Bu odadan çıkmak zorundaydım yoksa hayatta pek kalamıyacaktım.Odada bir hava tüneline benzer bir şey gordum Zayıfım,Fitim,Hızlıydım sığabilirdim onun için girdikten sonra içi kanlarla dolu farelerin gezdiği damla damla kan akan pis kokulu bir yerdi.Hastaların sesini duyabiliyordum.Hava tüneli burda bitiyordu aşağı doğru gidiyordu 10 metre filan oradan atladım ve indim iner inmez bir ses duydum aynen şöyleydi ''Walrider geldi Kaçın!!!!!'' bir adam Ashley'nin kolunu tutup götürdü o adamda hastaydı galiba.Ashley bu hastanede ne kadar dayanabilirdi ? Gücü kalmamıştı.Adam Ashley'i buzlu bir yere götürdü daha doğrusu tertemiz buzlu bir koridor buzdan duvarlar ve o kadar soğukki koridor -5 derece vardır Ashley ''Hastamısın ? İsmin ne ?'' Karşısındakı adam ise ters bir bakış atarak ''Ben...Iıı Ben Juatin yaklaşık 2.5 aydır buradayım çıkışa yaklaştık kurutulmak üzereyiz.İsmini sormuyacağım ismin Ashley biliyorum.Sakın nerden biliyorsun diye sorma yoksa Kıçına tekmeyi basarım'' Ashley meraklı bir yüz ifadesiyle ''Demin Walrider diye bağırna kimdi ? Walrider kim oluyor?'' Justin olumsuz bir yüz ifadesi ile ''Walrider bir Ruh 12 yıl önce burada ölen bir hastanın ruhu dökümanlarda öyle yazıyor'' Yukarıdan sesler geliyordu.Ashley ve Jack hızlanmaya başladı ve bir kapıya geldiler.Bu kapı üst kata çıkıyordu elektrikleri çalıştıracaklardı.Güneş sistemiyle çalışan elektrik yetmiyordu.Ashley yorgun bir şekilde ''Kaçmaktan gerçekten bıktım.Elbiselerim o kadar yıprandiki yakında çıpla olucağım.Bundan korkuyorum'' Justin sinirlenmiş bir konuşma ifadesiyle ''Lanet Olsun biz burda ölmemek için Can Çekiyoruz hanımefendi elbisesinin peşinde'' Derken önlerinde Doğum Anında ölmüş.Bir kadın yatıyordu doğurma pozisyonunda kanlar içinde ve bebeği yerde duruyor Ashley korkmuş şekilde ''Benim gördüğümü görüyormusun yoksa bir ŞAKAMI?'' Justin rahat bir şekilde ''Sen daha bunları görmeye iğreniyorsan.Şimdiden ölsen yeridir''.
