldik biz gözgöze geldiğimiz anda adam bi anda duracak gibi olsada yanımıza geldi ve ateşe bakarak neler olduğunu detaylıca anlatmasını istedi Karın yani ateş tovoleti geldiği için kamp kurduğumuz yerden biraz uzaklaştığını bi zaman sonra benim bağrışlarımı duyup yanıma gelince bi gurup yüzünü gizleyen adamların ikisinin beni tuttuğunu diğerlerinide eşyaları arabaya yüklerken bulduğunu onlarla dövüşsekte sadece yanimizdakileri kurtardığımızı söyledi ateş konuşur ken bir tek ateşe bakan adam bana dönünce tekrar gözgöze gelmiştik iğtiraf etmeliyim ki komutan yakışıklı bir adamdı bana ateş yokken neler olduğunu sorunca bende ona aynen şöyle dedim * abim gittikten sonra yiyecek bir şeyler hazırlarken bi anda çevremi yüzü nün yarısı kapalı adamların bi anda önüme çıktı savaş samda iki kişi beni tuttu diğerleriyse nevar ne yoksa arabaya attılar bu sırada bende bağırmaya başladım abim gelince beni tutanlardan kurtulup çantalarımızı yanıma aldım o sıra da karşımıza ayı çıkınca haydutlar bizi bırakıp kaçtılar bizde kaçıp saklandık o sıra da abimi kaybettim bağrış sesleri duyuncada bu tarafa geldim abimi ve askerlerinizi gördüm ben ne olduğunu anlamaya çalışırken askerlerinizden biri beni gördü ve burdayız * dedim beni dikkatle dinledikten sonra bana olan bakışlarından bi zaman sonra rahatsız olmaya başladım bana sanki çözülmeyi bekleyen sırr-ı çözmek için heyecanla çalışan bir dedektife benzetmiştim benim rahatsız olduğumu farkedince ateşe döndü ve * anladım bugün zor bi zaman geçirmişsiniz sizi kardeşinizle benim çadıra gelin onca askerin arasında kardeşiniz rahatsız olur * demiş ve ateşe bakmaya devam etmişti komutanın bizimle kalacağını duyunca itiraz etmek istemişti hatta itiraz edecekti ama boğazımı temizleyerek ateşin ve komutanın bana bakmasına neden olmuştum komutana bakıp * eğer sorun olmazsa abim le özel konuşa bilirmiyiz * dedim bana bakıp tamam anlamında başını salıyınca ateşin kolundan tutup biraz ileri çektim bizi duymadıklarına emin olunca durup ona döndüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMAN YOLCULARI SERISI : Vikng
Historical FictionBu kitap 'taki tüm olaylar , yerler ve zamanlar hayal ürünüdür