Antika dükkanının bambaşka bir dünya vardı . Jüpiter Katz bunu ,babasıyla dükkana girdiği anda hissetmişti.Aslında buraya antikacı değilde eskici dükkanı demek daha doğru olurdu.Dışarıda serin bir yaz günü vardı.Fakat dükkanın içi öğle güneşinin altında kalarak iyice ısınmış bir teras gibi yapış yapış, hatta boğucu denilebilecek kadar sıcaktı. Jüp'ün burnuna ayni anda birsürü değişik koku geldi.Çatlayıp dökülmeye yüz tutmuş derilerin eski ve rutubetli kumaşların ve hava almayan küflü duvarların kokusu birbirine karışmıştı. Havada toz bulutları uçuşuyordu. Jüpiter´in babası Profesör Erasmus Katz da nefes almakta güçlük çekiyordu.Ogluna sıkıntıyla bakan adam özür dilercesine omuz silkti.Jüpiter alçak sesle,‘‘Buranın bõyle kokmasi senin suçun değil ki!’’ diye fısıldadı.O sırada antikacının ön kısmını arka taraftan ayıran perde açıldı ve yaşlıca bir hanım, onlara doğru geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
korku kulübü vampir tabutu
Horrorokurken keyif ve korkucağınız bir kitap iyi okumalar